Molla Nizamettin Yaçin'in Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan kongrenin açılışında konuşan HÜDA PAR İstanbul İl Başkanı İsa Güvendik, konuşmasına Nedim'in "Bu şehr-i İstanbul ki bi bi-mislü bahadır" şeklindeki şiiri ile başladı.
İstanbul'a hizmet etmenin bir gurur vesilesi olduğunu belirten Güvendik, "İstanbul bizim için bir sevda ve aşk meseledir. Kongre hazırlıklarına başladığımız günden bu yana İstanbul'un yüceliğini ve ender güzelliğini hangi kelimelerle ifade edebiliriz diye düşünürken bunun kolay kolay mümkün olmadığını fehmettik. Varsa eğer bu kelimeler ve İstanbul'u aziz kılan sözler, Hazreti Peygamberin, 'İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, o fetheden ordu ne güzel ordudur' hadisinden öteye sözlere rastlamadık. Maneviyatı ile birlikte; nüfusu, jeopolitik konumu, ekonomiye katkısı ve Türkiye siyasetine yön vermesi hasebiyle İstanbul'un önemi ve değeri her zaman bizim gözümüzde farklı olmuştur." dedi.
Göreve geldiği günden bu yanan İstanbul'a hizmet etmek adına çalışmalarını sürdürdüklerini kaydeden Güvendik; il yönetimi, kadın kolları, gençlik kolları ve ilçe teşkilatlarıyla kısa zamanda birçok çalışma ve etkinliğe imza attıklarını söyledi.
"İstanbullarının bize gösterdiği teveccühün bizlere elbette ağır bir sorumluluk yüklediğinin farkındayız"
Güvendik, "Bu şehrin hakkettiği değeri bulabilmesi adına büyük bir gayretle gece gündüz demeden aşk ve bağlılıkla bu şehre olan hizmet borcumuzu ödemek için tüm teşkilatlarımızla birlikte çalıştık. Kapısını çaldığımız ve selam verdiğimiz her İstanbullunun elhamdülillah gönlünde yer bulduk. İstanbullarının bize gösterdiği teveccühün bizlere elbette ağır bir sorumluluk yüklediğinin farkındayız. Bizler bu bilinçle ilk günden bu yana çalışmalarımızı büyük azimle sürdürdük." diye konuştu.
"Sadece reklama ve israfa ayrılan bütçe ise korkarım ki İstanbul'u felakete sürükleyecektir"
İstanbul'a hizmet adına aktif ve yapıcı bir muhalefet yürüttüklerini vurgulayan Güvendik, "Sorun üreten anlayışa karşı çözüm üreten bir yaklaşımı düstur edindik. İstanbul için doğruya doğru, yanlışa yanlış dedik. Fakat yanlışlıklar o kadar çok fazla arttı ki maalesef şehrimiz son dönemde başarılar veya yeni projelerle değil kötü yönetim ile gündeme gelmektedir. Benim gibi tüm İstanbulluların da bu durumdan mustarip olduğunun farkındayım. Bir yandan yüzme öğrenen otobüsler, bir yandan da yanan otobüsler ve bir yanda maalesef yolcular tarafından itilen otobüsler. Altyapı yetersizliği ve bakımsızlığı nedeniyle yaşanan felaketler bir yanda dururken önce cumhurbaşkanı sonra Cumhurbaşkanı yardımcısı en son genel başkan olma sevdasına düşen sayın başkan bir türlü bunlardan fırsat bulup belediye başkanı olamadı yeni afetler ile burun burunayken hiçbir şey yapılmadan sadece reklama ve israfa ayrılan bütçe ise korkarım ki İstanbul'u felakete sürükleyecektir. Suya, ulaşıma ve hatta ekmeğe yapılan fahiş zamlar, bizim için artık bu şehrin yönetiminin değişmesi gerektiğinin en büyük gerekçesidir. Bitmeyen metro projeleri esprilere konu olurken hiç güldürmeyen gerçek ise İstanbul'un yönetilemiyor olmasıdır." şeklinde konuştu.
