Türkiye, İran, Irak, Suriye, Mısır, Filistin, Afganistan, Katar, Lübnan ve Ürdün gibi İslam ülkelerinden seçkin ulemanın katıldığı program, bu sene 30 Eylül-1 Ekim tarihleri arasında 'İslami Uyanışa Rehberlik Etme' temasıyla İTTİHADUL ULEMA Genel Merkezi'nde gerçekleşti.
İTTİHADUL ULEMA düzenlediği 8'inci Alimler Buluşması" programına katılan Erbil'in Muhammediye Camii İmam Hatibi Usame Abdulvahid Celal ve Erbil'de İmam Hatip olan Sîrwan Şêrwanî Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırıları değerlendirdi.
Böyle bir programı tertip ettikleri için İTTİHADUL ULEMA'ya teşekkürlerini ileten Muhammediye Camii İmam Hatibi Usame Abdulvahid Celal, "Gerçekten çok güzel bir iş yapmışlar. Alimlerin buluşmasına ve tanışmasına vesile olduğu gibi İslam'a hizmet konusunda da hayırlı çalışmalara vesile oluyor. İslam dinini anlamamış bazı halkların İslam'a yaptıkları vahşi saldırıların sebebini ne olduğunu bilmemiz lazım. Keza alimlerin buna karşı nasıl bir görevi olduğunu bilmeliyiz. İslam düşmanları sürekli maddi, manevi ve askeri olarak İslam'a saldırıyorlar. İslam ve ümmeti yok etmeye çalışıyorlar. Fakat biz buna iman etmişiz ki Allah, Kur'an'ıı ve dinini koruyor. Bu saldırıların bir sebebi de alimler ve Müslümanların pasif davranmalarından kaynaklanıyor. Avrupa devletleri sistematik bir şekilde bu saldırıları destekliyor." ifadelerini kullandı.
"Alimlerin, gençleri İslam'a yönlendirmeleri için gece gündüz çalışmaları lazım"
Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırıların, alimlerin ve Müslümanların pasif davranmalarından kaynaklandığını söyleyen Molla Celal, "Müslümanlar özellikle alimler, bu konuda öncü rol üstlenmeli ve sağlam İslam akidesini yaymaya çalışmalıdır. Şu anda görüyoruz ki gençler; İslam'dan, camiden uzaklaşmışlar ve nefislerinin peşinden gidiyorlar. Alimlerin, gençleri tekrardan camilere yönlendirebilmeleri için kendi görevlerini yerine getirmeleri lazım. İslam'a sahip çıkacak ve İslam'a hizmet edecek bir nesil yetiştirmeleri gerekiyor. Bu durum, alimlerin pasif davranmalarından kaynaklanıyor. Alimlerin, gençleri İslam'a yönlendirmeleri için gece gündüz çalışmaları lazım. Gayri Müslümlere de şunu anlatmalıdırlar ki İslam dini millete hizmet eden bir dindir. Halkları kölelikten, şirkten, zulümden, cehaletten ve buna benzer bütün bozgunluklardan kurtarmak için gelen bir dindir. Onları ilim, tevhit, kardeşlik ve sevgi nuruyla aydınlatmaya gelen bir dindir. Yasa ve hükümler dışında ahlak ve edebi meseleler hakkında kuralları olan tek din İslam dinidir." şeklinde konuştu.
