HÜDA PAR GİK üyesi Turgut: RADARLAR VE ÜSLER KAPATILMALI

HÜDA PAR Genel İdare Kurulu üyesi Vedat Turgut, Malatya'da Kürecik NATO Radar Üssü'nün kapatılması için düzenlenen eylemde, "Gazze'deki katliam son bulana, orada kalıcı bir ateşkes sağlanana, Filistin Devleti tam olarak kurulana kadar bu radarlar ve üsler kapatılmalı." çağrısında bulundu.

Ekleme: 28.11.2023 04:00:00 / Güncelleme: 28.11.2023 04:01:02 / Güncel
Destek için 

Mehmet Aslan

Malatya Kudüs Kardeşlik Platformu tarafından, Kürecik NATO Radar Üssü'nün kapatılması için eylem başlatıldı. İşgal rejimine bilgi akışı ve istihbarat sağlayan Kürecik NATO Radar Üssü'nün kapatılması talebiyle Kürecik Mahallesi'nde, Malatya Kudüs Kardeşlik Platformu tarafından düzenlenen mitinge destek vermek için çevredeki il ve ilçelerden binlerce Kudüs sevdalısı programa katıldı. Mitinge, HÜDA PAR Genel İdare Kurulu Üyesi ve Diyarbakır İl Başkanı Vedat Turgut da katılarak bir konuşma yaptı. İslam İşbirliği Teşkilatı'nın Kudüs ve Mescid-i Aksa'ya sahip çıkmak için kurulduğunu ancak üye ülke devletlerin gereken adımı atmadığını belirten Turgut, alınabilecek önemli kararların da Suudi, Bahreyn ve BAE gibi ülkeler tarafından engellendiğini söyledi. Gazze'de halkın ve direniş gruplarının dünyaya tarihi dersler verdiğini belirten Turgut, "Siyonistlerin yapmış olduğu katliamlara dur demek için Londra'da, Paris'te, Almanya'da, Fransa'da, İtalya'da hatta Telaviv'de insanlar meydanlara çıkıyor ama sayıları siyonistlerin sayısından, toprakları siyonistlerin topraklarından 200 kat fazla olan 2 milyarlık ümmet sessiz." diye belirtti.

"BİR DAHA KİMSE BİZE BATI MEDENİYETİNDEN BAHSETMESİN"

Turgut, "Akademisyenlere, okullarımızda ders veren öğretmenlerimize, üstatlara sesleniyoruz: Sakın bir daha kimse bize batı medeniyetinden; İngilizlerin, Fransızların ve ne idüğü belirsiz devletlerin insan hakları, çocuk hakları, hayvan hakları, kadın hakları ve benzeri safsatalarından bahsetmesin. Zira Gazze'de onların gerçek yüzleri görüldü. Kurmuş oldukları Birleşmiş Milletler, NATO söz konusu Afganistan, Irak, Suriye, Bosna Hersek olunca orduları birleştirip oraya müdahale eder, milyonlarca insanın canına kıyar ve oralara iç savaş, kan ve gözyaşı dışında bir şey götürmüyor. Gazze'deki mücahitler ise dünyaya şunu gösterdi: Talut ve Calut meselesi gibi o bir avuç Müslüman Dünyaya örnek oldu. HAMAS, Filistin'in tek ve meşru hükümetidir." şeklinde konuştu.

"EY İSLAM ÜMMETİ GAZZE İÇİN MEYDANLARA ÇIKIN"

Çocuklara Gazze'nin, Kudüs'ün, HAMAS'ın anlatılması gerektiğini vurgulayan Turgut, "HAMAS yok olmamalı. Bu ateşkes devam etmeli. İslam coğrafyasındaki Müslümanlar 'sen görevini yaptın, artık söz ve adım atma sırası bizde' diyerek fiili icraatları yapmaları lazım. Zira yaşlı dedeler küçücük torunlarını kefenlere sararken Resulullah'a bizi şikâyet etmesini söylüyor.  Allah için ey İslam ümmeti, Gazze için meydanlara çıkın. İmkanları olanlar eline silah alsın. Ürdün halkı, Lübnan halkı, Beyrut halkı sınırlara doğru koşun! Ne bekliyorsunuz? Allah şahittir bizim aramızda sınırlar var; eğer o sınırlar olmamış olsaydı Batman'da, Diyarbakır'da, Malatya'da, Kayseri'de İstanbul'da, Adana'da sıra sıra otobüsler dizilirdi ve milyonlarca Müslüman Gazze'ye, Filistin'e doğru giderdi." ifadelerini kullandı.

