Aile Danışmanı Kalkan: "Sosyal medyayı hafife alacak bir dönemde değiliz"

Sosyal medyanın bir silah olarak kullanıldığı bir dönemden geçildiğini ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın açıklamasını takdirle karşıladığını söyleyen Aile Danışmanı ve Sosyal Medya Uzmanı Adanan Kalkan, sosyal medyanın hafife alınacağı bir dönemde olmadığımızı söyledi.

Ekleme: 30.08.2023 19:10:14 / Güncelleme: 30.08.2023 19:10:27 / Güncel / Adana Haberleri
Destek için 

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca, dijital platformların bilinçsiz kullanımının çocuklarda olumsuz durumlara sebep olabileceği belirtilerek ailelere çocukların sanal dünyada yalnız bırakılmamaları konusunda uyarılarda bulunuldu.

Çocukların kişisel bilgilerini ellerinde bulunduran bazı kötü niyetli kullanıcıların çocuklara daha kolay ulaşabileceği, bu kullanıcıların ellerindeki fotoğraf ve video gibi görsellerle çocukları istismar edebilecekleri anlatılan açıklamada, paylaşımların kimler tarafından görüntüleneceğinin denetlenmesi gerektiği bildirildi.

Sosyal medya kullanımının faydalı yönleriyle birlikte kişinin istikbalini etkileyecek sonuçları da olabileceğine vurgu yapan Aile Danışmanı ve Sosyal Medya Uzmanı Adnan Kalkan, İLKHA muhabirine önemli değerlendirmelerde bulundu.

"Bazı faydaları olduğu gibi zararları da söz konusudur"

Sosyal medyanın günümüzde bir silah gibi kullanıldığına dikkat çeken Kalkan, "Bazı faydaları olduğu gibi zararları da söz konusudur. Dolayısıyla bizim dikkat etmemiz gereken kısmı faydalarını kullanmak, zararlarından ise uzak durmaktır. Özellikle gençlerimiz, çocuklarımız hız, haz ayartısının en hat safhaya ulaştığı şu dönemde bazen istemediğimiz mecralarda dolaşabiliyor, istemediğimiz fotoğraflar paylaşabiliyorlar. Hatta bazı ailelerin söylediğine göre müstehcen fotoğraflar paylaşabilmekteler. Bu da ileriye yönelik problem demektir." dedi.

"Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın açıklamasını takdirle karşılıyorum"

Adanan Kalkan 

Kalkan, "Sosyal medya algoritmasını bilmeden yapılan paylaşımlar, ileriki süreçlerde tekrar kendisine dönme ihtimali olan, bazı yıkımlara sebep olma potansiyeli taşıyabilen bir süreçtir. Burada Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın açıklamasını da takdirle karşılıyorum. Çocuklarının ayrıntılı, açık fotoğraflarının paylaşılması, bunların istismara sebep olabileceği minvalinde yapılan açıklama kayda değer ve aynı zamanda önemlidir. Süreç anlamında da doğru bir zamanda yapılmış açıklamadır. Bu anlamda bakanlığı tebrik etmek gerekiyor." diye konuştu.

"Çocukların istikbaliyle de oynama ihtimalleri var"

Sosyal medyada yapılan paylaşımlara dikkat edilmesi gerektiğini kaydeden Kalkan, "Sosyal platformlarından biri olan Facebook, size yıllar öncesinde bir fotoğraf paylaşımınızı tekrar gündeme getirebiliyor, 'Yıllar önce şunu paylaşmıştın' tarzında. Bu da bize şunu gösteriyor: 'Sosyal medya mecralarında hiçbir şeyin kaybolmadığını bize kanıtlıyor.' Yapay Zeka Uzmanı arkadaşımla konuştuğumda, şunu söylemişti: 'Hocam sizin paylaştığınız hiçbir şey kaybolmuyor, mutlaka bir yerde duruyor.' Bu anlamda birbirimize fotoğraf gönderirken çocuklarımızın, özellikle kız çocuklarımız için söylüyorum, karı koca olarak dâhil fotoğrafları birbirimize gönderirken dikkat etmemiz gerekiyor. Farklı halleri ile çekilen fotoğraflarını gönderen anne babalar dahi olduğuna şahit oluyoruz. Burada şuna dikkat etmek gerekiyor: Bugün için değil, çocukların istikbaliyle de oynama ihtimalleri var." şeklinde konuştu.

