Bakan Tekin: Eğitime ulaşma hakkı evrensel bir değerdir

Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "İnsanı yücelten bu hakkın, milletimizin bizlere emaneti olan 20 milyon öğrencimize adaletli şekilde ulaşması için elimizdeki bütün imkânları seferber ediyoruz." dedi.

Ekleme: 09.12.2023 13:30:07 / Güncelleme: 09.12.2023 13:32:04 / Eğitim / İstanbul Haberleri
Destek için 

Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Millî Eğitim Bakanlığı ve İstanbul Sanayi Odası (İSO) ortaklığıyla düzenlenen İstanbul Mesleki Eğitim Zirvesi'ne katıldı.

Bakan Yusuf Tekin, burada yaptığı konuşmada, ulusal düzeyde ekonomik büyüme ve sürdürülebilir bir kalkınma için en güçlü enstrümanın eğitim olduğunu söyledi.

Güçlü bir mesleki eğitiminin öğrencileri istihdama hazırlamak, mesleki becerilerini geliştirmek ve ekonomik iş piyasası ihtiyaçlarına cevap vermek gibi bir role sahip olduğunu belirten Tekin, "Tüm dünya çocuklarının ve gençlerin kaliteli bir eğitime ulaşma hakkı, evrensel bir değerdir. Bakanlık olarak bizler insana yakışan, insanı yücelten bu hakkın, milletimizin bizlere emaneti olan 20 milyon öğrencimize adaletli şekilde ulaşması için elimizdeki bütün imkânları seferber ediyoruz." diye konuştu.

Tekin, bu anlayışla son yirmi bir yılda her yıl genel bütçeden en büyük payı eğitime ayırdıklarını, Cumhuriyet Dönemi'nden 2002 yılına kadar yapılan derslik ve öğretmen sayısını ikiye katladıklarını, okulları modern teknolojik yeniliklerle donattıklarını, müfredatı özgürlükçü ve yenilikçi bir anlayışla revize ederek öğretmenlerin mali ve özlük haklarını iyileştirdiklerini anlattı.

Eğitim alanında sürekli daha iyisini ve daha güzelini hayal etmek ve kurgulamak zorunda olduklarını vurgulayan Tekin, "Bizler de kuşkusuz daha iyisini yapmak için çaba sarf edeceğiz ama bir de hakkı teslim etmek gerekiyor. Fiziki öğrenme ortamlarıyla ilgili olarak bu hafta başında OECD Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) raporu yayınlandı. Türkiye'nin fiziki ve sosyal öğrenme ortamları şu an OECD ortalamasından daha iyi. Çok fazla eleştiri olduğu için bunu paylaşmak istedim." değerlendirmesinde bulundu.

"Proje okul kavramını 2014 yılında literatüre kazandırdık"

Bakan Tekin, eğitimin 2002 yılı öncesinin politik amaçlara alet edildiği, bilhassa mesleki eğitimin itibarsızlaştırıldığı, önemsiz ve metruk bir hâlde kaderine terk edildiği bir dönemden geçtiğini belirterek bu gerilemenin eğitim, üretim ve istihdam bağını zayıflatarak sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli eleman açığını ortaya çıkardığını söyledi.

Eğitim gündemini uzun süre meşgul eden bu durumu bertaraf etmek için eğitimin her kademesinde bütüncül ve sistematik adımlar attıklarını vurgulayan Tekin, bu kapsamda proje okul kavramını 2014 yılında literatüre kazandırdıklarını belirtti.

Tekin, sektörle temaslarının bu dönemlerde başladığına işaret ederek, "Meslek liselerinde uygulanan müfredatın sektörün ihtiyaçlarını giderebilecek eleman yetiştirecek bir programdan uzak olduğu, eğitim veren öğretmen kadrosunun bu anlamda ihtiyacı giderecek personelden uzak olduğu, öğrenci kabul prosesinde problemler yaşandığı" şeklindeki eleştirileri çözmek için proje okulları hayata geçirdiklerini anlattı.

Proje okulları oluştururken de sektörün bu üç talebini dikkate aldıklarını aktaran Tekin; müfredatı sektörle birlikte yaptıklarını, meslek liselerinde sektörü iyi bilen, gelişmeleri iyi takip eden kişileri, unvanlarına bakmaksızın öğretmen kadrosuna ilave ettiklerini vurguladı.

