Üniversite öğrencileri: Son bir haftadır Türkiye medyasında Gazze konuşulmaz oldu

Malatya'da üniversite öğrencileri tarafından Gazze’de devam eden soykırıma tepki göstermek amacıyla düzenlenen basın açıklamasında, bilinçli bir şekilde Gazze'nin gündemden düşürülmeye çalışıldığına vurgu yapıldı.

Ekleme: 05.01.2024 16:20:10 / Güncelleme: 05.01.2024 16:45:58 / Güncel / Malatya Haberleri
Destek için 

siyonist rejimin Gazze'de 3 aydır uyguladığı soykırıma tepki göstermek amacıyla Malatya İnönü Üniversitesi Söz ve Kalem Gençlik Topluluğu tarafından düzenlenen ve Düşünce Akademisi Topluluğu İnsan Hakları ve Sosyal İlişkiler Topluluğu'nun destek verdiği basın açıklamalarının 9'uncusu gerçekleştirildi. 

Cuma namazı çıkışı İlahiyat Camii yanında düzenlenen basın açıklamasını topluluk adına okuyan Umut Uludağ, geçen hafta süper kupa finali gündeme getirilerek Gazze meselesine gölge düşürülmeye çalışıldığını, İslam’a saldırmak için Arap nefretini yayma çalışmaları hızlandırıldığını Kelime-i Tevhid bayrağının ne anlama geldiğini dahi bilmeyen, düşünemeyen varlıkların karalama çalışmaları başlattığına dikkat çekti.

"Onlarla savaşın ki, Allah sizin ellerinizle onları cezalandırsın; onları rezil etsin, sizi onlara galip kılsın ve mümin toplumun kalplerini ferahlatsın." ayetini hatırlatarak basın açıklamasına başlayan Uludağ, Gazze’deki vahşice katliam sona erene kadar her cuma yapmayı planladıklarını söyledi.

"Dünyanın dört bir yanında insaf ve vicdan sahibi milletler soykırımı lannetliyor"

Uludağ, "Dünyanın gözleri önünde masum bebekler ve çocuklar, mazlum kadınlar ve sivil insanlar öldürülüyor. Asya'dan Avrupa'ya, Afrika'dan Amerika'ya kadar dünyanın dört bir yanında insaf ve vicdan sahibi milletler ayağa kalkmış, siyonist soykırıma lanet ediyor ancak devletler ve hükümetler milletlerinin sesini duymuyor. Kimileri siyonist soykırıma destek verirken, kimileri bu duruma seyirci kalıyor. İslam ülkelerinin hükümetleri ve yöneticileri ise, kınamadan ve göstermelik söylemlerden öteye geçmeyen tepkilerle Filistinli kardeşlerini ve Kudüs davasını siyonistlerin ve emperyalistlerin, olmayan insafına terk ediyor. Katliam ve soykırım devam ediyor. siyonist işgalci zülüm, yıkım ve vahşetinde sınır tanımıyor. siyonist terör örgütü israil, 7 Ekim'den bu yana Gazze'de aralıksız olarak konutları, kamu binalarını, ibadethaneleri, okulları, üniversiteleri, hastaneleri, yardım taşıyan kamyonları bombalıyor ve mazlum Gazze'nin masum ve savunmasız çocuklarını katlediyor. Hiçbir zaman unutulmamalıdır ki, siyonist terör örgütü israil, Gazze'de uyguladığı bu vahşet ve soykırımı ABD, İngiltere ve Avrupa ülkelerinin desteğiyle yapmaktadır. 'küfür tek millettir' hadisinin tecellisi olarak Batı ülkeleri bir bütün gibi siyonist vahşete tüm imkânları ile destek verirken, maalesef İslam ülkelerinin hükumetleri Gazze'ye karşı görevini yapmıyor." dedi.

"Son bir haftadır Türkiye medyasında Gazze konuşulmaz oldu"

Gazze'de yaşanan soykırım ve vahşetin unutturulmaya çalışıldığına dikkat çeken Uludağ, "Son bir haftadır Türkiye medyasında Gazze konuşulmaz oldu. Halkın dikkatleri Gazze'den kaydırıldı. Hatta nefret duygusu aşılanmaya çalışılıyor. Geçtiğimiz hafta süper kupa finali gündeme getirilerek Gazze meselesine gölge düşürülmeye çalışıldı. İslam’a saldırmak için Arap nefretini yayma çalışmaları hızlandırıldı. Kelime-i Tevhid bayrağının ne anlama geldiğini dahi bilmeyen, düşünemeyen varlıklar, karalama çalışmaları başlattı. Gazze meselesini unutturmaya çalıştı. Sanki siyonist terör olayları ve katliam bitmiş, her şey normalleşmiş, bütün mesele çözülmüş gibi tali meseleler gündeme getiriliyor. siyonist vahşeti duyurmayan ekranlar ve sayfalar, bu tavırlarıyla siyonist katliamların üstünü örtmüş olmaktadır." ifadelerini kullandı.

