Ankara Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi sağlık çalışanları Filistinli meslektaşlarına destek olma, Gazze'de uygulanan soykırımı kınama amaçlı basın açıklaması düzenledi.
20 Kasım Dünya Çocuk Günü ve 17 Kasım Dünya Prematüre Bebek günü olması sebebiyle Gazze’de yapılan soykırımlarda binlerce çocuk ve bebeğin şehit olmasına dikkat çekmek için bir araya gelen sağlık çalışanları, Gazze’de kuvözlerin bebeklere mezar olduğunu ve sadece bebeklerin değil, insanlığın öldüğünü belirttiler.
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan basın açıklamasını, sağlık çalışanları adına Çağrı Emin Şahin okudu.
Şahin, "Yaklaşık bir asırdır Filistin’de katliam, tehcir ve bir çok insanlık suçu işlemek suretiyle varlık gösteren Siyonist işgal, 2005 yılından beri abluka altında tuttuğu Gazze’yi adeta bir açık hava hapishanesine çevirmiştir. Gazze halkını en temel insani haklarından mahrum bırakmış ve sivilleri hedef alan askeri harekatlarla katliama tabi tutmuştur. İşlediği insanlık suçlarıyla sicili bir hayli kabarık olan İsrail’in, Gazze’deki son saldırıları ise! soykırım boyutuna ulaşmıştır. 40 gündür devam eden ve tamamen sivilleri hedef alan saldırılarda, 5 bini çocuk olmak üzere yaklaşık 12 bin Gazzelinin hayatını kaybettiği tespit edilmiştir. En az bir o kadarının halen enkaz altında olması pek muhtemeldir. İsrail başta hastaneler olmak üzere, okulları, aşevlerini, camileri, kiliseleri ve evleri bombalamış, mülteci kamplarına saldırılar düzenlemiş, yaralıları taşıyan ambulansları dahi vurmuştur. Katliamlar devam ederken işgalci İsrail ablukayı derinleştirmiş ve Gazze’ye en temel insani ihtiyaçların dahi girişini yasaklamıştır. Gıda, ilaç ve temiz suya erişimi kısıtlı olan Gazze’de açlık ve salgın hastalıklar bir halk sağlığı sorunu olmaktan öte işgalin Gazze halkına karşı kullandığı bir silah halini almıştır." dedi.
"Hastanelere, hasta ve sağlık çalışanlarına yönelik işlenen bu suçlar tüm insanlık adına büyük bir üzüntü ve utanç sebebidir"
"Bir avuç vicdanlı insanın meydanlarda yükselttiği isyanı istisna tutarsak, dünyanın sessizliği ve Avrupa ülkelerinin desteği israile katliamların dozunu artırarak sürdürmesi için cesaret vermiştir." diyen Şahin, şu şekilde devam etti:
"Önce içerisinde yüzlerce hasta ve yaralının olduğu binlerce sivilin sığındığı hastaneler bombalanmış, sonra bizatihi İsrail askerleri tarafından bu hastaneler işgale uğramıştır. Şifa hastanesi, bir süredir kuşatma altında tutulmaktadır. Avlusundaki şehit naaşlarının gömülmesine dahi izin verilmemektedir. İsrail askerleri geçen hafta hastaneye operasyon düzenlemiş, silahlarıyla acil servise girmiş, doktorlar ve sağlık çalışanlarını hastalarıyla birlikte katletmiştir. Hastanenin ilaç ve tıbbi malzeme deposunu patlatmış ve hastane yönetiminin beyanına göre, yaralıların bir kısmının gözlerini bağlayarak bilinmeyen bir yere kaçırmıştır. Hastanelere, hasta ve sağlık çalışanlarına yönelik işlenen bu suçlar, başta gayesi hayat kurtarmak olan biz hekim ve sağlık çalışanları olmak üzere, tüm insanlık adına büyük bir üzüntü ve utanç sebebidir."
"Şu an 130 prematüre bebek aynı sebepten ölüm riskiyle karşı karşıyadır"
Konuşmasının devamında Şahin, "Dün 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günüydü. Tüm dünyada çocukların sorunlarına dikkat çekmek ve toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla kutlanan bir gün. Tam bu günlerde İsrail’in uyguladığı insanlık dışı ambargo sebebiyle Gazze’ye yakıt ve elektrik tedariki kesilmiş ve hastaneler hizmet veremez duruma gelmiştir. Bu durumdan en çok etkilenenlerin başında prematüre bebekler gelmektedir. Elektrik kesintisi sebebiyle, yeni doğan yoğun bakım servisindeki bebekler, kuvözlerden çıkarılmak zorunda kalınmış ve onlarca bebek bu sebepten hayatını kaybetmiştir. Şu an 130 prematüre bebek aynı sebepten ölüm riskiyle karşı karşıyadır." ifadelerine yer verdi.
"Bugün Gazze’de kuvözler bebeklere mezar oluyor, Gazze’de sadece bebekler değil insanlık ölüyor"
Son olarak Şahin, "Bizler hekim ve hekim adayları, hemşire, ebe ve diğer sağlık çalışanları olarak İşgalci Israil’in, Gazze’de bulunan hastaneleri, hastaları, bebekleri, çocukları, yaralıları, sağlık çalışanlarını ve tüm sivilleri hedef alan, barbar saldırılarını lanetliyoruz. Yaşanan bu soykırım karşısında sessiz ve duyarsız kalan yığınlardan beri olduğumuzu ilan ediyoruz. Başta vicdan sahibi, tüm insanlara, bu soykırıma karşı eliyle, diliyle ve kalbiyle karşı olmaya yönelik çağrıda bulunuyoruz. Bugün Gazze’de kuvözler bebeklere mezar oluyor, Gazze’de sadece bebekler değil insanlık ölüyor. Türkiye’deki hekim ve sağlık çalışanları olarak, Gazze’deki kahraman meslektaşlarımızı, tüm dünya kendilerini yalnız bırakmasına rağmen, kadınıyla erkeğiyle, yaşlısıyla çocuğuyla, direnişe devam eden Gazze halkını ve onurlu mücadelelerini selamlıyoruz. Tüm kalbimizle her daim yanlarında olduğumuzu, göstermiş oldukları sebata karşılık hayranlık ve bir o kadar da mahcubiyet içerisinde olduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Buna mukabil barbar Israil işgalinin her adımının büyük bir tiksintiyle karşısında olduğumuzu ve her daim olacağımızı buradan haykırıyoruz. Bu beyanımıza sizleri de şahit tutuyoruz." şeklinde konuştu.
Mustafa Özcan Güneşdoğdu Hocanın yapmış olduğu dua ile basın açıklaması sona erdi. (İLKHA)