Müftü Demirlenk: Ömrümüzü hakkıyla Allah'a kullukta geçirebilirsek ihtiyarlık bizim için rahmet olur

Yaşlılıkla beraber birçok acziyet oluşturacak fiziki ve bedensel sorunun da birlikte geldiğini söyleyen Çukurova Müftüsü Kadir Demirlenk, "Ömrümüzü hakkıyla Allah'a kullukta geçirebilirsek ihtiyarlık bizim için rahmet olur." dedi.

Ekleme: 15.12.2023 16:35:05 / Güncelleme: 15.12.2023 16:35:56 / Röportaj / Adana Haberleri
Destek için 

İslam, insanın en çok ilgiye ve ihtimama muhtaç olduğu ihtiyarlık dönemine çok önem atfetmiştir.

Yaşlılığın, Allah ömür verirse herkesi bekleyen bir ömür durağı olduğunu hatırlatan Çukurova Müftüsü Kadir Demirlenk; yaşlılara hürmetin, alakanın ve ilginin aynı zamanda kişinin kendisine akıbet hazırlayan bir süreç ve fırsat olduğunu belirtti.

Allah Tealâ'nın ayetlerde, ihtiyarlık dönemini bebeklik dönemine benzettiğini söyleyen Demirlenk, "Dolayısıyla bizim ihtiyarlara, yaşlılara muamelelerimizde de bunun esas alınması gerektiğini Cenab-ı Mevla bize bildiriyor. Erzel-i ömür, ömrün en rezil zamanı yani insan aklının, ruhunun, uzuvlarının birçok fonksiyonunun kaybedildiği ya da azaldığı bir dönem. Cenab-ı Mevla birinci olarak bebeklik dönemine vurgu yapıyor, ikinci olarak da akli melekelerin birçoğunun tam anlamıyla yerine getirilememesi gibi bir husustan bahsediyor. Dolayısıyla hem fiziken hem ruhen hem de fikren insan bu özelliklerini yerine getiremeyecek bir hale gelirse ikinci veya üçüncü şahıslara muhtaç hale de gelir. Bundan dolayı da Cenab-ı Mevla bu iki hususa özellikle dikkat çekiyor." dedi.

'Kim saç ve sakalını Allah yolunda çalışırken ağartırsa, bu beyazlık kıyamet günü kendi için bir nur olur.'

Çukurova Müftüsü Kadir Demirlenk

Allah Tealâ'nın Kuranı Kerim'de anne ve babaya karşı sorumlulukları bildirdiğini ifade eden Demirlenk, "Allah, onlara rahmet ve şefkat ile yaklaşmamızı bildiriyor. Peygamber de (Sallallahu Aleyhi Vesellem) bu ayet-i kerimeler ve toplum neznindeki önemine binaen, yaşlılar konusuna ciddi manada değinmiştir hatta efendimiz aleyhissalatu vesselam dualara bile almıştır bu konuyu. Çünkü akıbeti iyi olmadığı için, bu noktada aciz bir duruma düşmekten Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem)  bu durumdan sığınmamızı istiyor. Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem)  buyuruyor ki: 'Allah'ım cimrilikten, tembellikten, ömrün en rezil, düşkün zamanından, kabir azabından, hayatın ve ölümün fitnesinden sana sığınırım.' Yine başka bir hadiste Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem)  buyuruyor ki: 'Kim saç ve sakalını Allah yolunda çalışırken ağartırsa, bu beyazlık kıyamet günü kendi için bir nur olur.' Burada da şu var ki ihtiyarlama çok da kötü bir şey değil, ömrünüzü Allah yolunda geçirebilirseniz, hakkıyla Allah'a kullukta geçirebilirsek bizim için aslında rahmet olur. Yine Efendimiz (Aleyhissalatu Vesselam), bu anlamda yaşlılara göstermemiz gereken hürmete ve ilgiye dikkat çekerek buyuruyor ki: 'Bir genç, ihtiyar bir kimseye yaşından dolayı hürmet ederse Allah da ona yaşlılığında kendisine hürmet edecek birisini hazırlar. Bu şudur, özellikle genç kardeşlerimize, evlatlara, yeğenlere, torunlara, komşulara şunu hatırlatıyor: 'Gençler sen de bir gün ihtiyar olacaksın, Allah ömür verirse sen de bunu yaşayacaksın, başına gelecek şeyi önceden gör, idrak et ve tanı, halini ve durumunu gör. Bu zamanında onun yanında bulun ki Allah'ta sen öyle bir duruma düştüğün zaman, sana böyle bir imkân veya vesile versin." şeklinde aktardı.

