Peygamber Sevdalıları İstanbul'da Mekke'nin Fethi programı düzenledi

İstanbul'da Peygamber Sevdalıları tarafından düzenlenen "Mekke'nin Fethi" programında konuşan Araştırmacı-Yazar Mehmet Ali Ortaç, "Mekke bir işkence, Medine de bir fitne merkeziydi. Çünkü yeryüzünün fitnecileri olan Yahudiler oradaydı. Yahudilerin olduğu yerde fitne, fesat olur." dedi

Ekleme: 01.01.2024 14:55:05 / Güncelleme: 01.01.2024 14:57:26 / Güncel / İstanbul Haberleri
Destek için 

Peygamber Sevdalıları, Bağcılar, Sancaktepe ve Küçükçekmece'de eş zamanlı olarak 3 farklı program düzenledi.

Peygamber Sevdalıları Küçükçekmece Derneği tarafından Akşemsettin Camii Konferans Salonu'nda yoğun katılımla gerçekleştirilen "Mekke'nin Fethi" programı, Ercan Bozkurt'un Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı.

Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Peygamber Sevdalıları Küçükçekmece Derneği temsilcisi İsmail Pekgöz, insan ile İslam arasındaki engelleri kaldırmak için iyiliği emredip kötülükten sakındırmaya devam edeceklerini söyledi.

Pekgöz, "elhamdülillah burada güzel bir tablo ve Allah'ın rızası var. Üzülerek söylüyorum ki, bu akşam bataklığın, karanlığın, dalaletin içerisinde kardeşlerimiz var. Bizler burayı ihya ederken onlar bu gece hayatlarını zehir edecekler. Gönlümüz buna razı olamaz. Bu vesile ile Allah'ın izniyle azim ve gayretle çalışarak kardeşlerimizi bu bataklıktan kurtaracağız." diye konuştu.

"Haktan yana olanlar dün de övüldü, bugün de övülüyor"

Programda bir konuşma yapan Araştırmacı-Yazar Mehmet Ali Ortaç, "Peygamber efendimize 'kalk ve uyar' emri geldiğinde en yakınlarından başlayarak İslam'ın adaletine davet etmeye başladı. Vicdan ehli ve haktan yana olanlar da peygamber efendimize tabi olarak Allah'a ibadet etmeye, huzura kavuşmaya başladılar. İslam huzur dinidir. Gönlüne İslam hâkim olan müminler zahiren acınacak halde olsalar bile aslında dünya cennetini yaşıyorlar. Mekke'de 13 sene boyunca devam eden davet sonucunda 300 kişi Müslüman oluyor. Bu sayı azımsanabilir ama o gün haktan yana olmak o kadar kolay değildi. Kelimeyi şehadet getirmek demek şehadeti göze almak demekti. Onun için az kişi haktan yana oldu. Haktan yana olanlar dün de övüldü, bugün de övülüyor." şeklinde konuştu.

Mekke'de davet artık bir çıkmaza girdiği için İslam'a karşılık verecek bir Medine arıyordu. Taif'te taşlana peygamberimiz beddua etmemiş, aksine onların hidayeti için dua etmiştir. Mümin, halkın hidayeti için her türlü bedeli göze almalıdır. Taif, Peygamber için bir Medine olmadı. Bir gün Medinelilere denk geldi ve Allah onları İslam'a layık görmüştü. Peygamberin hak davasını kabul ettiler ve bir yıl boyunca şehirlerinde İslam daveti yaptılar. Ardından kalabalık bir grup olarak Peygamberimize gelip bir öğretmen istediler. Peygamberimiz de onlara Hazreti Mus'ab bin Umeyr'i gönderdi. O da Medinelilerin gönüllerini fethetti. 2 sene içerisinde neredeyse ailesinden Müslüman olmayan kalmadı. Ardından Peygamberimizi şehirlerine gelmeye davet etiler. Peygamberimiz de sahabesiyle Medine'ye hicret etti." dedi.

Ortaç, "Mekke bir işkence, Medine de bir fitne merkeziydi. Çünkü yeryüzünün fitnecileri olan Yahudiler oradaydı. Yahudilerin olduğu yerde fitne, fesat olur. Kardeş kardeşin kanını akıtır. Medine'nin ekonomisi Yahudilerin elindeydi. Peygamber efendimiz, Medine vesikasından Yahudilerle bir anlaşma yapar. Medine'ye dışarıdan bir saldırı yapıldığında Müslümanlar ile birlikte Medine'yi savunacaklardı. Bunlar anlaşmalarına ne zaman sadık kaldılar ki o zaman sadık kalsınlar. Müslümanlardan bir bayan Yahudilerin kuyumcu dükkanın gidiyor. Yahudi, Müslüman bayanın elbisesini bir yere iliştiriyor ve kalktığında vücudu görünüyor. Yaşanan olay ile bayan feryat edince bir Müslüman Yahudi'yi öldürüyor, Yahudiler de o Müslümanı şehit ediyorlar. Allah resulü onları cezasız bırakmıyor ve Medine'den sürüyor. " diye konuştu.

Özlem Ajans sanatçılarının seslendirdiği ezgi ve sinevizyon gösterimiyle devam eden program, Mehmet Salih Çevik'in yaptığı dua ile son buldu. (İLKHA)