HAMZA DURMAZ- Yüzyıllar boyunca Fas devletinin başkenti olan ve Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınan Marakeş başta olmak üzere birçok bölgede hasar tespit çalışmalarına başlandı.
Ulusal Arkeoloji ve Miras Enstitüsünden Prof. Dr. Hassan Tavuşhit yaptığı açıklamada, "Deprem büyük bir felaket olarak kabul ediliyor çünkü sadece insanları, hayvanları ve evleri etkilemedi. Aynı zamanda kentsel ve tarihi anıtlara da hasar verdi." dedi.
Tavuşhit, "Bu eserler, UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak tescil edildiği anlamına gelen insanlık mirası, İslam dünyasının mirası ve ulusal miras olarak 3 kategoride sınıflandırılabilir. Etkilenen ve kısmen ya da tamamen yıkılan tüm eserler, tarihi ve arkeolojik kayıp. Bu kayıpları anlatmak için kelimeler aciz kalır." diye konuştu.
- Tarihi yapıların yeniden kazanılması
Fas uygarlığının ihtişamına tanıklık etmeyi sürdürmeleri için bu tarihi yapıların restore edilmesi, bakımının sağlanması ve iyileştirilmesi gerektiğini vurgulayan Tavuşhit, UNESCO'ya meydana gelen yıkımın boyutunu tespit için bölgeye heyet gönderme, duruma müdahil olma ve sorumluluk alma çağrısında bulundu.
Tavuşhit Fas devletinin de Tarudant, Ouarzazate ve Şişeva bölgelerindeki kültürel miras alanlarının restorasyonunu üstlenmesi gerektiğini söyledi.
Bu tarihi eserlerin sayısının fazlalığından dolayı hasar tespitinin zor olduğunu ifade eden Tavuşhit, şöyle devam etti:
"Ancak gördüklerim arasında ulusal mirasın önemli tarihi dönüm noktası Ouarzazate'taki Taluvat bölgesindeki meşhur Dar el-Kaid el-Gındafi ile Tarudant'ta depremden etkilenen diğer tarihi yapılar bulunuyor. Bu nedenle bu simge yapılara yeniden iade-i itibar yapılması gerekiyor.
- Marakeş Eski Şehir
Deprem, Marakeş'in en önemli simgesi Camiul Fena Meydanı'nın çevresindeki Eski Şehir'de çok sayıda çökmeye neden oldu.
Camiul Fena Meydanı'nın ortasında yer alan meşhur tarihi minare sarsıntının etkisiyle yıkıldı.
Bölge sakinleri artçı depremlerin yaratabileceği hasarlardan korunmak için ara sokakları tercih etti.
- Debbağ Kapısı
Marakeş'teki Eski Şehir, farklı yönlerde kapıları olan ve inşa tarihi binlerce yıl önceye dayanan surlarla çevrili.
Buradaki bulunan Bab ed-Debbağ (Sepici Kapısı) da tarihi kentin dar sokaklarına açılan en meşhur kapılarından biri.
Bir dönem Kuzey Afrika ve Endülüs’te hüküm süren Berberi hanedanı Muvahhidler döneminde 1147'de inşa edildiği belirtilen Debbağ Kapısı adını, yakınlarında dükkanları olan, ham derinin ya da kürklerin terbiye edilip Marakeş'e özgü kullanır duruma getiren zanaatkarlardan, diğer adıyla tabakçılar ya da sepicilerden alıyor.
- Mellah Mahallesi
Berberi dilinde adı Derbu'l-Yahud (Yahudi yolu) olarak da geçen Mellah Mahallesi'nin kuruluşu, Fas’ta hüküm süren bir İslam hanedanı olan Sa'diler dönemine, 1557'ye kadar uzanıyor.
Depremin ardından eski binaların çökmesiyle molozlar tarihi mahallenin ara sokaklarını kapladı, evlerin çatıları hasar aldı, duvarlarında çatlaklar oluştu. Mahalle sakinleri, depremden sonraki ilk gece olası sarsıntılara karşı geceyi evlerinin dışında geçirdi.
- Tinmel Camisi
Tinmel şehrinde yer alan 1148'de Muvahhidler Devleti'nin kurucusu Abdul Mümin bin Ali döneminde inşa edilen cami 9 asırdır varlığını koruyordu. Ancak son depremde camide büyük hasar oluştu.
- Tarudant kenti surları
Fas'ın en önemli tarihi eserlerinden Tarudant kenti surları, ebat bakımından dünyanın üçüncü büyük duvarı olarak biliniyor.
Tarudant kentini çevreleyen surun inşa tarihi, 1515'lere kadar uzanıyor. Yüksekliği 7 ila 10 metre, genişliği 7 ila 8 metre, uzunluğu ise yaklaşık 8 kilometre olan sur, tarih boyunca kenti askeri saldırılardan korumuş.
Surun inşasının tek bir devlete ya da hanedana dayanmaması dikkati çekiyor. Kenti çevreleyen bu tarihi yapı Tarudant'ta hüküm süren pek çok hanedanlığın katkısının yer aldığı mimari bir başarı olarak yükseliyor.
- Agadir Ofella Kalesi
Ülkenin orta kesiminde yer alan Agadir kentindeki simge yapılarından Agadir Ofella Kalesi'ne ait son resimler depremden sonra sosyal medyada yayımlandı.
Fotoğraflarda, deprem nedeniyle tarihi kalenin bir kısmının çöktüğü görülüyor.
Bu, Agadir kenti ile Agadir Ofella Kalesi'nin tanık olduğu ilk deprem değil. Tarihi kent, 1960'daki depremde de büyük hasara uğramıştı.