HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu: Bu memleket nasıl zulümler görmüş, neler yaşanmış bu topraklarda!

Diyarbakır’ın Çınar ilçesi Karacadağ bölgesindeki kırsal mahalleleri ziyaret eden HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, halkın genel sıkıntılarını dinleyerek sorunlara yönelik partisinin çözüm önerilerini anlattı.

Ekleme: 15.09.2023 22:30:04 / Güncelleme: 15.09.2023 22:31:02 / Güncel / Diyarbakır Haberleri
Destek için 

Diyarbakır’ın Çınar ilçesi Karacadağ bölgesindeki kırsal mahalleleri ziyaret eden HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, halkın genel sıkıntılarını dinleyerek sorunlara yönelik partisinin çözüm önerilerini anlattı.

Çınar ilçesine bağlı Yarımkaş (Kanipankê) ve Alabaş (Exliya) mahallelerini ziyaret eden Yapıcıoğlu, burada muhtarlar ve mahalle sakinleriyle bir araya geldi.

Yoğun ilgiyle karşılanan Yapıcıoğlu, vatandaşların sorun ve sıkıntılarını dinledi, partisinin sorun ve sıkıntılara karşı çözümleri anlattı.

Ekonomik sorunlar ve konut ihtiyacı ile ilgili konuşan Yapıcıoğlu, hiç kimsenin aç ve açıkta olmaması gerektiğinin altını çizdi.

Yapıcıoğlu, "Bazı İslam âlimlerine göre, bir beldede bir insan açlıktan ölürse, o beldedekiler bundan sorumlu tutulur ve onlara kısas uygulanır.” Diyoruz ki hiç kimse aç ve açıkta kalmamalıdır. Hiç kimse evi olmadığı için, dışarıda kaldığı için soğuktan donmamalıdır ya da sıcakta güneşin altında ölmemelidir. Bunların karşılanması her şeyden öncedir. İhracat 300 milyar dolar, 500 milyar dolar olsun, kişi başına gelir 15 bin dolar olmuş, 20 bin dolar olmuş bana ne. Eğer memleketteki aç insanların sayısı azalmıyorsa, fert başına gelir ortalama 100 bin dolar olsa ne olur? Konut ihtiyacı zaruri ihtiyaçlardandır. O konutların illaki 5-6 milyonluk olmasına gerek yok. Ama insanların başını sokacağı bir ev olmalıdır. Mutlaka devletin, hükümetin buna el atması lazım. Hazine arazisi çoktur. O hazine arazilerini peyderpey para karşılığında satacaklarına müteahhitlere verseler, evi olmayan insanlar çok düşük fiyatlara, çok düşük taksitlerle ev sahibi olabilirler." dedi.

Kendilerine yetki verildiği takdirde konut ihtiyacının üstesinden gelebileceklerinin altını çizen Yapıcıoğlu, "Ama şunu da unutmamak gerekir ki çok şiddetli bir deprem yaşadık. 1 milyona yakın daire yıkıldı ya da hasar aldı. Şimdi depremzedelerin durumu nedeniyle yük biraz daha ağırlaştı. O yüzden deseniz ki TOKİ bunların hepsini yapacak, belki yetiştiremez. İşte o biraz önce söylediğim proje devreye girse, müteahhitlere çağrıda bulunulup hazine arazilerinin üzerine çizilen projeler o müteahhitlere, kapasitelerine göre iş verilse, çok daha hızlı sonuç alınabilir. Bize teslim etseler emin olun biz birkaç ay içerisinde bunun planlamasını yaparız. Nerede araziler varsa, oradaki belediyelere deriz ki oranın altyapısını yapma konusunda hemen projelerinizi yapın, öncelikli işiniz budur. Bir an önce altyapı, üst yapı bitsin, ondan sonra oraları biz imara açalım. Orada gariban insanlar gitsinler barınsınlar. Ama bunun için önce ciddi bir irade lazım. Bizde proje var, yetki yok. O yetki elimize geçerse, inşallah çok hızlı bir şekilde biz üstesinden geleceğiz." ifadelerini kullandı.

"Batıcı eğitim modeliyle hiçbir yere varamayız"

Eğitim sistemindeki hatalara değinerek konuşmasına devam eden Yapıcıoğlu, "Çocuklarımıza eğitim adına ne verdiğimizi sorgulamak lazım. Biz ahlak adına, iyi insan olma konusunda ne veriyoruz çocuklarımıza? Bu konulara kafa yormamız lazım. Çok iyi fizik, matematik, kimya öğretir ama insan olmayı öğretmezsek, onun kafası insanları nasıl kandırıp dolandıracağına çalışır. Anne ve babasını zehirleyen, bir bilezik için anneannesini doğrayan, babaannesini kesenlerin varlığı yanlış eğitimden kaynaklanıyor. Bir insanda Allah korkusu, ahiret bilinci yoksa kendini neden düzeltsin ki? İnancımız bize diyor ki nefsi emmare kötülükleri emrediyor. Nefsinin peşinden gitme, aklını, iradeni kullan, vicdanını dinle. Ama şimdiki eğitim sistemi diyor ki 'Duyguların seni nereye götürüyorsa, oraya git. Nefsin seni nereye götürüyorsa peşinden git.' Nefsinin peşinden gidersen gideceğin yer bellidir. Çocuk ya hırsız ya katil ya tecavüzcü ya dolandırıcı olur, ondan iyi bir şey çıkmaz. Allah'tan milletimizin arasında bu duygular daha körelmemiş de insanlar evde çocuklara nasihat ediyor. Allah'tan ailede bunlar devam ediyor. Yoksa bu batıcı eğitim modeliyle bizim gideceğimiz hiçbir yer yok." dedi.

Yapıcıoğlu, yaptığı ziyaretlerin ardından Yıllarca (Gogwêrin) köyünde 10 Mart 1994 yılında PKK’liler tarafından mayınla katledilen şehitlerin mezarlarını ziyaret etti.

Yapıcıoğlu, şehid mezarlarını ziyaret ederken henüz 12 yaşında katledilen Muhammed Halil ve Muhammed Emin’in kabri başında durarak, "Bu memleket nasıl zulümler görmüş, neler yaşanmış bu topraklarda. İşte bu mezar taşları anlatıyor. Hepsinin aynı gün şehadet şerbetini içtiğini görüyorsunuz. İşte arefe günü şehid edilen 12 yaşında iki tane genç…" ifadelerini kullandı.

Ardından Yapıcıoğlu, şehid yakınlarıyla ve mahalle sakinleriyle hatıra fotoğrafları çektirdi.

Ne olmuştu?

Çınar ilçesine bağlı Gogwêrin (Yıllarca) köyünde 10 Mart 1994 yılı Ramazan ayında Kadir Gecesi sabahında Diyarbakır'a bayram alışverişine giden ve içinde kadın, çocuk ve yaşlıların bulunduğu 50 kişiyi taşıyan midibüsün PKK tarafından yola döşenen mayına çarpması sonucu 9 kişi şehid olmuş, 40 kişi de yaralanmıştı. Katledilenler arasında 12 yaşlarında 2 çocuk da vardı. (İLKHA)