Elâzığ Belediyesi Bünyamin Eroğlu Kültür Merkezi'nde düzenlenen programa, HÜDA PAR Gençlik Politikaları Başkanı ve Mersin Milletvekili Faruk Dinç, parti üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda 6-8 Ekim'de yaşanan olayları anlatan sinevizyon gösterisi yapıldı ardından ilahi ve ezgiler seslendirildi.
"Yasin ve arkadaşları bu asrın Habib-i Neccar'ı oldular"
Programın açılış konuşmasını yapan Elâzığ İl Gençlik Kolları Başkanı Muhammet Aydemir, 6-8 Ekim'de yaşanan olaylar sonucu Yasin Börü ve arkadaşlarının bu asrın Habib-i Neccar'ı olduklarını ifade etti.
Aydemir, "Şehid Yasin Börü ve arkadaşları bir ekim ayında Kurban Bayramı'nda taşıdıkları iyilik ve yardımlaşma mesajının onlara yüklediği sorumluluk gereği bu asrın yola çıkan mücahitleriydi. Onlar iyilik ve kötülük mücadelesinde iyiliğin; hak ve batıl mücadelesinde hakkın; güzellik ve çirkinliğin mücadelesinde güzelliğin yanında olarak Nebevi mesajın pratiği ve öznesi olduklarını ispat eden bu asrın Habib-i Neccar'larıydı. Onların bu muhkem ve kararlı çizgisi elbette bir takım karanlık mahfillerinde hedefi olmuş birilerini hazımsızlığa mahkûm etmişti. Bu karanlık eller iyiliğin ve yardımlaşmanın eli olan Yasin Börü ve arkadaşlarını vahşice katlettiler. Yasin Börü ve arkadaşları döktükleri kanla tarihe mesaj verdiler. Onların masumiyeti geçmiş mazlumiyetin tefsiri oldu." şeklinde konuştu.
"Kudüs davası bizim kırmızı çizgimizdir"
Programa katılan HÜDA PAR Gençlik Politikaları Başkanı ve Mersin Milletvekili Faruk Dinç, konuşmasına, "HÜDA PAR olarak Kudüs davası için mücadele eden yiğitlerin yanında olduğumuzu belirtmek istiyoruz" diyerek Aksa Tufanı harekâtına verdikleri desteği ifade ederek başladı.
"Kudüs davası bizim kırmızı çizgimizdir, Kudüs davası namus-u ekberdir" diyerek konuşmasına başlayan Faruk Dinç, "Bugün 6-8 Ekim olaylarının yıldönümü. Bu konuya girmeden önce bugün Kudüs'ün fethinin yıl dönümü, 2 Ekim 1187 yılında Selahaddin-i Eyyubi tarafından Kudüs kuşatmadan kurtarılmış, fethedilmişti. Elhamdülillah bugün yine Selahaddin-i Eyyubi'nin dava arkadaşları, yiğitler Filistin'de tekrar dirilişe geçtiler. Terör şebekesi israil ile mücadeleye başladılar. Yıllarca Filistinli mazlumları katleden israil terör şebekesi askerlerine derslerini verdiler. Şunu belirtmek istiyorum. Kudüs davası bizim kırmızı çizgimizdir. Kudüs davası namus-u ekberdir. Kudüs'ü savunmak her Müslüman'ın görevidir. Biz HÜDA PAR olarak Kudüs davası için mücadele eden yiğitlerin yanında olduğumuzu belirtmek istiyoruz." ifadelerini kullandı.
"Bunlar ABD'nin ve Avrupa'nın paramilitarist aparatıdır"
"Bunlar kan ve göz yaşından beslenen vampirlerdir. Eğer kan olmazsa, gözyaşı olmazsa bunlar ayakta duramazlar" diyen Dinç, PKK'nin kan ve gözyaşından beslendiğini ifade etti.
PKK'nin ABD ve Avrupa'nın paramilitarist aparatı olduğunu aktaran Dinç, "Bunlar sadece Amerika'nın aparatı değiller. Avrupa'nın da paramilitarist aparatıdırlar. 6-8 Ekim'de halkı sokağa çağırdılar. Onlar kendi içinde bazı kesimlere sokağa biz kimseyi çağırmadık derken diğer kesimlere sokağa çıkın çağrısı yaptılar. Bunlarda bir çizgi yok. Aklımızla alay etmesinler, yaşananlar birkaç kendini bilmezin provokasyonu değildi. Bu çağrıyla 121 bin kişi sokağa çıktı. Bu nasıl bir provokasyon? Bu çağrılar Doğu ve Güneydoğu'da il il, ilçe ilçe yapıldı. Bu saldırılar aynı anda organizeli bir şekilde ve hepsi de HÜDA PAR'a yönelik saldırılardı. Siz bu memleketin düşmanısınız." şeklinde konuştu.
