Bakan Kacır, AB Komisyonu'nun Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Üyesi Oliver Varhelyi ile görüşmesinin ardından ortak basın açıklaması düzenledi.
AB ile yürüttükleri iş birliklerinden olumlu çıktılar almalarının, gelecek adına umut verici olduğunu belirten Kacır, dijitalleşme ve inovasyonun, Türkiye ile AB arasındaki iş birliğine yönelik çok büyük fırsatlar doğurduğunu söyledi.
Dijital Avrupa Programı
AB’nin; bilim, teknoloji ve inovasyon alanındaki yetkinliklerinden yararlanmayı ve bu ekosisteme güçlü bir şekilde katkıda bulunmayı önemsediklerini belirten Kacır, "Bu doğrultuda ülkemizin, Türkiye'nin Dijital Avrupa Programı’na katılımına ilişkin anlaşmanın iki tarafça da imzalandığını ifade etmekten büyük memnuniyet duyuyorum. Toplamda 7,5 milyar Avro bütçeli bu program, hepimiz için tarihi bir fırsat sunuyor. Program; yüksek başarımlı hesaplama ve yapay zeka alanlarında stratejik altyapıların kurulumuna ve bu alanlarda ihtiyaç duyulan insan kaynağının yetiştirilmesine finansman sağlıyor. Ülkemizin bu stratejik programa katılımı sonucunda paydaşlarımızın; program kapsamında kurulan kritik öneme haiz altyapılardan faydalanabileceğini, Avrupa Komisyonu tarafından açılan çağrılara başvuruda bulunarak komisyon hibelerini almaya hak kazanabileceğini belirtmek isterim. Bu imkanlarla Dijital Avrupa Programı; başta KOBİ’lerimiz olmak üzere, ekonomimizin bütün paydaşlarının dijital ve yeşil dönüşümüne katkı sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda beşeri sermayemizin dijital beceriler alanında yetkinliklerini de güçlendirecek." dedi.
Dijital Avrupa Programı ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ hedeflerinin tamamlayıcı bir niteliğe sahip olduğunu söyleyen Bakan Kacır, "Bu programla birlikte sanayimizin, KOBİ’lerimizin ve kamu kurumlarımızın dijital dönüşümünü destekleyecek Avrupa Dijital İnovasyon Merkezlerini de ülkemizde kuruyoruz. Dijital Avrupa Programı ile birlikte her iki taraf için de yeni fırsat pencereleri doğacağını ümit ediyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin sanayi üretim ve ihracat odaklı hamleler ile birlikte her geçen gün Avrupa’nın değer zinciri içerisinde rolünü güçlendirdiğini ifade eden Kacır, bu adımların neticesinde Türkiye ile AB arasındaki ticaret hacminin, geçtiğimiz yıl 196 milyar doların üzerine çıktığını hatırlattı.
"Son dönemde somut plan ve projeleri hayata geçirdik"
"AB şu anda bizim en önemli ticari ortağımız." diyen Kacır, şöyle devam etti:
"Birçok sektörde ülkemiz Avrupa’nın üretim merkezi haline geldi. Bugün Türkiye olarak; güneş paneli, beyaz eşya, ticari araç, düz cam ve çimento üretiminde Avrupa’nın 1 numarasıyız. Sektörlerimizin rekabetçiliğini korumak ve yaşanabilir bir geleceği çocuklarımıza bırakmak için, yeşil dönüşümü gerçekleştirmek ajandamızın en üst sıralarında yer almakta.
Bu noktada, son dönemde somut plan ve projeleri hayata geçirdik. Hazırladığımız ‘Yeşil Mutabakat Eylem Planı’ ile Avrupa Yeşil Mutabakatına uyum sürecimizi başlattık. Tüm dünyayı ilgilendiren yeşil dönüşüm alanında somut projeler oluşturmak için, IPA III Programı başta olmak üzere AB ile iş birliğine açık olduğumuzu belirtmek isterim. AB tedarik zincirinde yer alan Türkiye’ye sağlanacak destekler, yalnızca ülkemize değil Avrupalı paydaşlarımızın yeşil dönüşüm hedeflerine ulaşmasını da mümkün kılacaktır."
Vize sorunu
Vize rejiminde mevcut durumun sadece Türkiye ve Türk vatandaşları için değil aynı zamanda AB için de çok boyutlu olumsuz sonuçlar doğurduğuna işaret eden Kacır, "Avrupa değer zinciri içerisinde güçlü konumda olan sanayicilerimizin, Avrupa araştırma alanında aktif katkı sunan bilim insanlarımızın, Avrupa’nın teknolojik gelişimine destek sunan girişimcilerimizin, mühendislerimizin, Avrupa’yı daha yakından tanımak isteyen gençlerimizin hedeflerine, ideallerine engel koyan vize politikası nedeniyle Türkiye ile AB arasındaki işbirliği potansiyelini etkin bir şekilde değerlendiremiyoruz. Arzumuz bir an önce vize serbestisi için AB'nin somut ilerleme kaydetmesi." diye konuştu. (İLKHA)