HÜDA PAR Van İl Kadın Kolları Başkanlığı'nın düzenlediği programda bir araya gelen yüzlerce anne, çocuklarıyla birlikte siyonist işgal rejiminin Gazze'deki bebek, çocuk ve kadın katliamlarını düzenlediği kitlesel yürüyüşle protesto etti.
Yürüyüşün ardından basın açıklaması yapan HÜDA PAR Tuşba İlçe Kadın Kolları Başkan Yardımcısı Hayriye Kağan, "Çocuklarımızı Filistin davasıyla büyüteceğiz" dedi.
Altaylı Parkı'ndan başlayan yürüyüş Sıhke Caddesi güzergahından Hazreti Ömer Camii'ne kadar sürdü. Filistin ile tevhid bayrakları taşıyan ve yürüyüş esnafında sık sık tekbir getiren kadınlar; "Kahrolsun israil, kahrolsun Amerika", "Katil israil Filistin'den defol", "HAMAS'a selam direnişe devam", "Zalimler için yaşasın cehennem" sloganları attı.
Protesto gösterisi Hazreti Ömer Camii önünde yapılan basın açıklamasıyla devam etti.
Basın açıklamasını okuyan HÜDA PAR Tuşba İlçe Kadın Kolları Başkan Yardımcısı Hayriye Kağan, Filistin topraklarının 1948 yılından bu yana siyonist terör şebekesi tarafından işgal edilerek, milyonlarca Filistinlinin sistematik olarak zulme ve tehcire maruz bırakıldığını söyledi.
"Uluslararası hukukun uygulanması isteğe, insan hakları ise ırka ve inanca bağlıdır"
Siyonist işgalin ve zulmün ardından Aksa Tufanı Operasyonunun başlatıldığını dile getiren Kağan, "Ne insana ne de kutsala saygısı olan bu barbar siyonist çete, zulümlerinin dozunu artırarak sürdürmektedir. Filistin, şu sözde uygar dünyanın ikiyüzlülüğünü her daim ifşa etmiştir. 75 yıldır devam eden bu siyonist işgalin ve zulmün ardından Aksa Tufanı Operasyonu ile 7 Ekim günü, siyonizmin ve onun uşaklarının kara günü, Müslümanlarının ise iftiharı olmuştur. Gazze'nin yetimleri büyümüş ve şanlı bir mücadeleye imza atmışlardır. İşgalci korkak çete ise yalnızca masum sivilleri, çocuk ve kadınları hedef alarak insanlık tarihinin en barbar, en cani katliamlarını gerçekleştirmektedir. Sözde medeniyet timsali Batı ise bu katliamlara alenen destek olmuş ve elini bebeklerin kanına bulaştırmıştır. Tarih bir daha göstermiştir ki Batı'nın insan hakları adına ortaya koyduğu her şey çocuk masalı olmayacak kadar kirli ve ikiyüzlüdür. Filistin meselesi bir kez daha göstermiştir ki uluslararası hukukun uygulanması isteğe, insan hakları ise ırka ve inanca bağlıdır. Zira 20 günden bu yana dünya Gazze'de eşi benzeri görülmemiş bir soykırıma şahit olmaktadır." dedi.
"Dünya insanlığını Gazze'de kaybetmiş durumdadır"
Gazze'de anneler çocuklarını aç olarak toprağa verdiğini söyleyen Kağan, "7 Ekim'den bu yana katledilen binlerce çocuğumuz için kalplerimiz kan ağlamaktadır. Her gün çocuklarını bombalar altında şehit veren Gazzeli annelerimizin feryatları yürekleri dağlamaktadır. Henüz insanlığını kaybetmemiş tüm dünya anneleri gibi biz Vanlı anneler de bu acıları yüreklerimizde derinden hissediyoruz ve bu vahşete lanet okuyoruz. Gazze'de anneler çocuklarını aç olarak toprağa vermekte, çocuklarının uyanıp korkmadan sükûnet içerisinde canlarını teslim etmeleri için Allah'a dua etmektedir. Gazze'de her sabah kefenlerini giymiş bebeklerin cenaze namazı kılınmakta, anne karnındaki henüz doğmamış bebekler bile katledilmektedir. Gazze'de anneler evlatlarını bir bir toprağa verirken aslında toprağa gömülenin insanlık olduğunu Dünyaya haykırmaktadır. Evet, bugün dünya insanlığını Gazze'de kaybetmiş durumdadır. Dünyanın herhangi bir yerindeki bir kadın için ayaklanan sözde kadın hakları savunucuları mesele Gazzeli anneler olunca sus pus olmaktadırlar. Çocuklar konusunda ahkam kesenler, çocuk haklarından dem vuranlar mesele Gazzeli çocuklar olunca kulaklarını tıkamaktadırlar. Bebekler beşiklerinde katledilirken Birleşmiş Milletler ve UNICEF kınamanın ötesine geçmemektedir." diye konuştu.
"Vicdanını kaybetmemiş annelere sesleniyoruz"
Gazzeli annelerin acısının Vanlı annelerin de acısı olduğuna vurgu yapan Hayriye Kağan, şu sözlerle dünyaya seslendi:
"Buradan henüz vicdanını kaybetmemiş olan bütün insanlara özellikle annelere sesleniyoruz. Daha ne kadar bu sessizlik devam edecek? Daha kaç annenin bedeninin çocukları ile birlikte parçalanmasına seyirci kalacağız! Kaç çocuk annesine son kez bakıp onu cennete uğurlayacak! Kaç tane abla, abi kardeşine kefen almak için sıraya girecek. Kaç çocuğun adı eline, ayağına yazılacak? Kaç çocuk beninden tanınacak? Soruyoruz ey dünya! Daha kaç tane çocuğun kanının akması lazım uyanman için! Ve buradan ilan ediyoruz ki; hangi evladının acısına yanacağını bilmeyen Gazzeli annelerin acısı biz Vanlı annelerin de acısıdır. Geride evladını emanet edecek kimseyi bulamayıp onu Allah'a emanet edip şehit olan annelerin emaneti bizlerin emanetidir. Bizler bu emanetlere sahip çıkıp çocuklarımızı Filistin davasıyla büyüteceğiz. Evlerimize siyonist israilin silah sermayesini sağlayacak ürünleri almayacağız. Kararlılığımızla bu zulmün bir bedeli olacağını onlara göstereceğiz. Allah'ın izniyle bu mücadeleye omuz vererek tıpkı Filistinli annelerin yiğit evlatları gibi bizlerin de yetiştirdiğimiz evlatlar Ümmetin gururu olacaktır."
Program yapılan dua ile sona erdi. (İLKHA)