Memur-Sen İstanbul Temsilcisi Öztürk: Enflasyona ezilmemek için refah payı şart

​​​​​​​Kamu işveren heyeti tarafından açıklanan ikinci zam teklifini kabul etmeyerek 81 ilde basın açıklaması düzenleyen Memur-Sen, gerçekçi adımlar atılarak gereken zammın yapılması, memurun enflasyon karşısında ezilmemesi için refah payının hayata geçirilmesi talebinde bulundu.

Ekleme: 18.08.2023 15:20:05 / Güncelleme: 18.08.2023 15:24:21 / Güncel / İstanbul Haberleri
Destek için 

Memur-Sen, kamu işveren heyetinin kendilerine verdiği zammı kabul etmeyip 81 ilde eş zamanlı olarak basın açıklaması düzenledi.

İstanbul'da Aksaray Metro İstasyonu çıkışında yoğun katılımla düzenlenen basın açıklamasına katılan memurlar, ellerinde "hedefleri değil piyasa gerçeklerini görün", "her şeye değil maaşa zam", "enflasyona ezdirilen değil ezen ücret istiyoruz", "emekten tasarruf olmaz", "ücret skalasında adalet istiyoruz" yazılı dövizler taşıyarak sık sık sloganlar attı.

"2 yıldır bozulan gelir adaletsizliğinin düzelmesini bekliyoruz"

Grup adına basın açıklamasını okuyan Memur-Sen İstanbul Temsilcisi Cesur Öztürk, "Aklıyla, fikriyle, emeğiyle bu ülkenin yükselmesi için ter akıtan, milletine hizmet için alın teri döken kamu görevlisi ve emeklisi kardeşlerim. Sorumluluğumuz bilinciyle, emeğimizin hakkını savunmak, sesimizi duyurmak için bugün burada olduğu gibi 81 ilimizde alanlarda, meydanlardayız. Memur-Sen ve 11 yetkili sendikamızla 7'nci dönem toplu sözleşmede masaya sunduğumuz gerçekçi tekliflerimize karşı, kamu işvereninin verdiği yetersiz teklifleri protesto ediyoruz. Kamu işvereninin, masanın emek tarafının sesini duymadığını düşündüğümüz için 81 ilden sesimizi yükseltmek üzere bugün buradayız. Buradan 'sorunların çözüleceği yer toplu sözleşme masasıdır' sözümüzü bir kez daha tekrar ediyoruz. Biz, 2 yıldır toplu sözleşme masasının toplanmasını, masanın dışında yapılan eksik ve yanlış düzenlemelerle bozulan gelir dağılımı adaletsizliğinin düzeltilmesini, sorunun bütün olarak görülmesini bekliyoruz." dedi.

"Kamu işvereninin teklifi gerçekçi değildir"

Kamu işvereninin verdiği teklifin beklentilerini karşılamadığını, tekliflerinin anlaşılmadığını belirten Öztürk, "Kamu İşvereni ilk teklifini 2 puan artırarak yüzde 25'e çıkarmıştır. Bu ne demektir? Sorunlarınız çözülmesin, enflasyon baskınız devam etsin, maaş artışlarınızı enflasyon farkı belirlesin demektir. Teklif bu haliyle, Merkez Bankası'nın 2024 enflasyon tahmininin 8 puan, 2025 için de enflasyon tahmininin 4 puan altında kalmıştır. Şimdi kısa bir ifade ile bu durumu özetlemek istiyorum... Kamu İşvereni diyor ki; 2023 yılında enflasyon yüzde 58 çıkacak. Kamu görevlisi yüzde 25 enflasyon farkı alacak. Peki, 2024 yılı için beklenti olan yüzde 33 oranına ilişkin neden anlaşılır ya da hak verilir bir cümle kurulmuyor? Neden teklif hala beklentinin bile yakınına ulaşmıyor? Bu durum kamu işvereninin kendi verileriyle çelişmesi, kendi ifadeleriyle ters düşmesi ve kendi beklentilerini dahi görmemesi demektir. Kamu işvereninin bu teklifi ne rasyonel ve ne de gerçekçidir." diye konuştu.

"Kamu işvereni sesimizi, çağrılarımızı duymuyor"

Öztürk, "Müzakere, zaman kazanma zemini değildir. Strateji uygulayarak çözümsüzlüğe sevk etmek değildir. Biz, kamu işvereninin ayakları yere basan teklifini, kamu görevlilerinin sesini ve piyasanın gerçeklerini gören teklifini duymak istiyoruz. Refah payı dedik, ses yok… En düşük memur maaşında hesap hatası var, düzeltinsin dedik, ses yok. Emekli maaşıyla ilgili feryatları dile getirdik, ses yok. Seyyanen yapılan zam emekliliğe yansıtılsın dedik, yine ses yok. Kira yardımı konusundaki teklifimiz, üstelik siyasilerce ifade edilmesine rağmen o da yok. Bu hususların yanı sıra; Şeflerin, müdürlerin ücret skalası bozuldu, düzeltilsin dedik, ses yok. Mühendisler büyük projelerle ülkeye katkısının karşılığını alamıyor dedik, ses yok. Akademisyenler bilgisinin, fikrinin, akademik kariyerinin karşılığını alamıyor dedik, ses yok. Kamu personel sisteminin bütünlüğü bozuldu, bunu düzeltmenin en doğru yeri toplu sözleşme masasıdır dedik, yine ses yok. Diğer taraftan, akaryakıta gelen zamlar, ulaşıma gelen artışlar hepimizi zorluyor. Emtia ürünlerindeki fiyat artışları, insaf sınırını aşan kiralar geçim sıkıntımızı büyütüyor. Sabit gelirliler olarak, alım gücümüz düştü, her geçen gün sosyal maliyet artıyor, psikolojik maliyet aklımızı, enerjimizi sömürüyor." şeklinde konuştu.

"Alın terinden tasarruf olmaz, emeğin karşılığı kısılarak bütçe büyümez"

Gerçek veriler ile kamu işverenin öngörülerinin birbirini tutmadığını, enflasyona ezilen değil, enflasyonu ezen bir adım için 'refah payı' uygulaması artık şart olduğunu dile getiren Öztürk, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

"Sözü fazla dolaştırmadan, maliye söylemlerine sığınmadan, hazırladığımız gerçekçi ve rasyonel tekliflere kamu işvereninden gerçekçi revizeler bekliyor, memurun refahının yükseltilmesini istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın 2023 Seçim Beyannamesini açıklarken ifade ettiği 'enflasyonun üzerinde en az büyüme oranı kadar refah payı vereceğiz' vaadi masada hayata geçirilsin. Büyük ve güçlü Türkiye için güçlü memur, güçlü memur için de refah payı şart. Onun için Memur-Sen olarak bu meydandan bir kere daha haykırıyoruz! Alın terinden tasarruf olmaz. Emeğin karşılığı kısılarak bütçe büyümez. Gerçekçi ve akılcı rakamlarla teklif revize edilsin, refah payıyla memurun ve memur emeklisinin yüzü gülsün. Bize bahaneler üretilmesin. Memur-Sen ailesi olarak, sorumluluklarımızın bilincinde bir kitleyiz. Biz ülkemiz, milletimiz, vatandaşımız, ne zaman zorda kalsa, yaşadığımız sorunlarda, doğal afetlerde, bu ülkenin ve aziz milletimizin hep yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Toplu sözleşme masasında da bugün burada da; sorumluluğumuzun gereğini yapıyoruz. Kamu işvereninin de sesimizi duymasını, gereğini yapmasını bekliyoruz." (İLKHA)

İlgili Galeriler