622 yıl üç kıtaya hükmederek varlığını sürdüren Osmanlı Devleti; bünyesinde farklı millet ve kavimleri barındırmıştır.
Haçlı seferlerine karşı büyük mücadeleler veren Osmanlı Devleti, 3 farklı dönemde ele alınıyor. Kuruluş, yükseliş ve dağılma dönemi olarak tarihe geçmiştir.
Kurduğu topraklar üzerinde yaşayan kavimlere adaletle hükmeden Osmanlı, dağılma dönemiyle birlikte bu kavimlerin hakları da tartışma konusu olarak süre gelmiştir. Osmanlı Devleti, Fatih Sultan Mehmet Hanı'n İstanbul'u fethini gerçekleştirdiği 1453'e kadar yükseliş dönemi olarak bilinir.
Bu süre zarfında Osmanlı hükümdarlarını yetiştirenlerin ve onlara akıl hocalığı yapanların İslam alemleri olduğu hakikati bilinmektedir. İslam ahlakıyla yetişen Osmanlı Sultanları, fethettikleri bölgelere İslam'ın güzelliğini taşımışlardır. Lale devriyle birlikte Batı hayranlığı, Osmanlıyı geriletmiş ve yıkılışını hızlandırmıştır.
Osmanlılar Avrupa'ya ilk kez 1352'de geçtiler, 1354'te Çanakkale Boğazı'ndaki Çimpe Kalesi'nde kalıcı bir yerleşim kurdular ve başkentlerini 1369'da Edirne'ye taşıdılar.
Fatih Sultan Mehmet Han'ın 1453'te Konstantinopolis'i (İstanbul) fethetmesiyle Osmanlı, Avrupa, Kuzey Afrika ve Orta Doğu'nun içlerine doğru genişleyerek güçlü bir imparatorluğa dönüştü.
1517'de Kanuni Sultan Selim döneminde Osmanlı toprakları katlanarak arttı ve Osmanlılar doğuya yönelerek diğer bölgelerin yanı sıra Batı Arabistan, Mısır, Mezopotamya'yı fethetti. Bu süreçten sonra Fas hariç Kuzey Afrika kıyıları Osmanlı topraklarının bir parçası haline geldi.
İmparatorluk 16. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman döneminde doğuda Basra Körfezi'nden batıda Cezayir'e, güneyde Yemen'den kuzeyde Macaristan ve Ukrayna'nın bazı bölgelerine kadar uzanarak zirveye ulaştı.
İmparatorluk en geniş topraklarına 1683 yılında, II. Viyana Kuşatmasıyla en geniş topraklarına ulaştı. 1699'dan itibaren Osmanlı İmparatorluğu, iç karışıklıklar, savunma savaşı masrafları, Avrupa sömürgeciliği, milliyetçiliğin getirdiği isyanlar, Osmanlı'nın artık toprak kaybetmeye başladığı sürece girdi.
Yapılan idari reformlar, Batı taklitçiliği ve Batı hayranlığı karşısında başarısızlıkla sonuçlandı. İslam'a sırtını dönen, Batıya yüzünü çeviren bazı Osmanlı idarecileri başarısızlıklarının faturasını halka kesti. Bu ise toplumsal bir huzursuzluğa neden oldu ve devletin yıkılışını hızlandırdı.
Osmanlı İmparatorluğunun I. Dünya Savaşı'ndaki yenilgisinin ardından kalan topraklarının İtilaf Devletleri tarafından paylaşılmaya başlandı. 1 Kasım 1922'de Ankara'daki Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 622 yıllık Osmanlı İmparatorluğunun varlığına son verildi. Osmanlı bakiyesi üzerinde Türkiye Cumhuriyeti kurulmuş oldu.