Hatay'ın İskenderun ilçesinden "Aksa Tufanı" operasyonuna destek

İskenderun'da bir araya gelen duyarlı STK'larca düzenlenen basın açıklamasıyla; HAMAS'ın siyonist rejime yönelik düzenlediği geniş kapsamlı "Aksa Tufanı" operasyonuna destek verilirken, siyonist işgalcilerin zulmü telin edildi.

Ekleme: 13.10.2023 18:50:06 / Güncelleme: 13.10.2023 18:50:06 / Güncel / Hatay Haberleri
Destek için 

Tüm dünyada düzenlenen 'Cuma Tufanı' gösterileri ve basın açıklamaları Hatay'da da gerçekleştirildi. 

İskenderun'da bir araya gelen Sivil Toplum Kuruluşları, siyonist işgal rejiminin Filistin'e yönelik saldırılarını protesto etmek ve HAMAS'ın, işgal rejimine karşı başlattığı 'Aksa Tufan'ı operasyonuna destek vermek amacıyla basın açıklaması düzenledi.

"İsrailli yerleşimciler, bölgelerini hızlı bir şekilde terk etmeye başladı"

Filistin'de yapılan saldırıların birden fazla sebebinin olduğu belirtilen açıklamada, "Enerji, Mescid-i Aksa, abluka ve normalleşmeler bunlardan bazılarıdır. Sürecin normalleşmelerin sonunu da getirdiğini görmek gerekmektedir. Saldırıların hemen ardından hareketin liderlerinin ortak şekilde şükür secdesine giden görüntülerin paylaşılması ve verilen mesajlar, sürecin ortak bir irade neticesinde şekillendiğini gösteriyor. Sürecin gidişâtına göre başta İran olmak üzere sürece dair refleks ortaya konacaktır. Sürecin İsrail-Suud normalleşmesinin sonuca ulaşmaya yakın bir zamanda olduğunu görmek gerekmektedir. Süreç, ilkleri barındırmaktadır. İlk defa bir operasyona yahut saldırıya karşılık olarak değil; doğrudan ilk kapsamlı saldırı hareket tarafından yapıldı. Gazze'ye giriş kapısının kontrolünün alınması, yerleşim yerlerindeki kontrolün sağlanması, Yahudilerin yaşadığı yerlerde kontrolün sağlanması bunu göstermektedir. Hareket bu saldırı için çok yoğun bir mühimmat kullandı. İsrailli yerleşimciler bölgelerini hızlı bir şekilde terk etmeye başladı. " denildi.

"Mossad ve israil için çok büyük bir prestij kaybı oldu"

İşgal rejiminde yaşayan işgalciler için savaşın bir değişimin başlangıcı olduğu vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Bundan sonra nerede yaşıyor olurlarsa olsunlar bu endişeyi taşıyacaklardır. Mossad ve İsrail için çok büyük bir prestij kaybı oldu. Çizmeye çalıştıkları imaj, verdikleri büyük güvenlik zafiyeti nedeniyle yerle bir oldu. İsrail siyasetinde yaşanan her sıkışma namlunun Filistinlilere dönmesi ile sonuçlanır. Netanyahu bu yaşananların ardından içerideki zorlu durumunu toparlamak maksadıyla demir yumruk siyaseti ortaya koyabilir. Hareketin verdiği görüntüler İsrail’in imajını yerle bir etti. Bu görüntüler aksi bir dalga oluşturma ihtimali barındırsa da, İsrail komutanları dahil bu görüntülerin verilmesi, Filistin direnişi adına büyük bir zaferdir. İlk kez Filistinliler İsrail’e büyük bir aşağılanma hissi yaşatıyor. İsrail 1973 sonrası en büyük şoku yaşıyor demek doğru olur. Eğer Mossad kendine operasyon çekmiyorsa büyük bir güç kırılması yaşadılar. Hedef alınan yerler Filistin topraklarıdır. Hedef alınanlar sivil değil, hepsi asker hükmünde olan silahlı yerleşimcidirler. Söylem olarak burada yaşayan hiç kimsenin sivil olmadığının altını defaatle çizmek gerekir. Saldırı yapılan toprakların uluslararası hukuka göre Filistin toprağı olduğu; burada yaşayanların da sivil değil silahlı yerleşimciler olduğunu belirtmek gerekir. Filistinlilerin meşru müdafaa hakkı olduğunu, İsrail'e yönelik saldırıların meşru olduğunu belirtmek gerekir. Görüntülerde yıkılan duvarlar, ele geçirilen tanklar var. Filistin toprakları üzerinde bunların neden var olduğunun üzerinde durmak gerekir. Sadece Batı Şeria içinde son bir sene içinde nelerin yapıldığı aşikar. Huwarada belde komple yakılmaya çalışıldı. Cenin ortada. Nablusta her gün gençler öldürülüyor. Yenilenen Filistin mukavemeti, bu baskılara cevap veriyor. Direnişin sınırlı coğrafyada kalması İsrail’in işine gelir. İsrail için asıl tehlike her zaman kalbi olarak gördüğü 48 topraklarıdır. 2021 benzeri bir süreç, hızlı müspet sonuçlar verebilir. Aksi durum Gazze'ye ağır bir bombardıman olarak geri dönecektir. İslami STK ve kurumlar olarak söylem olarak bazı noktalarda buluşmak gerekiyor.  Öne çıkarılan değerler, sadece bölgedeki savaşın durumunu değil dünyadaki algıyı değiştirebiliyor. 2021 de tüm dünyada oluşan İsrail karşıtlığında bu durum çok etkiliydi. Söylem etkili ve doğruydu. Yapılacak çağrılar ve söylemler için yine benzer stratejiler ortaya konabilir. 2021 de farklı dillerde ortak metinler yayınlamıştık. Savaşın yine süreceği göz önünde bulundurulursa; çağrılar, metinler, davetler, söylemler ve alınacak aksiyonlar için doğru bir ifade ediş rüzgarın yönünü bu tarafa doğru tutacaktır." (İLKHA)