"Önümüzdeki yerel seçimlerde HÜDA PAR'ımız mührünü vuracaktır"
Yerel seçime ilişkin de konuşan Güvendik, "Bu karanlık tablodan şehrimizi çıkarmanın yolu elbette ki HÜDA PAR güneşinin üzerimize doğmasıyladır. Yaklaşan yerel seçimlerde İstanbul halkının gerçekleri görmesi için ışık tutacağımız projelerimizle, yönetim anlayışımızı mahalle mahalle, sokak sokak dolaşarak anlatacağız. Gençler, siz olamadan biz bu davayı kalplere nakşedemeyiz, İstanbul'u ihya edemeyiz. Burada size evet size büyük görev düşüyor. Siz gençlere soruyorum kapı kapı dolaşmaya arkadaşlarınızın elinden tutup hür davaya kazandırmaya var mısınız? Hür hanımlara soruyorum; evet kıymetli hür hanımlar, bu seçimde ev ev dolaşıp hür hanımlara yenilerini eklemeye var mısınız? Tüm teşkilatlara soruyorum HÜDA PAR'ımızın girmediği ev, HÜDA PAR'ımızın girmediği gönül kalmayana kadar çalışmaya var mısınız? İşte bu azimli ve kararlı tablo bizi geleceğe dair umutlandırıyor, tıpkı geçtiğimiz seçimde olduğu gibi önümüzdeki yerel seçimlerde HÜDA PAR'ımız mührünü vuracaktır." ifadelerini kullandı.
"İstanbullular ve Gazzeliler aynı medeniyetin çocukları ve kardeşleridir"
Gazze'de yaşanan katliama da sessiz kalmayan Güvendik, son olarak şu ifadeleri kullandı:
"4'üncü Olağan İl Kongremize maalesef Gazze'de yaşanan soykırımın ve yaşanan katliamın gölgesinde girmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. 2 aydan fazla bir zamandır tüm dünyanın gözünün önünde yaşanan bir insanlık dramına şahitlik etmenin derin acısını yaşıyoruz. Çocuklar, kadınlar ve yaşlılar büyük bir kıyımdan geçirilirken başta İslam ülkeleri olmak üzere idarecilerin 75 yıldır süregelen kınama masallarından başka bir şey işitmiyoruz. Bizler başkasının acısını hissedebildiğimiz kadar insanlığımızı ayakta tutabiliriz. Aynı inancı ve medeniyeti paylaştığımız kardeşlerimizin maruz kaldığı katliama karşı ilk günden bu yana sokaklarda ve meydanlarda olduk. Gücümüzün sınırlarının ötesine geçmenin gerektiği inancı ile her şartta ve zeminde sesleri olmaya gayret ettik. Bu yaşanan insanlık sınavında tarihe ve insanlığa verecek hesabımızın olduğunu bilmeliyiz. Gazzeli çocukların büyüyebildiği, annelerin evlat acılarıyla dağlanmadığı bir dünya bu insanlık sınavındaki tutumuza bağlı olduğunu bilmeliyiz. İdarecilerimiz, bu katliama karşı her türlü somut yaptırım aracını devreye koyarak siyonist terör rejimin; siyasi, askeri ve ekonomik olarak hareket alanını daraltmalıdır. Bu adımları atmak medeniyetimizin bize yüklediği tarihi bir mirastır. İstanbul ve Gazze arasında her ne kadar kilometreler olsa da bu iki aziz şehrin inanç ve medeniyet bağlamında bir ortaklığı bulunmaktadır. Gazze'nin yaşadığı her acı İstanbul surlarının tepesinden, Marmara'nın derinliklerine kadar hissedilmektedir. Gazze'deki her sevinç ise bu aziz şehir İstanbul'un sevinci olmuştur. İstanbullular ve Gazzeliler aynı medeniyetin çocukları ve kardeşleridir. Bu iki şehir arasında hiçbir fark olmadığı gibi derin bir yakınlık ve bağlılık vardır. Her ne kadar tarih boyunca bu iki şehir arasına mesafe koymak isteyen bir takım karanlık eller olsa da bu derin inanç birlikteliği buna müsaade etmemiştir. Ve bilinmelidir ki, Gazze ne kadar mutlu ise İstanbul o kadar mutludur. Gazze ne kadar sevinçliyse İstanbul o kadar sevinçlidir. Gazze ayakta olduğu sürece de İstanbul ayaktadır. Fatih'in emaneti olan İstanbul'dan, Abdülhamid'in mirası payitahttan, mübarek belde Kudüs'e göz bebeğimiz mescidi aksaya ve direnişin merkezi Gazze'ye binler selam olsun. Gecemiz Gazze, günümüz Gazze, dünümüz bugünümüz ve yarınımız Gazze ve direniş olsun." (İLKHA)