"KÜRECİK DERHAL KAPATILMALI, İNCİRLİK İLE BERABER FAALİYETLERİNE SON VERİLMELİDİR"

"7 Ekim operasyonu, 75 yıllık işgal, katliam, soykırım ve yayılma politikasına karşı verilen kurtuluş hareketi veya mücadelesidir." diyen Turgut, şu çağrılarda bulundu: "Bu kalkışma durup dururken olmuş bir mesele değildir. Bu anlamda Filistinlilerin birikmiş öfke ve işgalden kurtuluş arzularının baş aktörü ve temsilcisi HAMAS olmuştur. Türkiye'nin başını çektiği bir yardım koridoru veya deniz filosu yola çıkarılmalıdır. Sadece İslam ülkeleri değil, duyarlı ve vicdan ehli hangi ülke varsa katılımları sağlanmalıdır. Bu filonun güvenliği de alınarak direk Gazze sahillerine gidilmelidir. Kürecik bir NATO üssüdür. 80-100 yıldır buradadır. Doğru ama 2012'den sonra israilin güvenliğini almak için İran ve Rusya'dan gidebilecek füzelere, gidebilecek saldırılara engel olmak için başta ABD ve israil olmak üzere o işgal kafalı NATO'ya muhbirlik yapmak için buraya kurulmuştur. Onun için bu Kürecik derhal kapatılmalıdır. İncirlik ile beraber faaliyetlerine son verilmelidir. Eğer bu aşamada bu yapılamıyorsa en azından Gazze'deki katliam son bulana kadar, orada kalıcı bir ateşkes sağlanana kadar, orada Filistin Devleti tam olarak kurulana kadar, orada Filistin Devleti'nin ordusu oluşana kadar bu radarlar, bu üsler kapatılmalı, faaliyetleri durdurulmalıdır.

Havalimanları ve deniz limanları siyonistlerin her türlü gemi ve uçaklarına kapatılmalıdır. Buradan oraya ticari veya askeri bir mal gidiş veya gelişi durdurulmalı, Gazze halkını açlık, susuzluk ve ilaçsızlığa mahkûm eden siyonistlerin erzaklarının ülkemizden gitmesi ayıbından kurtulmalıdır. Türkiye, işgal devam ettiği sürece siyonistlerle bütün ilişkilerini askıya almalıdır. Yaptığı bütün anlaşmalarını da feshetmelidir. Daha sonra ise ilişkileri tamamıyla kesip siyonist işgalci israili devlet olarak tanıma ayıbından vazgeçmelidir. Türkiye vatandaşı olan siyonistlerin işgal edilmiş Filistin topraklarına gidip soykırıma katılmaları engellenmeli, gidenler olursa insanlığa karşı suç işlemekten yargılanmalı, mallarına el konulmalı ve vatandaşlıktan çıkarılmalıdırlar."

AB-I HAYAT VAKFI BAŞKANI: BU BİR FURKAN SAVAŞIDIR

Programda İnsan ve Değer Hareketi adına konuşan Ab-ı Hayat Vakfı Başkanı Av. Ersin Eryılmaz, Gazze'deki direnişin, Allah yolunda cihadın nasıl olacağını gösterdiğine dikkat çekti. Eryılmaz, "İşte Beyt'ül Makdis'in eteklerindeki hak üzere açık bir cihat yürüten Allah Resulü'nün müjdesine ermiş olan o yiğitler, Gazze halkının tamamı ve İzzeddin el-Kassam Tugaylarının bütün mücahitleridir. Rabbim yardımcıları olsun. Onlar o topraklarda daha önce yaşanan bir olayı Rabbimizin Bakara Süresi'nde anlattığı bir tabloyu güncelleştirerek anlamamızı sağlıyorlar. Çünkü bu bir 'Furkan Savaşı.' Herkesin gerçek yüzü ortaya çıkıyor. Müslümanın da Müslüman görünen münafıkların da, mücahitleri sevenlerin de israil ve siyonist sevicilerin de maskeleri yırtılıyor." ifadelerini kullandı.

SİZLER SEMADAN EBABİLLER İNMESİNİ Mİ BEKLİYORSUNUZ?

