25 STK'nın bir araya geldiği Şırnak Şehr-i Nuh Platformu ve Kudüs sevdalısı İdil halkı, siyonist katliamları lanetlemek için Sanat Sokağında bir araya geldi.
Yağmura rağmen toplanan yüzlerce Kudüs sevdalısı ve Şırnak Şehr-i Nuh Platformu, saldırıları lanetlemek için basın açıklaması yaptı.
Platform adına Ahmet Yağan tarafından okunan basın açıklamasında sık sık "kahrolsun israil", "katil israil", "Müslüman uyuma kardeşine sahip çık" sloganları atıldı.
"Tarihinin en büyük yıkım ve soykırımlarından birine şahit oluyoruz"
Gazze’de gözlerimizin önünde katliamlar yapıldığını ifade eden platform sözcüsü Ahmet Yağan, "Terör örgütü siyonistler, içinde binlerce kişinin bulunduğu el-Ehli Arab Hastanesini bombalayarak tarihin vahşi katliamlarından birini gerçekleştirdi. Bu saldırıda bine yakın kardeşimiz şehit edildi. Rahim olan Rabbimizden şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Ve Azizün Züntikam olan, Kahhar olan Rabbimizden siyonistlere bu dünyada şiddetli ve zelil bir azabı tattırmasını niyaz ediyoruz. Tarihinin en büyük yıkım ve soykırımlarından birine şahit oluyoruz. Gazze’de gözlerimizin önünde katliamlar yapılıyor. Bebeklerin, çocukların parçalanmış bedenleri yüreğimizi yakıyor. Bütün dünya on bir gündür siyonistlerin hukuk tanımaz ve had bilmez zulmüne karşı sessiz kalıyor. Bu sessizlik artık katillere ikrar mahiyetinde bir desteğe dönüşüyor ve gün geçtikçe zulmünün şiddetini arttırmasına neden oluyor. ABD’nin başını çektiği işgal destekçisi Batılı ülkeler bu vahşet karşısında da ikircikli açıklamalar yapmış, siyonistleri kınamaktan imtina etmiş, saldırının faili hakkında saptırıcı açıklamalar yapmıştır. Üstelik ABD, soykırımda kullanılan silahları işgalcilere göndermeye devam edeceklerini utanmazca beyan etmiştir. Soykırımcı devlet kendisine verilen şartsız ve kayıtsız desteği fırsata dönüştürmüş ve dün gece bütün dünyanın dehşet verici bir öfkeyle izlediği hastane saldırısını hem de açıkça bir katliam amaçlayarak en yıkıcı füzelerle gerçekleştirmiştir. Yalan haberlerle, dezenformasyonla, algı operasyonlarıyla direnişi karalayan ve soykırımı meşrulaştırmaya çalışanlar dün akşamdan beri şaşırmış durumdalar. Artık hakikati nasıl örteceklerini bilemiyorlar. Yaşanan vahşetin farkında oldukları için ve bunu dünya kamuoyuna izah edemeyeceklerini bildikleri için inkâr ediyorlar. Oysa bütün dünya işgalcilerin ve destekçilerinin kirli yüzünü bir kez daha bütün çıplağıyla gördü.” dedi.
