Süresiz nafakanın mağduriyetlere sebep olduğuna ve artarak devam ettiğine işaret eden Delebe, nafaka süresinin evlilik süresiyle sınırlandırılması gerektiğini belirtti.
Bir ay süren evlilikte dahi erkeğin süresiz nafakaya mahkûm edildiğini, ömür boyu devam edecek olan nafaka süresinin doğru olmadığını vurgulayan Delebe, bu konuya biran önce çözüm getirilmesi gerektiğini ifade etti.
Süresiz nafaka ibaresinin kaldırılması gerektiğini belirten Delebe, ivedilikle yeni bir düzenlemeye gidilmesi ve yeni düzenlemede ise evlilik süresinin göz ardı edilmemesi gerektiğini söyledi.
"Nafaka boşanmayla beraber ortaya çıkacak bir olgudur"
Süresiz nafakanın hukukçular arasında dahi uzun zamandır tartışıldığını belirten Delebe, "Süresiz nafaka epey bir zamandır tartışılıyor. Özellikle hukukçular arasında yoğunca tartışılan bir konudur. Kimileri süresiz nafakanın kadın hakları bağlamında değerlendirilmesi gerektiğini ifade ederken kimileri de bunu bir insan hakkı sorunu olarak ortaya koyuyor. Şu anki mevzuata göre medeni kanuna ve içtihatlara göre nafaka süresizdir. Nafakanın kesilmesinin sadece 2 nedeni var onları irdelemek gerekiyor. Nafaka boşanmayla beraber ortaya çıkacak bir olgudur elbette boşanma olmadan da tarafların ayrı yaşamasıyla birlikte nafaka olgusu ortaya çıkar. Nafaka destek anlamındadır, destek sunması gereken kişinin desteğini devam ettirmesi anlamındadır. Özellikle boşanma davalarında karşımıza çıkan başlıklardan bir tanesi de nafakadır." diye konuştu.
"Boşanmadan dolayı maddi desteğini kaybeden tarafa nafaka verilmeli"
Hikmet Delebe
Mahkemelerin yargılama başında tedbir olarak belli miktarda nafakaya hükmettiğini ifade eden Delebe, "Kişi resmi nikâhlı evlendikten sonra boşanma durumuyla karşı karşıya gelirse mağdur olan boşanmadan dolayı maddi desteğini kaybeden tarafa nafaka vermekle yükümlüdür. Aile mahkemesi davanın başında tedbir olarak bir nafakaya hükmeder yargılamanın sonunda o nafaka devam edecekse nafaka nitelik değiştirir ve yine devam eder. Boşanmanın kesinleşmesiyle birlikte de nafaka devam ediyor. Diyelim ki bir boşanma davası 5 sene sürdü. 5 sene boyunca koşulları varsa nafaka tedbiren devam eder. 5 yılın sonunda kesinleştikten sonra koşullar devam ediyorsa iştirak nafakası veya yoksulluk nafakası olarak devam eder. İştirak nafakası çocuklara bağlanan nafaka, yoksulluk nafakasıysa kadına bağlanan nafakadır." şeklinde konuştu.
"Nafaka süresi evlilik süresiyle sınırlandırılabilir"
Süresiz nafakanın ömür boyu devam etmesinin sorunlu bir alan olduğunu dile getiren Delebe, "Tartışılan nokta şudur, şu anki mevcut uygulamada bir kişi bir ay bile evli kalsa dava sonrası nafaka ödemeye başlar ve eşi resmi nikâhlı olarak evlenmediği müddetçe yâ da düzenli bir gelire sahip olmadığı sürece nafaka yükümlülüğü devam eder. Kişi bir ay evli kaldıktan sonra anlaşamayıp boşandı ama eşi evlenmediği müddetçe bu nafaka ömür boyu devam edecektir. Bu elbette sorunlu bir alandır. Kusur hangi tarafta olursa olsun boşanma gerçekleştikten sonra nafakanın süresiz olarak devam etmesi bir insan hakları sorunudur bana göre. Yapılması gereken şey şu; nafaka süresi evlilik süresiyle sınırlandırılabilir. Evlilik kısa bir süre devam etmişse bunun 3 yıl veya 5 yılla sınırlandırılması mümkündür. Taraflar 5 yıl evli kaldıysa boşandıktan sonra nafaka 5 yıl devam edebilir. Evlilik bir ay devam etti bir ay evli kaldılar nafaka 3 yıl devam etmeli daha sonrasında kesilmelidir." dedi.
"Ömür boyu devam edecek nafaka sorunludur"
Kadınlar ve erkekler için daha makul bir çözüm getirilmesi gerektiğini savunan Delebe, "Avrupa'da bu konu tartışılan bir konudur. Çünkü süresiz nafaka, ucu bucağı belli olmayan, erkek açısından ciddi sıkıntılara yol açmaktadır. Erkek yeniden evlenme olanağını bulamamaktadır evlendikten sonrada nafaka ödemekle yükümlü olduğu için yeni evliliğinde mutlu olamamaktadır. Bu bakımdan bunların dengelenmesi gerekmektedir. Nafakanın tamamen ortadan kaldırılması veya kısa bir süreyle sınırlandırılması doğru değildir ama ömür boyu devam edecek nafaka da bana göre sorunludur. Hukukçu olarak benim aklımdan geçen şudur, evlilik üç yıldan az sürmüşse nafaka 3 yıl boyunca devam etmeli, evlilik 3 yıldan fazla sürmüşse nafaka evlilik süresiyle sınırlandırılmalı evlilik 10 yıl devam ettiyse 10 yıl boyunca nafaka ödenir 10 yılın sonunda kaldırılır. Belki böyle bir ara çözüm hem kadın hem de erkek için daha makul bir çözüm olacaktır. Aile bakanının yaptığı açıklama önemli, hukuk camiasında bu konu eskiden beri tartışılan bir konudur. Bakanın da bu konuya dâhil olmasıyla birlikte konu tekrar gündeme gelecektir. Taslak olarak belki önümüzdeki süreçte bazı yasal zeminler oluşturulabilir ama ifade ettiğim gibi nafakanın dengelenmesinde fayda vardır." diye ekledi.
"Erkeğin çalışmaması nafakanın kesileceği anlamına gelmez"
Nafakanın sabit bir kalem olmadığını ve günün koşullarına göre değişkenlik gösterebileceğini söyleyen Delebe, "Nafakayı tayin eden hâkim, tarafların sosyal ve ekonomik durumuna bakar, erkek tarafı iyi bir gelire sahipse nafakada ona göre artacaktır ama erkek tarafının geliri düşük ya da hiç çalışmıyorsa bile asgari ücret aldığı varsayılarak uygun bir nafaka tayin edilir. Erkeğin çalışmaması nafakanın kesileceği anlamına gelmez. Çalışmayan erkek de nafaka ödemekle yükümlüdür. Yüksek geliri olan kişi daha fazla nafaka öder ama geliri hiç yoksa ya da çok düşükse ona göre nafaka ödenir. Erkeğin ikinci evlilik yapması halinde çocuk sayısı artmışsa eşi çalışmıyorsa nafaka ona göre yeniden dengelenebilir. Nafaka hiçbir zaman sabit bir kalem değildir. Değişkenlik gösterebilir ileriki aşamada günün koşullarına uygun olarak taraflar nafakanın düzenlenmesini hâkimden isteyebilirler." ifadelerini kullandı. (İLKHA)