Uzman Psikolog Ezgi Dokuzlu, ebeveynlere çocuklarının okula adaptasyon sürecini hızlandırmak ve onlarla sağlıklı iletişim kurmak için tavsiyelerde bulundu.
Ebeveynleri heyecanlandıran okul dönemi kaygıyı da beraberinde getirebildiğini belirten Dokuzlu, evdeki düzenden ilk kez ayrılan çocuğun kaygılanmasının normal olduğunu belirtti.
Her çocuğun okula uyum sürecinin farklı olduğunu belirten Dokuzlu, "Kimi çocuk kolay adapte olurken, kimi çocuk bu süreci daha zor geçirebilir. Her iki sürecin de normal olduğu unutulmamalı, çocuklara sabırlı yaklaşılmalı." açıklamasında bulundu.
Dokuzlu, "Çocuğunuzun; okul saatleri, öğretmen, sınıf, düzen gibi okulla ilgili detaylı bilgiye sahip olmasını sağlayın, önceden bilgilendirin. Belirsizlik çocuğun kafasının karışmasına ve kaygıya sebep olur. Okuldan ne zaman eve gideceğini anlatırken saat ile değil günün veya okulun rutinlerine göre anlatın. Örneğin; 'Bugün son dersin müzik, seni müzik dersin bittiğinde okuldan alacağım' gibi bir cümle çocuğun kendini daha iyi hissetmesini sağlayacaktır. Okula güvendiğinizi, oranın güvenli bir yer olduğundan emin olduğunuzu mutlaka söyleyin. Yanında olmadığınızda da onun mutlu, huzurlu ve güvende olacağına dair açıklamalar yapın. Öğretmenine güvenebileceğini ve zor bir durumda olduğunda öğretmeninin ona yardımcı olacağını anlatın." dedi.
"Yaşıtları ile kıyaslamayın, rekabetçi örnekler vermeyin"
Tavsiyelerini sürdüren Dokuzlu, şunları kaydetti:
"Okul çıkışı onu tam zamanında alacağınızı ya da servise bineceğini, evde hiç kimse olmasa bile mutlaka karşılayacak bir yakınının olduğunu açıklayın. Açıklamanız net ve basit cümlelerle olmalı. Çocukların aklında belirsizlik, soru işaretleri olmamalı.
Anne ve babalar, çocuklarının okula adaptasyon döneminde zorlansalar da sabırla her zaman onlara destek olacaklarını ve çocukların da aynı şekilde sabırlı olmaları gerektiğini anlatmalılar. Okulun güvenli olduğu anlatılmalı. 'Korkacak bir şey yok', 'Ağlama, sen artık büyüdün' gibi cümleler çocuğa iyi hissettirmek yerine onları baskı altında hissettirir. Çocuk duygularının anlaşılmadığını, önemsenmediğini düşünebilir.
Tatil boyunca uzun süredir ev düzenine alışmış olan çocuklar için uyku düzeni açısından zorlu bir dönem olabilir. Yeni okul dönemi başlamadan önce uyku düzeninizi oluşturmaya başlamalısınız. Her zamanki yatış saatinden 1 veya 1 buçuk saat erken uyku rutinlerinize başlamanız uykuya geçiş için çocuğunuzu hazırlayacaktır.
Ekran, tablet, telefon kullanım süresi maalesef tatilde daha fazla olabilir. Okulun başlamasını beklemeden ekran süresi sınırlandırılmalı. Daha büyük yaştaki çocuklar gece geç saatlere kadar bilgisayar veya telefonda vakit geçirmek isteyebilir. Mutlaka her öğrencinin yaş düzeyine uygun biçimde ve günlük sorumluluklarını aksatmayacak şekilde ebeveynlerle planlanmış bir ekran süresi olmalıdır.
Çocuklar endişelerini öğretmeni veya arkadaşları ile daha kolay paylaşabilirler. Ebeveynler her okul gününden sonra çocukları ile çok kısa süreli olmak şartıyla günü değerlendirdikleri keyifli bir sohbet organize edebilir, duygularını, onu üzecek veya endişelendirecek bir durumun olup olmadığını sorabilirler. Bu gibi kısa değerlendirmelerle ebeveynler sorunlara büyümeden müdahale edebilirler. Çocuklar ise duygu ve düşüncelerini paylaşacakları bu özel zamanda yapılan paylaşımlarla daha değerli ve önemli hissederler.
Yaşıtları ile kıyaslamayın, rekabetçi örnekler vermeyin.
Okula adaptasyon sürecinin zorluğu çocuktan çocuğa değişebilir. Endişelerine ve bu alışma süreçlerine saygı duyun.
Ödül ve cezadan kaçının. 'Okul çıkışında dondurma almaya gideriz', 'Ağlarsan okulda kalırsın, seni almam' gibi cümlelerden kaçının. Çocuğun zaten uyması gereken kuralları ödüle veya cezaya bağlamaya çalışmayın. Tehdit içeren çocuğu korkutan cümlelerinizin veya ödülle ikna etmeye çalıştığınız sıradaki çabanızın çocuğunuzun psikolojik ve akademik gelişimine katkısından çok uzun vadeli zararı olduğunu unutmamalısınız." (İLKHA)