"Bugün askeri ve maddi yönden güçsüz olabiliriz fakat ahlak ve maneviyat olarak güçlü olabiliriz"
Usame Abdulvahid Celal, "İslam, Arap çöllerinde cahil bir toplumda, İmam Ebubekir, İmam Ömer, İmam Osman, Halid bin Velid, Sad bin Ebivakkas, Muaz bin Cebel gibi nesiller yetiştirdi. Askeri, ilmi, fıkhi ve hadis konusunda yüzlerce sahabe yetişti. Bunlar memleketin dört bir yanına yayıldılar ve İslami yaydılar. Birçok memleket alimler ve tüccarlar vesilesi ile iman ettiler. Bugün askeri ve maddi yönden güçsüz olabiliriz fakat ahlak ve maneviyat olarak güçlü olabiliriz. Peygamber Efendimiz bir hadisinde 'Silahlarınızla değil ahlakınızla insanlara karşı koyarsınız.' buyurmaktadır. Bizler de bu şekilde insanları tekrardan İslam'a yönlendirmemiz lazım. Allah'ın kitabından birkaç sayfanın yakılması onun değerinden hiçbir şey eksiltmez, gençler ve insanlar İslam'dan uzaklaşmazlar. Bilakis İslam'a teveccüh artar. İnşallah İslam ümmeti tekrardan Kur'an'a, sünnete ve muhabbette geri dönerler. Herkes kardeşlik hukukunu tesis etmek için çabalar. Müslümanlar arasındaki tefrika son bulur ve teferruattan uğraşmaktan vazgeçer ve tekrar asıl meseleye dönerler. Bu tür buluşmaların devam etmesini diliyoruz. Başka devletlerden de katılımların olmasını temenni ediyorum." dedi.
"Kur'an'ı yakanlar ve hakaret edenler Allah'ın dinini anlamamışlar"
İTTİHADUL ULEMA'nın düzenlemiş olduğu 8'inci Alimler Buluşmasına katılan ve Erbil'de İmam Hatip olan Sîrwan Şêrwanî ise, Kur'an-ı Kerim'in herkes için bir hayat kaynağı olduğuna vurgu yaptı.
Şêrwanî, "Bu buluşma, Allah'ın bize emrettiği gibi kardeşliğin bir gereğidir. Birçok memleketten birçok alim burada toplanmış. Allah'u Teala 'birbirinizi tanıyasınız diye insanları kabile ve aşiretlere ayırdığını söylüyor.' Bunun öcüleri de alimlerdir. Peygamberimiz, 'alimler Peygamberlerin varisleridir.' Buyurmaktadır. Alimlerin buluşması birlik ve beraberliğe vesile olur. Sünnet ve Kur'an'da olduğu gibi vasat anlayışa karşı olan bütün anlayışlara karşı durmaları lazım. İslam düşmanları Kur'an'ı yaktıklarında veya saygısızlık yaptıklarında biz alimler, Kur'an ve Sünnet ile onlara karşı durmamız lazım. Bu saldırılara karşı cevabımız birlik, kardeşlik ve birlikte yaşamdır. Fakat bu birlikte yaşam, birbirimiz hakkını gözetmekle olur. İnsaniyet her şeyden önce gelir. Bizim dinimiz bütün alemler içindir. Peygamberimiz de bütün alemlere rahmet olarak gönderilmiştir. Kur'an'ı yakanlar ve hakaret edenler Allah'ın dinini anlamamışlar." diye belirtti.
Şêrwanî, "Bizler, Allah'ın mesajını olduğu gibi halka iletmek istiyoruz. Özellikle Allah'ın mesajını sevmeyenlere iletmek istiyoruz. Onlar, Allah'ın mesajından bihaberdirler. Ondan dolayı Kur'an-ı Kerimi yakıyorlar. Kur'an'da neler olduğunu bilirlerse bunları yapmazlar. Kur'an ölü gönüller için bir candır, herkes için hayattır. Allah'tan ve Kur'an'dan uzak olan herkes içindir. Biz alimler toplandığımız her yerde Kur'an'ın mesajlarını bütün dünyaya iletmeliyiz. Halka rahmet olduğunu ve mutluluğunu istediğimizi göstermemiz lazım. Allah'ın bizden istediği şekil de bu mesajı iletmemizdir. Allah'u Teala 'hikmetli, güzel öğüt ve güzel bir şekilde' onlara karşı mücadele etmemizi emrediyor. Bu tür etkinliklerle buluşmamız ve birbirimize yaklaşmamız lazım. Sadece Müslümanlar değil, aynı şekilde Müslüman olmayanlara da bu mesajların ulaşılması lazım. Allah bizler dünya ve ahirette mutlu etsin." ifadelerini kullandı. (İLKHA)