Partisinin Şırnak 4'üncü İl Olağan Kongresine katılan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Hüseyin Yılmaz, gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
Yerel seçimde temennilerinin kazan kazan prensibi ile şehirleri birlikte yönetmek olduğunu belirten Yılmaz, seçimlerin kazanılması için halka dokunmak gerektiğini söyledi.
"İttifak görüşmelerinin neticesini beklemeden herkese dokunalım"
Yılmaz, "İttifak ile girdiğimiz seçimlerde şu an 4 vekilimiz var. 4 vekilimiz Meclis'te ülke gündemi, iç ve dış siyaseti ilgilendiren hemen her konuda görüşlerini beyan ediyorlar. HÜDA PAR'ın siyasetteki anlayışını, farkını Meclis kürsüsünden dile getiriyorlar. Bu ileride daha da büyüyecek. Her partinin hedefi iktidara giden yolu açmak, iktidar olmaktır. Böylece topluma hizmet sunmaya çalışmaktadır. Önümüzde bir yerel seçim var. Bizim dileğimiz ittifakın devam etmesidir. Ona yönelik çalışmalarımız var. Ama siyasettir bu, her zaman ittifaklar devam edecek diye bir şey yok. 2019 seçimlerinde hiçbir şart sunmadan, hiçbir pazarlık yapmadan seçimlere katılmıyoruz ve bu konuda dürüstlüğüne inandığımız insanları destekleyeceğiz dedik. Bu desteklerimiz sayesinde yaptığımız istatistiğe göre 33 seçim bölgesinde HÜDA PAR'ın 2018'de almış olduğu oy oranlarını hesaplayarak yaptığımız araştırmada 33 bölgede AK Parti bu yerlerin yönetimini fazladan aldı. Bu karşılıksız verilen bir destekti. Bu verdiğimiz desteğin karşılıksız olduğunu da her yerde dile getirdik. Siyaset Ankara'da yapılır ama hizmet yerelde yapılır. İlinizin kalkınması, gelişmesi halkın refahını arttırma ve büyümesi için çalışmak lazım." ifadelerini kullandı.
"Temennimiz kazan kazan prensibi ile şehrimizi birlikte yönetmektir"
Önümüzdeki yerel seçimde müspet insanların kazanmasını istediklerini kaydeden Yılmaz, "Fakat siyasette kazan kazan diye bir prensip var. 2019 yılında fedakârlık yaptık, onu gözetmedik. Bu yerel seçimde bizim temennimiz kazan kazan prensibi ile şehrimizi birlikte yönetmektir. Çıkacak olan karar inşallah hayırlı olur. İttifak olmasa da tek başımıza seçime girecek şekilde de hazırlığımızı yapıyoruz. Bugün seçilecek olan yönetim seçim çalışmalarını yapacak olan yönetimdir. Seçimi kazanma yolu da birebir halka temas etmektir. Biz birebir halka temas ettikçe gitmediğimiz köy, gitmediğimiz mahalle, kapısını çalmadığımız hane kalmamışsa, biz vazifemizi yapmışız demek ki. Şimdiden çalışma yapmamız lazım. İttifak görüşmelerinin neticesini beklemeden herkese dokunalım. Bunu yapabilirsek inşallah müspet insanların yönetime gelmesine yardımcı olacağız. Toplumun zararına hareket eden partiler ve yapıların da önüne geçmiş olacağız." dedi.
"Siyonistlerle ticari, ekonomik, siyasi ilişkiler kesildiğinde, petrol vanalarını kapatıldığında, gemilerin İsrail'e gitmesi engellendiğinde boykot işe yarayacaktır"
Gazze'de yaşanan insanlık dramına dikkat çeken Yılmaz, "Malumunuz bugün Gazze'de bir vahşet yaşanıyor. Bir insanlık dramı, bir soykırım yaşanıyor. Bu yaşanırken bütün dünya bunu seyrediyor. Keşke bugün burada bu soykırımı, vahşeti değil de daha güzel şeyler konuşabilseydik. 76 yıldır siyonist rejim orada vahşet uyguluyor. Ellerinde tapusu olan insanların evlerine, arsalarına çöküyor. İşgal politikası ile yerleşimci ismi ile işgalcileri Filistin topraklarına yerleştiriyor. Buna karşılık da kendi yurdunu, memleketini korumak isteyen Filistinli Müslümanlar bir direniş sergiliyor. Dünyanın neresinde olursa olsun kendi malını, mülkünü ve toprağını koruyan insanlar haklıdır. Bu insanların yaptığı iş ise meşrudur. Çünkü başka bir yol bırakılmamıştır. İslam hukukuna göre herhangi bir gayrimüslim devlet gelip te bir İslam beldesini işgal ederse, o beldede yaşayan ve yaşamayan bütün Müslümanların üzerine cihad farzdır. O işgalcileri İslam topraklarından atmak ve orayı özgürleştirmek İslam sancağını orada sallandırmak bütün Müslümanların görevidir. Bugün seyrediyoruz, sanki bu dava sadece Filistinlilerin ve Gazzelilerin meselesiymiş gibi bakıyoruz. Hâlbuki bu bir insanlık meselesidir. Dünyanın neresinde olursa olsun bugün başlarına bomba düşen çocuklar için Müslüman olarak buna karşın çıkmamız ve engellemeye çalışmamız lazımdır. Doğudaki müminin ayağına bir diken batarsa, batıdaki eğer bunun acısını hissetmiyorsa gerçek Müslüman olamaz. Peki, biz o bombalar çocukları parçalarken ne hissediyoruz?" diye sordu.
"Bu yeni bir haçlı seferidir, iman ve küfür savaşıdır"
Müslümanların duyarsız hale geldiğine işaret eden Yılmaz, "Şu an ebabiller gelirse önce bizleri taşlayacak. Kardeşlerimiz ölüyor, insanlık ölüyor, bebekler ölüyor. Güçlü oldukları için, arkalarında haçlı ruhunu aldıkları için bunu yapabiliyor. Bu yeni bir haçlı seferidir. İman ve küfür savaşıdır. Bu gözle bakmamız lazım. Gazze'deki Müslümanlar siyonist ordusunu darmadağın edecek. Ama bizler de her türlü baskıyı yapmamız lazım. Devletimizin bu konuda gerekli adımları atması lazım. İslam ülkelerinin de kayıtsız kalması lazım. Bunlarla ticari, ekonomik, siyasi ilişkileri kestiklerinde, petrol vanalarını kapattıklarında, gemilerin israile gitmesini engellediğinde bu işe yarayacaktır. Siyonistlere destek veren devletlerle de ilişkiler askıya alındığında ya da ültimatom çekildiğinde bunlar bir şey ifade edecektir. Yüreğimiz yanıyor, elimizden geldiğince konuşuyor, yol göstermeye çalışıyoruz. Filistin'deki Müslümanların gözü kulağı Türkiye'de. Biz de 'bize ne' dersek bu büyük bir vebal olur. Allah'ın dinine ve bu yapılan haklı mücadeleye yardım etsek etmesek, muhakkak Allah Teâlâ kendi dinini hâkim kılacaktır." dedi.
Kongrede yapılan oylamada, mevcut Başkan Emcet Yalçın yeniden başkanlığa seçildi. (İLKHA)