Attıkları bu adımın Türkiye'de mesleki eğitim alanında devrim niteliğinde olduğunu dile getiren Tekin, uluslararası camianın da yaptıkları bu çalışmayı takip ettiğini belirtti.

"Mesleki eğitim merkezlerini, zorunlu öğretimin bir parçası hâline dönüştürdük"

Dün gerçekleştirdiği Atina ziyaretine değinen Tekin, Yunanistan Eğitim Bakanlığıyla uluslararası bir sözleşme imzaladıklarını hatırlattı. Tekin, Yunan mevkidaşının kendisine "Sizin mesleki ve teknik eğitimde attığınız devrim niteliğindeki adımları bizimle de paylaşın, beraber yapalım." dediğini aktardı.

Tekin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde ve gelecek günlerde de Azerbaycan'da bu konuda çalışmalar yapacaklarını dile getirdi. Bu süreçte bazı problemler de tespit ettiklerini belirten Tekin, sektörün henüz kendisine yeterince katkı vermeyen öğrencilere ödeme yapmakta biraz çekimser davrandığını, iş birliği yapılan okullarda staj için uygulamaya giden bazı öğrencilerin iş yeri kazalarıyla karşı karşıya kaldığını, meslek hastalıklarına yakalandığını gözlemlediklerini dile getirdi.

Bakan Tekin, bu kapsamda 2016 yılında bu problemleri yasal düzenlemeye dâhil ettiklerini, okullarda veya işbaşı eğitimi yapmak üzere iş yerlerine staja giden öğrenciler için meslek hastalıklarına ve iş yeri kazalarına karşı sigortalanması prensibini getirdiklerini ifade etti.

Bu okullara uygulama için giden öğrencilerin niteliğine göre asgari ücretin yüzde 30'u ve yüzde 50'si kadar denk düşen ücretleri kamu olarak kendilerinin üstlendiğini anımsatan Tekin, mesleki eğitim merkezlerini zorunlu öğretimin bir parçası hâline dönüştürdüklerini kaydetti.

"Mesleki ve teknik eğitime yönelik geliştirilen olumsuz algıyı değiştirelim"

Tekin, bugün İSO'yla yaptıkları projelerin sonuç verdiğini görmekten dolayı çok mutlu olduğunu dile getirdi.

Kendilerinin de sektörden bazı taleplerinin olduğunu aktaran Tekin, şöyle konuştu:

"Her türlü öneriye ve yeniliğe açığız. Buralarda yetiştirdiğimiz çocuklarımızın istihdam edileceğine dair sektörün bize taahhütte bulunması gerekiyor çünkü biz çocuklarımıza bize emanet edilen birer birey olarak bakıyoruz. Spesifik bir alanda yetiştirip sonra çocuğu işsiz bırakırsak, istihdam edecek imkânlar sunamazsak, bize emanet edilen çocuklarımıza karşı vazifemizi yerine getirmemiş oluruz. Gelin hep beraber elimizi taşın altına koyalım, mesleki ve teknik eğitime yönelik geliştirilen olumsuz algıyı değiştirelim. Mesleki ve teknik eğitimde oluşabilecek sorunlara karşı hep beraber hareket edelim."

Tekin, İSO Başkanı Erdal Bahçıvan'ın, "Mesleki eğitime daha da yakınlaşması için öğrenci ve ailelerine maddi destekte bulunulması, meslek lisesindeki öğrencinin ilk yılından itibaren sosyal güvencesinin başlatılması ve devlet tarafından ödenmesi, okuduğu süre boyunca burs sağlanması, mezun olduktan sonra kendi alanında çalışmak şartıyla belli bir süre ücretine vergi muafiyeti tanınması ve erkek öğrenciler için askerlik avantajı getirilmesi" gibi teşviklerin de kamu ve sektör iş birliğinde ele alınması gerektiğini vurguladı.

Bakan Tekin, konuşmaların ardından İSO MEİP Atilla Altuntaş Proje Destekleri kapsamında, destek almaya hak kazanan okullara ödüllerini verdi. İstanbul Mesleki Eğitim Zirvesi'nde, mesleki eğitimde öğretmenlerin mesleki becerilerinin artırılması, mezunların alanında istihdama yönlendirilmesi konuları ele alındı. (İLKHA)