"Gazze, bunca terk edilmişliğe rağmen iman gücüyle direniyor"

siyonist terör örgütü israil'in katliamlarının tüm şiddetiyle devam ettiğini anımsatan Uludağ, şöyle devam etti:

Her gün yüzlerce kadın ve çocuk şehit ediliyor. Sadece son bir hafta içerisinde Gazze'de yaklaşık 50 bin konut bombalarla tahrip edildi ve 2 bin Gazzeli kardeşimiz vahşice katledildi. Gazze bunca terk edilmişliğe rağmen iman gücüyle direniyor ve Allah'a hamd ediyor. 'Hasbunallah ve nimel vekil' yani Allah bize yeter o ne güzel vekildir virdiyle tevekkül ediyor. Cihadında sebat ediyor. Bu davanın çok büyük olduğunun maalesef bizler farkında değiliz ama bu bilinçle doğup yaşayan mücahitler her gün yüzlerce evladını Kudüs davasına adak olarak rabbinin huzuruna gönderiyor. En iyileri bu yolda şehit oluyor. 3 gün önce, HAMAS’ın lider kadrosundan, Mücahid Salih Aruri, katil israil tarafından düzenlenen suikast neticesinde, beraberindeki mücahitlerle birlikte şehadete yürüdü. Büyük komutan İzzeddin El Kassam’ın, Şeyh Ahmed Yasin’in, Yahya Ayyaş’ın, Abdulaziz Rantısi’nin açtığı kutlu yolda devam eden Salih Aruri de çok arzuladığı şehadete kavuştu. Şehid Salih Aruri katıldığı bir televizyon programında 'Allah’tan başka kimse, ölümümü ne bir an ileri veya geri çekemez! Bu yaşa ulaşacağımı hiç beklemiyordum. Uzatmalardayız, bizi tehdit edecek bir şey yok. Biz imanlı insanlarız. Şehadeti Allah'a kavuşmak ve büyük bir zafer olarak görüyoruz!' ifadeleriyle şehadete olan büyük arzusunu dile getirmişti. Onlar kazandı, Rablerine verdikleri sözlerini tuttular. Bu vesileyle Salih Aruri ve arkadaşlarının şehadetlerini tebrik ediyor, şehit olmayı bekleyen diğer mücahitleri de selamlıyoruz."

"Ey İslam ümmeti neredesiniz?"

"Geride kalan bizler, ey ümmeti Muhammed! Ne zaman ibret alacağız? Ne zaman gaflet uykusundan uyanacağız?" diye sorarak basın açıklamasına devam eden Uludağ, "Kahraman Ebu Ubeyde’nin 'Dünya, vicdansız zalimler ve bu zulme seyirci kalanlar olmak üzere ikiye bölündü' cümlesinde kendimizi nereye koyuyoruz? Nerede insanlık, nerede merhamet, nerede sözde insan hakları savunucuları, nerede iki yüzlü batı ve en önemlisi nerede İslam devletleri, nerede Müslüman liderler, nerede ulema, ey İslam ümmeti neredesiniz? İslam ümmetinin içinde bulunduğu zilletten kurtulup izzete kavuşması için, tek yolun tüm kimliklerden, isim ve etiketlerden sıyrılıp Müminler ancak kardeştirler şiarıyla Kur'an ve sünnet etrafında birleşmesi gerektiğine inanıyoruz. 'Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O’nun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de O sizi oradan kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki doğru yola eresiniz.' Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa, Müslümanların ortak davasıdır. Müslümanlar bu meselede birleşmeyecekse, ne zaman birleşecektir?" diye sordu.

"Tüm dünyanın gözü önünde Gazze halkı açlık, susuzluk ve salgın hastalıklarla yaşamaya mahkûm ediliyor!"

Uludağ, "Sivil halkı su, gıda, ilaç, elektrik, akaryakıt gibi temel ihtiyaçlardan bile mahrum bırakan siyonist terör örgütü, tüm dünyanın gözü önünde Gazze halkını açlık, susuzluk ve salgın hastalıklarla yaşamaya mahkûm ediyor. Gazze’deki masumlar saldırılardan kurtulsa bile bu şartlara yenik düşüp hayatını kaybediyor. Gözümüzün önünde olan bu vahşete seyirci kalıyorsak, günü geldiğinde hem Allah ın indinde hem de insanların vicdanında yargılanacağız ve biliyoruz ki asla beraat edemeyeceğiz. Çağrımızı yineliyoruz. siyonist rejim tarafından yıllardır adım adım işgal edilen Gazze’ye ve Mescid-i Aksa’ya baskın düzenleyen terör şebekesine dünyayı dar eden kardeşlerimize yardım edelim. Filistinli gençlerin direnişine sahip çıkalım ve mücahitlerin direnişini destekleyelim. siyonist işgalci çetelerin burunlarını yere sürten, korkaklıklarını bir kez daha ortaya çıkaran izzetli mücahitlere destek olalım." diye çağrıda bulundu.  

"Şerefli, asil, cesur Filistinli kardeşlerimize selam olsun"

Uludağ, son olarak şunları kaydetti:

"İslam’ın mukaddes topraklarından olan, Allah’ın bizzat ayetiyle çevresini bereketli kıldığını ilan ettiği, Müslümanların onuru ve namusu olan mübarek belde Kudüs… O mübarek beldenin muhafızları olan, canlarını, mallarını ve evlatlarını gözlerini kırpmadan veren ve şu saatlerde dahi feda etmeye devam eden şerefli, asil, cesur Filistinli kardeşlerimize selam olsun. Hak ile batılı keskin bir çizgiyle birbirinden ayıran Gazze’nin sesi olmak adına her cuma günü burada toplanmaya devam edeceğimizi duyuruyoruz." (İLKHA)