"Hiç ihmal etmemiz gereken bir husus ise hizmetlerinde kusur etmeyeceğiz"

"Yine başka bir hadiste efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) buyuruyor ki: 'Küçüğümüze merhamet etmeyen, büyüğümüze saygı göstermeyen bizden değildir.' 'Bizden değildir' ifadesi çok önemli bir husustur" diyen Demirlenk, sözlerine şöyle devam etti:

"Bizim yolumuz üzere değildir, bizim sünnetimiz üzere hareket etmiyordur, İslam'ın istediği şekilde bir hareke veyat hayat değildir. Bizden değildir derken ki kastı Efendimizin (Sallallahu Aleyhi Vesellem) budur. Dolayısıyla, bir Müslümanın öncelikli olarak sahip olduğu gençliğini, orta yaşını, olgun yaş dönemini en güzel şekilde geçirmesi lazım. Gerek bedenine gerek ruhuna gerek zihnine gerekli yatırımların yapılması, ihtiyarlığa doğru yavaş yavaş kendini güzel bir şekilde, donanımlı bir şekilde hazırlaması gerekmektedir. Bu dönemleri yaşarken yani kendimizi maddi ve manevi olarak, zihni olarak bizden yardım bekleyen, bizim yardımınıza muhtaç olanlara yardımınızı esirgemememiz gerekmektedir. Bunlar kimler? Bu ihtiyarlarımız gökten inmedi, uzaydan gelmedi, yerden de bitmedi, bunlar bizim bir şekilde ya annemiz ya babamız ya ninemiz ya dedemiz ya amcamız yani bizim akrabalarımız, bir şekilde bu toplumumuzun birer insanı. Dolayısıyla birinci olarak yaşlılarımız ilgi bekler, ilgimizi eksik etmememiz gerekmektedir. Göstereceğiniz bir güler yüz, yedireceğiniz bir yemekten daha güzeldir. Söyleyeceğiniz güzel bir söz, ikram edeceğiniz bir çaydan daha etkili olabilir. Onun için onları seveceğiz ve saygı göstereceğiz. İhtiyar olduklarından, muhtaç olduklarından, büyük olduklarından, bizim üzerimizde hakları olduklarından dolayı onlara saygıda kesinlikle kusuru etmemiz gerekir. Hoşgörülü olacağız, onlar ihtiyardır. Bugün bir kelime söyledi, onlar çocukluk yaşına bilemeyecek bir derecede dönüşüm yaşadı. Dolayısıyla bunları tolere ederek, hoşgörülü bir şekilde konuşmalarına, davranışlarına, yaptıkları işlere biraz daha toleranslı olacak ve onlardan çok yüksek bir beklenti içerisinde olmayacağız. Onlardan yapamayacakları şeylerde bir beklenti içerisinde kesinlikle ve kesinlikle olmayacağız. Bu konuda yapmamız gereken en önemli, hiç ihmal etmemiz gereken bir husus ise hizmetlerinde kusur etmeyeceğiz."

"Ama, fakat, lakin gibi hiçbir şey söylemeden sorumluluğumuzu en güzel şekilde yerine getireceğiz"

Yaşlılarla ilgilenmenin hem İslami hem de insani bir sorumluluk olduğuna vurgu yapan demirlenk, sözlerini şöyle tamamladı:

"Komşumuz, akrabamız, hiç tanımadığımız biri de olabilir. Bize ihtiyaçları olduğu zaman sağımıza ve solumuza bakmadan, ama, fakat, lakin gibi hiçbir şey söylemeden yapılması gereken insani görevimizi, sorumluluğumuzu en güzel şekilde yerine getireceğiz. İşte biz böyle yaparsak, böyle davranırsak Müslüman olarak ibadet yapmış olacağız ve insan olarak sevabını kazanacağız, insanlık görevimizi yapmış olacağız, sorumluluğumuzu yerine getirmiş olacağız. Cenab-ı Mevla bunu bizim amel defterimize yazdıracak. Bir de hasbelkader o muhtaç sınıfa girdiğimiz zaman, Allah bize de benzer şekilde hizmet edecek bir nesil veya birini getirecek. Bu dilek ve temennilerle Allah yaşlarımıza sağlık, sıhhat ve afiyet versin hayırlı ömürler versin. Bizlere de, gençlere de yaşlarımızın duasını almayı, onların hizmetinde olmayı nasip etsin." (İLKHA)