Eryılmaz, "Bilmiyorum, farkında mıyız ama bizler mucizevi olaylara şahitlik ediyoruz. Görebilen gözlere Allah'ın ayetleri açıktır. Dün iffetli Meryem'in kucağında Allah'ın izniyle kundaktaki İsa'nın Allah tarafından konuşturulduğu topraklarda bugün 3 yaşında, 4 yaşında çocuklarımız konuşturuluyor. Duyuyor muyuz? 50 gündür havadan, karadan küçücük bir coğrafyada hedef gözetilmeksizin değil sivil hedefler gözetilerek üzerinlerine bombalar yağdırılan küçücük bir yerleşim alanındaki o yiğit halkın direnişini görüyor muyuz? En fazla 4 yaşında bir kız çocuğu enkazın altından çıkarılmış belki anasını babasını kardeşini abisini kaybetmiş, yaralı. Etrafı tanklarla çevrili bir hastanede sedyenin üzerine konulmuş. Aynen dudakları arasından şu cümleler dökülüyor: 'Onlardan korkmuyorum. Bu Allah'ın bir imtihanıdır, Rabbimiz bizi imtihan ediyor ve biz kazanacağız.' Sizler semadan ebabiller inmesini mi bekliyorsunuz? Allah'ın yardımı o mudur zannediyorsunuz? Allah'ın yardımı o bebeğin dilinde İzzeddin Kassam Tugayı mücahitlerinin elindedir, görelim." diye konuştu.

  1. ÖĞR. ÜYESİ YILDIRIM: KASSAM TUGAYLARI YENİLMEZ DENİLEN ORDUYU DİZE GETİRECEKTİR

Programda konuşma yapan Malatya İnönü Üniversitesi Dr. Öğr. üyesi Selahattin Yıldırım, İsrailoğulları'nın, geçmişten bu yana hep zulümler işlediğini hatırlatarak Beytül Makdis ve çevresinin devamlı savaşa tanık olduğunu belirtti. Yıldırım, "Allah-u Teala, Musa aleyhisselama Beytül Makdis'i, mukaddes toprakları vadetmiştir. Ama İsrailoğulları, melunluklarını orada da göstermiştir. Hazreti Musa'ya nice eziyetlerde bulunmuşlardı. Bundan dolayı onları kırk yıl boyunca çöllerde başıboş dolaşacak şekilde cezalandırmıştı. Allah-u Teala Kur'an-ı Kerim'de de, Zebur'da da bu toprakların salih insanlara verileceğini vadediyor. Filistin'deki mücahitler, Gazze'deki mücahitler bu salih insanlardır." dedi. Hazreti Ömer'in fethi ile Beytül Makdis'in Müslümanların yönetimine geçtiğini ve yüzyıllar boyunca adil ve barış içinde insanların orada yaşadığını belirten Yıldırım, "Ne zaman ki Beytül Makdis Müslümanların elinden çıkmış, dünya kargaşa yaşamıştır, insanlık huzur bulmamıştır. 100 yıl boyunca Haçlıların zulmünde kalan Kudüs, Selahaddin Eyyubi'nin yetişmesi ile tekrardan Müslümanların hakimiyetine geçmiştir." diye konuştu.

"DİRENİŞÇİLER ŞEHİT OLABİLİR AMA BU DAVA BURADA KALMAYACAKTIR"

Şu anda günümüzde de Gazze'de bir avuç Müslüman'ın işgalcilere karşı direnip şehitler verdiğini belirten Yıldırım, "Müslümanlar, direnişçiler şehit olabilir ama bu dava burada kalmayacaktır, yerde durmayacaktır. İşte yiğitler yetişti. İşte Filistinli kardeşlerimiz o davanın sahibidir. Hiç kimse bu gücü yenemez diyorsa da o el-Kassam Tugayları Allah'ın izniyle, inayetiyle bu güçlü denilen orduyu dize getirecektir." şeklinde konuştu. Eylem için toplananlara hitap eden Yıldırım, "Biz bugün burada ne yapıyoruz değerli kardeşlerim? Hani Edward Said diye birisi var. Bir Nobel Ödülü sahibi bir yazar, Gayri Müslim. Hani Lübnan'da eliyle bir taş atıyordu israilin boş kulesine doğru. 'Bu taşı niye atıyorsun' denildiğinde o da diyordu ki 'Yarın çocuğuma söyleyeceğim bir lafım olsun, bir sözüm olsun, diye atıyorum. Yükseğe doğru, israilin kulesine doğru taş attım' diyebileyim. Evet, kardeşlerim biz bugün o taşı atıyoruz. İşte israil buradadır. Bu taşı atmak üzere buradayız. İnşallah bu taşımız hedefsiz kalmayacak, yerini bulacaktır. Bu imanla, bu şuurla buradayız. Rabbim gazanızı, cihadınızı makbul eylesin." ifadelerini kullandı. (İLKHA)