Öztürk, sıcak ve nemli havaların uyku kalitesini olumsuz etkilediğini ifade etti.
Gündüz başlayan sıcaklığın gece saatlerine kadar sürdüğüne işaret eden Öztürk, bu durumun uykuya dalmayı zorlaştırdığını dile getirdi.
İnsanların uyuduğu odada ideal sıcaklığın 19-20 derece olması gerektiğini ifade eden Öztürk, serin bir ortamda ince bir örtüyle uyunması tavsiyesinde bulundu.
- "Hayatı kısıtlayan durumlar ortaya çıkıyor"
Son dönemlerde artan sıcaklık nedeniyle pencereler açık şekilde uyunduğunu bunun da bazı rahatsızlıklara yol açabildiğini dile getiren Öztürk, şunları kaydetti:
"Artan sıcaklıkla birlikte özellikle geceleri 30 derece civarı ortam sıcaklığı oluyor. Yatak odasında klima kullanmayan kişiler için gece uykuya dalmak bir sorun haline geldi ve pencereleri açıyoruz. Sabaha karşı sıcaklık düştüğü için pencereler açık uyunduğunda bu kez boyun, omuz ve bel tutulmaları gibi kas spazmına neden olan ağrılı durumlar ortaya çıkabiliyor. Terlemiş olan vücuda rüzgarla birlikte giren soğuk hava kas spazmlarına yol açıyor. Sabah kalktığımızda bel, boyun tutulmaları yaşayabiliyoruz. Hayatı kısıtlayan durumlar ortaya çıkıyor."
Prof. Dr. Öztürk, alınacak bazı önlemlerle rahat bir uyku uyunabileceğini belirtti.
Uyunacak ortamda sıcaklığın düşürülmesi gerektiğini anlatan Öztürk, şu önerilerde bulundu:
"Pencereler açık uyumak yerine, eğer odada iklimlendirme yoksa kullandığımız çarşafı plastik bir poşete koyup soğutucu da birkaç dakika soğutmak işe yarayabilir. Boş parfüm ve sprey şişeleri yatmadan önce soğuk suyla doldurularak yatağın başına konabilir. Sıcak bastığında yüzümüze, dirsek içi, diz ve ayak bileği bölgelerine biraz su sıkarak rahatlamak mümkün olabilecektir. Kendimizi serinletmeliyiz ancak bunu hastalığa davet çıkarmadan yapmamız gerekiyor."