7 Ekim’den bu yana yaşanan insanlık dışı soykırıma tepki göstermek için bir araya gelerek ortak basın açıklaması gerçekleştiren Ağrılı STK’lar, işgalci siyonist rejimi lanetleyerek Filistinli kardeşlerinin yanında olduklarını dile getirdiler.
Cuma namazı çıkışı Ağrı Merkez Camii önünde toplanan gurup adına basın açıklamasını Suat Çelik okudu.
Aksa Tufanıyla birlikte hak ile batılın taraflarının net bir çizgiyle birbirinden ayırıldığını belirten Çelik, "7 Ekim Aksa Tufanı Operasyonu, Filistin’in siyonist terör örgütü israillin işgaline karşı verilen kurtuluş savaşının önemli bir aşamasıdır. Bu operasyon ile MOSSAD başta olmak üzere, iç içe geçmiş Batı ve Doğu merkezli istihbarat ağları ile devlet aygıtları tarihi bir hezimet yaşamıştır. Edilmezlikleri ve yenilmezlikleri yerle yeksan olmuş, inşa etmeye çalıştıkları bütün imajları bozulmuştur. Filistin Direnişi, Filistin halkının bağrından çıkmış ve tarihin tanıklık edebileceği müstesna bir kahramanlık, cesaret ve savaş taktiği ortaya koymuştur. HAMAS, cihadı ile insanlık tarihinin en meşru ve en haklı direniş destanlarından birini yazmıştır. İslami Direniş Hareketi HAMAS, Aksa Tufanı ile siyonist terör örgütü israilin 75 yıllık kesintisiz işgal, sürgün, katliam ve soykırımını tüm dünyaya görünür kılmıştır. Bu şanlı direniş, barbar Batı’nın yüzündeki maskesini düşürmüştür. Hak ile batılı net çizgilerle birbirinden ayırmakla birlikte yüzü maskeli siyonistlerin de gerçek yüzünü açığa çıkarmıştır. Çocuklarımızın ve yeni neslin kahramanı olan Ebu Ubeyde, Batı’nın sözde demokrasi, insan hakları ve özgürlük putlarının boynuna ipini geçirmiş, vicdan ehli halkların elleriyle, Batılı ülkelerin başkentlerinin sokaklarında sürüklemektedir. Dünyaya pazarladıkları sözde değerleri, kendi halkları nezdinde de itibarını kaybetmiştir. Siyonist terör örgütü israil ve destekçisi büyük şeytan Amerika silahsız, sahipsiz, aç ve susuz, Gazze halkını vahşice bombalamaktadır. On binlerce kadın ve çocuk katledildi. Bombalarla yerle yeksan olan yetmiş bin konutun enkazı altında daha kaç kadın ve çocuğun olduğu halen bilinmemektedir. Bu acımasız katliamlara rağmen Batılı liderler işgal edilmiş Filistin topraklarına gidip siyonist terör örgütü israile desteklerini açık bir şekilde sunmakta ve siyonist soykırıma ortak olmaktadır. Buna mukabil İslam ülkelerinin liderlerinin Gazze’yi ziyaret etmesi bir yana, bir tek memurunu dahi Gazze’ye gönderebilmiş değildir. 'Ben buraya bir Yahudi olarak geldim' diyen Blinken ve 'siyonist olmak için yahudi olmaya gerek yoktur, ben bir siyonistim' diyen Biden, söylediklerinin gereğini yapıyorken, 'Ben Müslümanım' diyen liderlerimizden de en az bu katliamcı ikiyüzlüler kadar cesur olmalarını ve Müslümanlıklarının gereğini yapmalarını beklemek hakkımız değil mi? Hiçbir gerekçe bu vahşi katiller ile ticari, ekonomik, diplomatik ilişkileri sürdürmeyi meşrulaştıramaz." ifadelerini kullandı.
"Yeter ki Kudüs kazansın, ben kaybetmeye razıyım"
Açıklamalarında Müslüman halka çağrıda bulunan Çelik, "Gazze’deki siyonist vahşet ve soykırım 3. ayına girdi. Saldırı ve katliamlar hız kesmeden en ahlaksız ve barbar şekliyle devam ediyor. Esir takasının yapıldığı 7 günlük aradan sonra dünya genelindeki eylemler ve tepkiler maalesef hız kesti ve dozunu düşürdü. Siyonist terör örgütü israil bu tepkisizlikten cesaret alarak katliam ve ahlaksızlığının şiddetini arttırdı. Gazze’de soykırım devam ediyor, lütfen susmayalım. Gazze ve Kudüs davası için yapılan etkinlikleri ve boykotları itibarsızlaştırma ve değersizleştirme çabalarına itibar etmeyelim. Yaptığımız bu etkinliklerin, eylemlerin ve boykotun çok önemli olduğunun bilincinde olalım ve Filistin direnişine ciddi katkı sağladığı bilinciyle etkinliklerin dozu ve çeşitliliğini arttırarak devam edelim. Eylemlerimizi Kudüs davası bilinciyle yapalım. Cemaat, parti, mezhep ve asabiyet taassubunun Kudüs ve Filistin davasının önüne geçmesine izin vermeyelim. ‘Yeter ki Kudüs kazansın, ben kaybetmeye razıyım’ bilinciyle daha güçlü bir şekilde ve birliktelik içinde tepkilerimizi gösterelim" şeklinde konuştu.
"Boykot, siyonist işgalci israil ile mücadelede çok önemli bir role sahiptir"
Hükümetin somut adımlar atması gerektiğinin altını çizen Çelik, "Boykot, siyonist işgalci israil ile mücadelede çok önemli bir role sahiptir. Hükümet, medya, sivil toplum ve eğitim camiası halkımız ile birlikte boykotu sahiplenmelidir ve boykot, nesiller boyu devam edecek şekilde yapılmalıdır. Boykot konusunda halkımız yalnız bırakılmamalıdır. Resmi kurum-kuruluşlar ve sivil sektör de boykota destek vermelidir. Hükümet de toplumu boykota teşvik edici çalışmalar yapmalı siyonist işgale ambargo uygulamalıdır." dedi.
Program Kerem Engin’in yaptığı dua ile son buldu.(İLKHA)