İskoçya Kraliyet Gözlemevi'nin başındaki Prof. Dr. Catherine Heymans, "Sonsuz yıldız ve gezegenle dolu, sonsuz bir evrende yaşıyoruz. Ve birçoğumuz, buradaki tek akıllı yaşamın biz olamayacağına ikna olmuş durumdayız. Artık evrende yalnız olup olmadığımız sorusuna cevap verebilecek teknolojiye ve yeteneğe sahibiz" diyor.
Teleskoplar artık uzak yıldızların yörüngesindeki gezegenlerin atmosferlerini analiz ederek, Dünya'da yalnızca canlı organizmalar tarafından üretildiği bilinen kimyasalları arayabiliyor.
Böyle bir keşfin ilk işareti bu ayın başlarında tespit edildi.
Dünya'da basit deniz organizmalarının ürettiği bir gaza ait ilk işaret, 120 ışıkyılı uzaklıktaki K2-18b adlı gezegenin atmosferinde tespit edildi.
Gezegen, gökbilimcilerin "Goldilocks bölgesi" olarak adlandırdığı bölgede yer alıyor.
Gezegen, yıldızından, yüzey sıcaklığının ne çok sıcak ne de çok soğuk olacağı kadar uzakta, yaşamı desteklemek için gerekli olan suyun sıvı halde bulunabileceği kadar uzakta.
Keşfi yapan ekip bir yıl içinde heyecan verici ipuçlarının doğrulanıp doğrulanmadığını öğrenmeyi umuyor.
"Gelecek beş yıl içinde evren ile ilgili bildiklerimizde "büyük bir dönüşüm" olacak"
Araştırmayı yöneten Cambridge Üniversitesi'nde Astronomi Enstitüsü'nden Prof. Nikku Madhusudhan, ipuçlarının doğrulanmasının "yaşam arayışıyla ilgili bildiklerimizi radikal biçimde değiştireceğini" söyledi.
BBC'ye konuşan Madhusudhan, "Eğer araştırdığımız ilk gezegende yaşamın izlerini bulursak evrende hayatın yaygın olma olasılığını artıracak" dedi.
Gelecek beş yıl içinde evren ile ilgili bildiklerimizde "büyük bir dönüşüm" olacağını ön görüyor.
Ekibi K2-18b'de yaşamın izlerini bulamazsa araştırmalarına Goldilocks bölgesindeki ilk etapta 10 gezegenle ve muhtemelen daha sonra başkalarıyla devam edecekler.
Yaşama dair bir iz bulunamaması bile "bu tip gezegenlerdeki yaşam olasılığına dair önemli iç görüler sağlayacak"