Merkez Kazımpaşa İlköğretim Okulu'nun önünde bir araya gelen binlerce Bitlisli, kent merkezinde yürüyüş yaptı.
Sık sık tekbirlerin getirildiği yürüyüşte işgal rejimine tepki gösterilerek, Filistin direnişine destek mesajları verildi.
Filistin'e desteğin yazılı olduğu, yapılan katliam fotoğrafların yer aldığı dövizlerin taşındığı yürüyüşte, çocuklar tarafından katledilen akranlarını temsilen kefene sarılmış kanlı bebekler taşıdılar.
Yürüyüşün ardından merkez Ulu Camii Meydanı'nda toplanan kalabalık burada basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasının düzenlendiği alanın karşısına dev Ebu Ubeyde posteri açıldı.
Ömer Işık Hoca'nın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan basın açıklaması öncesi kalabalığa seslenen HÜDA PAR Bitlis İl Başkanı Cengiz Karakaya, 86 gündür Filistin'in bombalar altında olduğunu, Batının birlik olup işgal rejiminin arkasında durduğunu, her türlü desteği verdiğinin altını çizdi.
Bu savaşın, bu zulmün iki yönünün olduğunu belirten Karakaya, "Bunlardan biri küfrün tek olması. Küfrün bir bütün halinde saldırarak Müslümanları imha etme projesidir. İkinci yönü ise, biz Müslümanlara düşüyor. Eğer kızması gereken birileri varsa, bugün 2 milyar Müslümanın yardımına koşmadığı Filistinliler kızsınlar. Eğer bugün küsmesi gerekenler varsa, Filistin'deki Müslümanların küsmesi gerekir. 86 gündür yaşadığımız bu zillet anını Rabbül Âlemin Peygamber Efendimize gösterse, ümmetin şu anki halini görse, emin olun Allah'a hem üzülecek hem de sevinecek. Sevinecektir, çünkü ümmetin içinde öyle bir topluluk bırakmış ki 86 gündür 22 binin üzerinde şehid vermiş, 60 binin üzerinde yaralısı var, şehrinin yüzde 80'i harap olmuş, ama tek bir Müslüman'da isyan adına bir sözcük duyamıyorsunuz." diyerek gösterilen sabra ve direnişe dikkat çekti.
Daha sonra basın açıklamasını okuyan Bitlis Peygamber Sevdalıları Derneği Başkanı İsmail Elban, işgal çetesinin yaptığı soykırıma tepki göstererek, İslam beldelerinin idarecilerine çağrıda bulundu.
Elban, "85 günü aşkındır tarihinin en büyük yıkım ve soykırımlarından birine şahit oluyoruz. Gazze'de gözlerimizin önünde katliamlar yapılıyor. Bebeklerin, çocukların parçalanmış bedenleri yüreğimizi yakıyor. Bütün dünya siyonist israil'in hukuk tanımaz ve had bilmez zulmüne karşı sessiz kalıyor. Bu sessizlik artık katil israil'e ikrar mahiyetinde bir desteğe dönüşüyor ve gün geçtikçe zulmünün şiddetini arttırmasına neden oluyor." dedi.