"Gezi, 6-8 Ekim ve 15 Temmuz ABD menşeli darbe girişimleridir"
Gezi olaylarının, 6-8 Ekim'de yaşanan saldırıların ve 15 Temmuz gecesi yaşananların ABD menşeli olduğunu belirten Milletvekili Dinç, "Gezi olayları Türk solunun bu ülkeye yaptığı bir darbe girişimidir. 6-8 Ekim olayları Kürt solunun bu ülkeye yaptığı bir darbe girişimidir. 15 Temmuz'da ABD menşeli bir darbe girişimidir. Bunlar bilinçli, planlı bir şekilde Müslüman insanlara saldırdılar. Sakallı ve İslami görüntüsü olan herkese saldırdılar. Bir de kadın haklarından bahsediyorlar. Ağızlarından barış hiç düşmez. 6-8 Ekim olayları, ağızlarından barış lafını düşürmeyen PKK, HDP ve KCK'nin yapısını ortaya koyuyor aslında. Saldırdıkları evleri, içindeki ailelerle birlikte yakıyorlar. Bunlar nasıl barıştan, kardeşlikten bahsederler?" diye sordu.
"CHP ve HDP'nin DNA'ları aynı: Zihniyetlerinde İslam'a, Müslümanlara, tesettüre ve aileye düşmanlık var"
6-8 Ekim'de yaşanan katliamını konuşunca geçmişte yapılan Dersim katliamını akıllara getirdiğini belirten Dinç, "CHP ve HDP'nin DNA'ları aynı. Zihniyetlerinde İslam'a, Müslümanlara, tesettüre ve aileye düşmanlık var." ifadelerini kullandı.
Dinç, "Bunların zihniyetiyle CHP'nin zihniyeti tıpa tıp aynıdır. Onların DNA'larının üzerindeki şifreler ile CHP'nin DNA'larının üzerindeki şifreler aynıdır. Şifrelerinde İslam'a, Müslümanlara, tesettüre ve aileye düşmanlık vardır. Aynı mantıktadırlar. Bunların yaptıklarını anlattığımızda geçmişte Dersim katliamını yapan CHP aklımıza gelmiyor mu? Güya İŞİD'i def etmek için bu saldırıları yapmışlar. İŞİD böyle birşey yaptı mı? Sokakları Kobani'ye çevirmek istediler. Tarih böyle bir vahşete şahit olmadı. Bugün kendini modern gösterenler o gün evlere girip binalardan bu çocukları attılar. Silahla ateş ettiler, sokaklarda sürüklediler, cenazelerinin başında zılgıt atıp halay çektiler. Bu hangi törede var? Bu hangi dinde var?" dedi.
"6-8 Ekim saldırılarıyla Avrupa ve ABD'ye yaranmaya çalıştılar"
HDP ve PKK'nin 6-8 Ekim saldırısıyla Avrupa ve ABD'ye yaranma gayreti içinde olduklarını kaydeden Dinç, "Grup Başkanvekilleri Meclis'te çıkıyor diyor ki 'Söyleyin Yasin Börü dışında kimin ismini biliyorsunuz?' Biz de söylüyoruz Turan Yavaş, Hasan Gökgöz, Hüseyin Dakak, Riyad Güneş ve Cumali Güneş, Fethi Yalçın, Cengiz Tiryaki ve onlarcası. Öyle yalanlar, öyle propagandalar yapıyorlar ki yüzleri hiç kızarmıyor. Çünkü onlar Avrupa ve ABD'ye yaranmak istiyorlar. 6-8 Ekim olaylarıyla Kobani'nin sesini Avrupa ve ABD'de duyurduk diyorlar. Gaye onlara yaranmak. Yasin Börü yanmış bedeniyle adeta bunların zihniyetini anlattı. Bunların derdi memlekete hizmet etmek değildir. Bunlar yıllardır Kürtlerin mazlumiyeti üzerinden Marksist ideolojisini yaymak istiyorlar." diye konuştu.
Program yapılan dua ile son buldu. (İLKHA)