Kabil'deki Koordinasyon Merkezi'ni ziyaret eden Yetimler Vakfı İstişare Kurulu Üyesi Mehmet Ali Aysu ve beraberindeki heyet, depremin etkileri ve ihtiyaç duyulan malzemeler hakkında yetkililerden bilgi aldı.
Kabil'den Herat'a doğru yola çıkan Yetimler Vakfı heyeti, sarsıntıların art arda yaşanmasından dolayı evlerine girmeye korkan insanların kent merkezinde, caddelerde kurduğu derme çatma çadırlarda kaldıklarına şahit oldu. İnsanların geceyi ya bir çadırda ya da araçlarında geçirerek hayatta kalmaya çalıştığı gözlemlendi.
Zindecan'da depremin en çok etkilediği köylere giden heyetin ilk durağı, oradaki yardım faaliyetleri düzenleyen koordinasyon merkezi oldu. Yetkililerle görüşen Yetimler Vakfı heyeti, depremin oluşturduğu yıkımı yerinde görüntüledi.
Yetimler Vakfı heyeti, Koordinasyon yetkililerinden, şu ana kadar depremler nedeniyle 23 köyün tamamen harabeye döndüğü, kerpiçten oluşan yaklaşık 30 bin evin yıkıldığı, 2 bin 500 kişinin vefat ettiği ve 5 bin civarında kişinin de yaralandığı bilgisini aldı.
Bölgede son günlerde çok şiddetli fırtınaların meydana geldiğini dile getiren Yetimler Vakfı heyeti, deprem öncesi yine büyük bir toz fırtınasının çıktığı ve insanların korunmak için evlerine sığındığı bir sırada şiddetli depremin meydana geldiğini, can kayıplarının yüksek olmasının da bu durumdan kaynaklandığını belirttiler.
Sarsıntıların halen devam ettiğini kaydeden heyet, bir yandan sarsıntıların bir yandan da şiddetli fırtınaların bölgede etkili olmaya devam ettiğini, fırtınalar sonucu depremzedeler için kurulan çadırların yıkıldığı, bazı çocuk ve yardım çalışanlarının yaralandığını ifade etti.
Depremzedelerin, sarsıntılar nedeniyle çadırlarda bile kalmaya korktuklarını dile getirdikleri öğrenildi.
"Bizim konteynerlere ihtiyacımız var"
Herat vilayetinin Zindecan bölgesindeki konteynerde kalan koordinasyon yetkililerini ziyaret eden Yetimleri Vakfı İstişare Kurulu Üyesi Mehmet Ali Aysu, karşılaştıkları manzaranın çok vahim olduğunu belirtti.
Acil yardım çağrısında bulunan Aysu, "Demin bir köye geldik, görüntülerde de göreceksiniz, bu köyde gerçekten ayakta kalan hiçbir ev yok. Tüm evler yıkılmış ve maalesef bütün insanlar dışarıda kalmışlar. Vefat edenlerin dışında sağ kalanlar da büyük sıkıntılar yaşıyorlar. Dışarıda aşırı bir fırtına var. Burası kurak bir yer, insanlar ayakta kalamıyor, çadırlar ayakta kalmıyor, kurulan çadırların hepsinin uçtuğuna kendimiz şahit olduk. Buradaki kardeşlerimizle konuştuk, ne yapabiliriz onu sorduk. Bu kardeşlerimizin bize söylediği, 'Siz buraya çadır kurarsanız, bu çadırlar hemen havaya uçar. Bizim konteynerlere ihtiyacımız var.' diyorlar. Hatta şu anda içinde bulunduğumuz bu konteyneri bize örnek gösterdiler. 'Eğer bu 5-6 metrekarelik konteyneri bize temin ederseniz içinde 4-5 aile kalmaya bile razıyız, yeter ki bu rüzgârdan, bu tozdan, bu fırtınadan kurtulmuş olalım. En azından ailece içinde oturabileceğimiz bir yerimiz olsun' dediler. Köylüler için konteyner temin etmemizi istediler. Biz de inşallah konuyla ilgili hayırseverlerin bize vereceği yardımları en güzel şekilde burada değerlendirmeye çalışacağız." dedi.
"Taş üstünde taş kalmamış"
Yetimler Vakfı Gönüllü Temsilcisi Abdulvahap Kaplan ise, deprem bölgesinde gözlemlediklerini ve depremzedelerin ihtiyaçlarını şöyle dile getirdi:
"İki gündür Afganistan'dayız. Gerçekten Herat bölgesinde depremin en çok etkilediği, en çok vurduğu bölgedeyiz. Sabahtan beri yoldayız, çok zor şartlar altında buraya geldik. Herat bölgesinin Zindecan ilçesinin Siyaab köyündeyiz. Kelime yerindeyse taş üstünde taş kalmamış. Burada onlarca vefat var. 7 Ekim depreminde toplamda 2500 civarında vefat var. Tabi ara ara sarsıntılar oluyor. 6,3 etkisinde burada 3 gün önce bir deprem daha meydana geldi. Daha önce etkisini gösteren büyük depremden sonra 6,3'te de gerçekten büyük bir yıkım oluştu. Şu anda bulunduğumuz, bu kardeşlerle oturduğumuz yer de Koordinasyon Merkezi'dir. Koordinasyon Merkezi'nde alınan kararlar doğrultusunda buradaki depremzedelere yardım yapılıyor. Türkiye'den iyi bilirsiniz, 6 Şubat'ta meydana gelen depremin ilk günlerinde yoğun bir şekilde yardım ulaştırılmıştı. Bugün o mevzu burada da kendini gösteriyor. Burada artık gıdaya ihtiyaç yoktur, sadece şu anda içinde oturduğumuz konteynerlere ihtiyaç var, evlere ihtiyaç var. Bu konuda siz değerli kardeşlerimizden yardım bekliyoruz. Bugün bizzat müşahede ettik, yıkımı gördük. Gerçekten çok büyük bir yıkım var. Bu yıkım neticesinde buradaki kardeşlerimize yardım etme noktasında herkesi duyarlılık göstermeye, elini taşın altına koymaya davet ediyoruz." (İLKHA)