"Mescid-i Aksa’nın mahremiyeti 1948’den beri çiğneniyor"
Gazze başta olmak üzere bütün Filistin’in yıllardır insani krizin pençesinde olan bir ülke olduğunu söyleyen Yağan, "Buradan açık ve net söylüyoruz. Bu soykırımın ortağı Akdeniz’e gemilerini gönderen ABD’dir, İngiltere’dir. BM Güvenlik Konseyinde katliama arka çıkan, ülkesinde Filistin’e destek eylemlerini yasaklayan Fransa’dır. Hala işgalcilerin kendini savunma hakkı vardır diyen Almanya’dır. Siyonistlere destek açıklaması yapan bütün AB ülkeleridir. Türkiye’yi işgalcilere destek vermeye ve tarafını seçemeye çağırarak tehdit eden Avrupa Parlamentosudur. Bu vahşet Filistin halkı için yeni bir şey değil. İnsanlığın yalnız bıraktığı Filistin bu şok edici katliamları 75 yıldır yaşamaktadır. Aslında sadece bugün değil 75 yıldır bitmeyen bir katliam yaşanıyor. Mescid-i Aksa’nın mahremiyeti 1948’den beri çiğneniyor. Barış şehri olan Kudüs 75 yıldır mahzun. Yerleşimci çeteler her gün Filistinlilerin evlerini ve mallarını gasp ediyor. 16 yıldır boykot altındaki Gazze’de 2 buçuk milyon insan zindan hayatı yaşıyor, siyonizm’i şımartan, kendileri de soykırım ve kan üzerine kurulu olan Batılı devletler, zalimi mazlum, mazlumu da zalim göstermek için canhıraş bir şekilde ellerinden geleni yapıyor. İşgalcilerin bu vahşi saldırıları, uluslararası hukuku ve insan haklarını açık bir şekilde ihlal etmektedir. Sivil halkın yaşam hakkı, güvenliği her zaman ki gibi hiçe sayılmaktadır. Bu barbarca saldırılar, soykırımcıların hadsizliğini ve hukuksuzluğunu bir kez daha ortaya koymaktadır. Gazze başta olmak üzere bütün Filistin yıllardır insani krizin pençesinde olan bir ülkedir. İşgalcilerin bu saldırıları, bölgedeki acıyı, yıkımı ve çaresizliği daha da artırmaktadır. Kadınlar, çocuklar ve yaşlılar dâhil olmak üzere, masum sivillerin ölümüne neden olan bu vahşetin sorumluları acilen adalet önünde hesap vermelidir." şeklinde konuştu.
"İşgal bitmeli, başkenti Kudüs olan bağımsız birleşik Filistin devleti kurulmalıdır"
İslam ülkeleri uyku modundan çıkmalıdır diyen Ahmet Yağan, "Maalesef bütün dünya bu katliamlar karşısında gözlerini kapamakta, kulağının üzerine yatmaktadır. Onlar istiyorlar ki Filistin halkı, katliama uğrasa da sussun. Sürülse de itiraz etmesin. Yok edilirken direnmesin. Kutsalları çiğnenirken, hastaneleri, okulları, camileri bombalanırken kaderlerine razı olsunlar. Onlar için Mazlum Filistinli makul Filistinlidir! Direnen Filistinli ise teröristtir! Taş da atsa terörist, slogan da atsa. Oysa buradan bir kez daha ifade ediyoruz: Filistin’in kendisini bu işgalci ve soykırımcılara karşı savunması meşrudur ve desteklenmelidir. Filistin direnişini selamlıyoruz. Buradan bütün dünyaya, Birleşmiş Milletlere, AB’ye, İslam İşbirliği Teşkilatına, bütün İslam ülkelerine sesleniyoruz; Birleşmiş Milletler, işgalcilere yönelik aldığı kararları uygulamalı, bebek katili siyonistler Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanmalı, uluslararası toplum ve İslam ülkeleri uyku modundan çıkmalıdır. Filistin devletinin kendisini savunabilmesi için askeri yardımlar yapılmalıdır. İşgalcilerle bütün diplomatik ilişkiler kesilmelidir. İşgal bitmeli, başkenti Kudüs olan bağımsız birleşik Filistin devleti kurulmalıdır.
"Siyonistler döktüğü kanda boğulmalıdır"
Son olarak Yağan sözlerine şöyle devam etti:
"2 milyar Müslüman ayağa kalkmalıdır. Açık ve net söylüyoruz. Bıçak kemiğe dayanmış, sabır taşı çatlamıştır. Siyonistler döktüğü kanda boğulmalıdır, boğulacaktır. Ama bugün ama yarın! Feth-i Mübin yakındır inşallah. Allah’ın izniyle Filistin’in özgürlüğü artık sadece zaman meselesidir. Gün kardeşlerimizle dayanışma günüdür. Gün meydanları doldurma, Filistinli kardeşlerimizin sesi olma günüdür. Bu vesileyle kardeş Filistin halkının işgale karşı direnişini selamlıyor, dünyanın farklı ülkelerinde Filistin’e destek veren milyonları siyonistlerin vahşetine karşı tepki göstermeye ve dayanışmaya davet ediyoruz. Mazlum kardeşlerimizin yanında olduğumuzu bir kez daha haykırıyor, şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza şifa diliyor, “La galibe illallah” diyerek, Yaşasın Kudüs, Yaşasın Filistin Direnişi! Yaşasın Başkenti Kudüs olan Bağımsız Filistin Devleti, Kahrolsun Soykırımcı Emperyalizm! Kahrolsun Siyonist Teröristler." dedi.
Basın açıklamasında sonra kalabalık tekbirle dağıldı. (İLKHA)