İşgalci ABD'nin başını çektiği işgal rejimi destekçisi Batılı ülkeler bu vahşet karşısında da ikircikli açıklamalar yaptığına dikkat çeken Elban, "siyonistleri kınamaktan imtina etmiş, saldırının faili hakkında saptırıcı açıklamalar yapmıştır. Üstelik ABD, soykırımda kullanılan silahları israil'e göndermeye devam edeceklerini utanmazca beyan etmiştir. Haydut işgalci kendisine verilen şartsız ve kayıtsız desteği fırsata dönüştürmüş dün gece ve bu gün bütün dünyanın dehşet verici bir öfkeyle izlediği saldırıları hem de açıkça bir katliam amaçlayarak en yıkıcı füzelerle gerçekleştirmiştir. Yalan haberlerle, dezenformasyonla, algı operasyonlarıyla direnişi karalayan ve soykırımı meşrulaştırmaya çalışanlar dün akşamdan beri şaşırmış durumdalar. Artık hakikati nasıl örteceklerini bilemiyorlar. Yaşanan vahşetin farkında oldukları için ve bunu dünya kamuoyuna izah edemeyeceklerini bildikleri için inkâr ediyorlar. Oysa dün akşam bütün dünya israil ve destekçilerinin kirli yüzünü bir kez daha bütün çıplağıyla gördü. Buradan açık ve net söylüyoruz. Bu soykırımın ortağı Akdeniz'e gemilerini gönderen ABD'dir, İngiltere'dir. BM Güvenlik Konseyinde katliama arka çıkan, ülkesinde Filistin'e destek eylemlerini yasaklayan Fransa'dır. Hala israil'in kendini savunma hakkı vardır diyen Almanya'dır. israil'e destek açıklaması yapan bütün AB ülkeleridir. Bu vahşet Filistin halkı için yeni bir şey değil. İnsanlığın yalnız bıraktığı Filistin bu şok edici katliamları 75 yıldır yaşamaktadır. Aslında sadece bugün değil, 75 yıldır bitmeyen bir katliam yaşanıyor. Mescid-i Aksa'nın mahremiyeti 1948'den beri çiğneniyor. Barış şehri olan Kudüs 75 yıldır mahzun. Yerleşimci çeteler her gün Filistinlilerin evlerini ve mallarını gasp ediyor. 17 yıldır boykot altındaki Gazze'de 2 buçuk milyon insan zindan hayatı yaşıyor, siyonizm'i şımartan, kendileri de soykırım ve kan üzerine kurulu olan Batılı devletler, zalimi mazlum, mazlumu da zalim göstermek için canhıraş bir şekilde ellerinden geleni yapıyor... israil'in bu vahşi saldırıları, uluslararası hukuku ve insan haklarını açık bir şekilde ihlal etmektedir." ifadesini kullandı.
"Sivil halkın yaşam hakkı, güvenliği her zaman ki gibi hiçe sayılmaktadır. Bu barbarca saldırılar, Soykırımcı israil'in hadsizliğini ve hukuksuzluğunu bir kez daha ortaya koymaktadır." diyen Elban, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Buradan bir kez daha ifade ediyoruz; Filistin'in kendisini bu işgalci ve soykırımcı israil'e karşı savunması meşrudur ve desteklenmelidir. Filistin direnişini selamlıyoruz. Buradan bütün dünyaya, Birleşmiş Milletler' e, AB'ye, İslam İşbirliği Teşkilatı'na, bütün İslam ülkelerine sesleniyoruz; başta ülkemiz olmak üzere kınamanın ötesinde yas tutmanın ötesinde, yöneticilerimiz somut adımlar atmalı, tüm ülkenin beklentilerine cevap vermeli. Reel politik bir tarafa bırakılıp sadece Alemlerin Rabbi olan Allah'a güvenerek inancımızın ve insanlığımızın gereği gibi hareket edilmeli. Normalleşme adımlarından derhal vazgeçilmeli. israil'le bütün diplomatik ilişkiler kesilmelidir. Diplomatları sınır dışı edilmeli. siyonist rejimle, işgal devam ettikçe ticari ilişkiler askıya alınmalı. Birleşmiş Milletler, israil'e yönelik aldığı kararları uygulamalı. Bebek katili siyonistler Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılanmalı. Uluslararası toplum ve İslam ülkeleri uyku modundan çıkmalı. Filistin devletinin kendisini savunabilmesi için askeri yardımlar yapılmalı. İşgal bitmeli, başkenti Kudüs olan, israil'in olmadığı bağımsız Filistin devleti kurulmalı. 2 milyar Müslüman ayağa kalkmalıdır. Açık ve net söylüyoruz. Bıçak kemiğe dayanmış, sabır taşı çatlamıştır. siyonist israil döktüğü kanda boğulmalıdır, boğulacaktır. Ama bugün ama yarın! Fethi Mübin yakındır inşallah. Allah'ın izniyle Filistin'in özgürlüğü artık sadece zaman meselesidir. Gün kardeşlerimizle dayanışma günüdür. Gün meydanları doldurma, Filistinli kardeşlerimizin sesi olma günüdür. Bu vesileyle; kardeş Filistin halkının işgale karşı direnişini selamlıyor, Dünyanın farklı ülkelerinde Filistin'e destek veren milyonları israil'in vahşetine karşı tepki göstermeye ve dayanışmaya davet ediyoruz. Mazlum kardeşlerimizin yanında olduğumuzu bir kez daha haykırıyor, şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza şifa diliyoruz."
Program yapılan duayla sona erdi. (İLKHA)