"İnsanlar olumsuz yönlerini araştırmaya başlayacaklardır"

Sosyal mecralardaki paylaşımların ilerleyen süreçte kişinin önüne çıkabileceği ve kendisini huzursuz edebileceğini vurgulayan Kalkan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İki yönden bakmamız gerekiyor. Tesirsiz olan bir insanla kimsenin uğraşacağı bir durum söz konusu değildir fakat yarın öbür gün iyi bir makama geldiğinde, iyi bir mevkiye geldiği takdirde insanlar onun olumsuz yönlerini araştırmaya başlayacaklardır. Dolayısıyla yıllar öncesinde, bebekliğinde dahi çekilmiş bir fotoğrafın bu anlamda kullanılıp kendisine zarar verilmesi söz konusu olabilmektedir. Bu da dünyevi bir bakıştır. Asıl olan mesele ise uhrevi bakışı söz konusudur. Mesela bir kız çocuğu bir süre sonra tesettüre girdiğinde, paylaştığı açık fotoğrafları orada durduğu takdirde ki bir kısmını kendisi de unutacaktır ya da çekilmiş videosunu kendisi paylaşır, daha sonra başkası da paylaşır. İcabında hiç fark etmeden ta nerelere gidecek. Dolayısıyla siz paylaştığınızda kendinizden sildiniz, bu burada bitmiyor. Sizden sonra kaç kişinin paylaştığını, nerelerde kullandığını bilemezsiniz. Bu anlamda manevi bir problem de teşkil ediyor. Onun için özellikle diyoruz ki, kız çocuklarının müstehcen fotoğrafları kesinlikle paylaşılmamalıdır."

"Sosyal medyayı hafife alacak bir dönemde değiliz"

'Erkek çocukları için de dediğim gibi aynı şey geçerli olduğunu söyleyen diyen Kakan, "Ama kız çocuklarının ileriki yaşlardaki tesettür durumu vesaire bunlar kendisine zarar verebiliyor. Sosyal medyaya bu anlamda baktığımız zaman, bir silah olarak kullanıldığı bir dönemden geçiyoruz. En büyük savcı en büyük hakim, tesiri anlamında söylüyorum şu anda sosyal medyadır. İstediği gibi yargılıyor, hapsediyor ve itibarsızlaştırma tarzında çok ciddi anlamda operasyonlar çekebiliyor. Dolayısıyla bu yönden baktığımızda sosyal medyayı hafife alacak bir dönemde değiliz. Süreç anlamında boşanmalara dahi sebep olduğunu görüyoruz. Yapılan çalışmalarda da baktığımız zaman, gözlemlerimiz de söz konusudur. Geçmişte yaşantılarından dolayı evlilik hayatları sonlanan insanları biliyoruz. Onun için burada aile sisteminin şahsiyet üzerine bina edilmesi sebebiyle de şahsiyeti inşa eden aileyi inşa eder, aileyi inşa eden medeniyeti inşa eder. Dolayısıyla şahsiyetin zarar görmesi bu anlamda medeniyetin zarar görmesidir." diye belirtti.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın çağrısına kulak verilmesi tavsiyesinde bulunan Kalkan, 'Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın elinde veriler ve etkileme süreçleri söz konusu olabiliyor. Dolayısıyla bu konuda Bakanlığımızın arkasındayım' ifadelerini kullanarak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bilinçli kullan, medya okuryazarlığını öğren, olması gerektiği kadar kullan"

"Mümkün olduğu kadar anne babaların bilinçli olması gerekiyor. Sosyal medyayı olması gerektiği kadar kullanmalı, medya okuryazarlığını da öğrenerek dengeli bir şekilde kullanılması gerekiyor. Hiç alakası olmayan bir konu hakkında konuştuğumuzda, telefonuma bir baktım ardından reklamlar gelmeye başladı. Dolayısıyla mümkün olduğu kadar diyoruz ki, 'Bilinçli kullan, medya okuryazarlığını öğren, olması gerektiği kadar kullan ve mümkün olduğunca müstehcen konuları kullanma. (İLKHA)