Veterinerler: Veteriner hekimlerin de sağlıkta şiddet kapsamında olması gerekir

Veteriner hekimlerin hem çevre hem halk hem de hayvan sağlığıyla ilgilenen bir meslek grubu olduğunu belirten Ankara Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Ahmet Baydın, veteriner hekimlerin de sağlıkta şiddet kapsamında yer alması gerektiğini vurguladı.

Ekleme: 12.08.2023 12:05:07 / Güncelleme: 12.08.2023 12:07:48 / Röportaj / Ankara Haberleri
Destek için 

Geçtiğimiz günlerde Ankara’da kliniğinde saldırıya uğrayan veteriner hekim için 6 Ağustos’ta Ankara’da bulunan veteriner hekimler iş bırakma eyleminde bulunmuşlardı.

Son zamanlarda veteriner hekimlere yönelik hem sözlü hem de darp şeklinde saldırıların olduğunu belirten Ankara Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Baydın, veteriner hekimlerin de sağlık sınıfında olması gerektiğini söyledi.

Veteriner hekimlere yönelik şiddet olaylarının diğer yıllara oranla bir artış gösterdiğine dikkat çeken Baydın, “Öncelikle maalesef yakın bir geçmişte meslektaşımıza yapılan darp olayını ve kliniğine zarar verilmesini kınıyoruz ve bu olayın da takipçisiyiz. Bu olayla ilgili tüm organlarla iletişime geçip gerekli işlemlerin yapılmasını istiyoruz. Veteriner hekimler aslında sadece kamuoyunda hayvan sağlığıyla ilgileniyor gibi yanlış bir kanı var. Bunu öncelikle bir yıkmamız gerekiyor. Çünkü veteriner hekimler hem çevre hem halk hem de hayvan sağlığıyla ilgilenen bir meslek grubudur. Yakın tarihe baktığınızda covid aşısının üretilmesinde ve virüsün ilk izolasyonun da bile veteriner hekim hocalarımızın rol aldığını görebilirsiniz. Bunun dışında gıda güvenliği ve insanların karşılaştığı yüzlerce zoonoz hastalığın mücadelesinde ve bunların kontrolünde veteriner hekimler aktif rol alıyor. Buna rağmen biz sağlık sınıfına dahil olamıyoruz.” dedi.

“Veteriner hekimlerin de sağlıkta şiddet kapsamına alınması en büyük temennimiz”

Konuşmanın devamında Baydın, “Sağlık sınıfında olmamamızın sebebi ile de sağlıkta şiddet kapsamında yer alamıyoruz. Bunun karşılığı olarak da en son yaşadığımız olayda gördüğümüz gibi meslektaşımıza karşı herhangi bir koruma veya uzaklaştırma gibi bir karar alamadık. Bu tedirginliğe rağmen hala meslektaşlarımız hem halk sağlığı hem hayvan sağlığı hem de çevre sağlığı için ülkenin dört bir yanında aktif bir şekilde hizmetlerine mesai mefhumu gözetmeksizin devam ediyorlar. Bizim zaten en büyük isteğimiz, meclis açılır açılmaz sağlıkta şiddet kapsamına veteriner hekimlerin de alınması. Çünkü eğer bu kapsama giremez isek hemen hemen her gün yaşadığımız bu şiddet olaylarının giderek artacağını ve önüne geçemeyeceğimizi düşünüyoruz. Bunun için veteriner hekimlerin de sağlıkta şiddet kapsamına alınması en büyük temennimiz.” ifadelerini kullandı.

“Veteriner hekimleri olarak üvey evlat gibiyiz”

Baydın, “Sağlık sınıfına alındığımız takdirde aslında tüm bu özlük haklarımız ile beraber bunları elde etmiş oluyoruz ve kısacası bizi sağlık sınıfına almaları gerekiyor. En önemli, bizim en büyük beklentimiz bu yönde. Yani bu olduğu takdirde otomatikman bunların önüne geçilmiş olacaktır. Bunun dışında biz 6 Ağustos'ta Ankara'da buna bir tepki olarak bir gün süreyle acil vakalar ve tedavisi devam eden hastalar dışında kliniklerimizi kapadık. 21 Ağustos'ta da tüm Türkiye genelinde Türk Veteriner Hekimler Birliği ve 56 Veteriner Hekimler Odasının kararıyla bir günlüğüne iş bırakma eylemi yapacağız. Bu da bir ses olsun, sesimiz duyulsun. Çünkü gerçekten veteriner hekimler halk sağlığı için aktif görev yapıyor. Mesela son zamanlarda duyduğunuz kuduz aşısı gibi durumlar da bunların kontrolünde. Hep veteriner hekimler aktif bir şekilde sahada. Ama sağlık sınıfına bir türlü alınmıyoruz. Hep üvey evlat gibiyiz. Hem kamu personelimiz hem de serbest çalışan veteriner hekimler, gıda sektöründe çalışan veteriner hekimler hep bu özlük haklarının dışında bırakılıyor. Bu da özellikle saldırı ve darp gibi olaylarda da bizim elimizi kolumuzu maalesef bağlıyor. Sağlık sınıfında olmamamız sebebiyle tüm meslektaşlarımız bu özlük haklarından yararlanamıyor. Yani bunu sadece sağlıkta şiddet kapsamında düşünmeyin. Bu bizim emekliliğimize, fiili hizmet hakkımıza kadar yansıyor. Ve bu dediklerim yanlış anlaşılmasın. Ama tabipler ile beşeri hekimlerle, veteriner hekimlerin özlük hakları arasında, emekli maaşları arasında dünyalar kadar fark var. En az tabipler kadar halk sağlığında biz zoonozlarla mücadele ederken aktif rol alıyoruz. Tabi ki özellikle pandemi sürecinde beşeri hekimlerin ve sağlık çalışanlarının gösterdiği emek yadsınamaz. Onlara müteşekkiriz, şükran duyuyoruz. Ama bununla beraber aynı sağlık hizmetleri kapsamında dahil edilen veteriner hekimlerin de bu kapsama dahil edilmesini ve haklarımızı istiyoruz. Biz aslında başkasının hakkını alın, onun hakkını azaltın demiyoruz. Bizim hakkımız olanı da bize verin diyoruz. Başka bir şey istemiyoruz.” şeklinde konuştu. (İLKHA)