Artuklu Üniversitesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Durucu, son zamanlarda yüksek sese maruz kalan kişilerin özellikle yüksek sesle müzik dinleyen gençlerde gün geçtikçe kulaklarda kalıcı hasarlar meydana geldiğine dikkat çekti.
Durucu, ayrıca vücutta kalıcı şeklinde oluşan hasarlar kişide ömür boyu çınlamayla yaşamak zorunda kalacağını aynı zamanda hastanın hem duyması zayıfladığını hem de konuşulanları anlamakta zorlanacağını kaydetti.
Fabrika, konferans veya kapalı ortamlarda yüksek sese maruz kalmanın ileriki zamanlarda işitme kayıplarına sebep olabileceğini belirten Durucu, dikkat edilmesi gereken hususlarda İLKHA'ya önemli açıklamalarda bulunarak bireylere tavsiyelerde bulundu.
"Yüksek sesle müzik dinlemek kulağa her zaman zarar veren bir durumdur"
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Durucu
Son zamanlarda genç bireylerin sıkça kulak şikayetleriyle hastaneye başvurduklarına vurgu yapan Durucu, "Özellikle son zamanlarda gençlerimizin arasında en sık gördüğümüz şikayetlerden bir tanesi de kulak çınlama şikayetidir. Gençlerimizin yüksek sesle müzik dinlemelerine şahit ediyoruz. Yüksek sesle müzik dinlemek kulağa her zaman zarar veren bir durumdur. Ancak son zamanlarda kulaklığa, cep telefonuna, mp 3 çalara ulaşımın kolaylaşması ile birlikte bu şekilde müzik dinleme daha sık görülmeye başladı ve buna bağlı işitme kayıpları ve çınlamalarla daha sık karşılaşıyoruz. Gençlerimizin dışında normal iş hayatında da gürültülü ortamlarda çalışan çalışanlarımızda yine bu şekilde kulaklarda çınlama ve işitme kayıplarıyla karşılaşıyoruz. Özellikle asker, polis, havaalanında çalışanlar ya da marangozlar böyle yüksek gürültüye maruz kalan insanlar da daha çok görülmektedir." şeklinde ifade etti.
"Yüksek sese maruz kalındığında iç kulağımızın özellikle de yüksek sesler alan bölgesinde hasarlanma meydana geliyor"
Yüksek sesle müzik dinlemenin kulağa verdiği zararları aktaran Durucu, "Kulağımızda malum dış kulak kanalı, kulak zarı, orta kulak ve iç kulak yapıları mevcuttur. Kulak zarına gelen yüksek ses kulak zarında aşırı bir titreşime yol açıyor. Meydana gelen titreşimler orta kulak kemikleri aracılığıyla iç kulağımıza şiddetlenerek iletiliyor. Bu iletim sonucunda iç kulağımızda bulunan sıvı mekanizması çok hızlı bir şekilde titreşmeye başlıyor ve bu bölgede bulunan birtakım hücresel mikroskobik düzeydeki yapılara zarar veriyor. Özellikle iç kulağımız yani halk arasında salyangoz diye bilinen bizim bazal segment dediğimiz en kalın olan bölümü ince sesleri alıyor ve bu bölüm en hassas bölge olup yüksek sese maruz kalındığında iç kulağımızın özellikle de yüksek sesler alan bölgesinde hasarlanma meydana geliyor. Meydana gelen hasarlanma sonrasında buradaki hücreler anormal ses dalgaları üretmeye başlıyorlar ve bu üretilen ses dalgaları da kulağımızda çınlama olarak hissediliyor." ifadelerini aktardı.
"Çınlama aslında bir ses halüsinasyonudur"
Kulakta çınlamanın gün geçtikçe halüsinasyona dönüştüğünü belirten Durucu, "Çınlama aslında bir ses halüsinasyonudur. Normalde olmayan bir sesin varmış gibi duyulmasıdır. Ancak bu bir hastalığın parçası olarak görülüyor. Özellikle biz hastalarımıza bunun için tavsiyelerimiz arasında tabi ki yüksek sesle müzik dinlemeyi önermiyoruz. Kendimizi bu tür durumlarda koruduğumuz takdirde normal bir şekilde müzik dinleyebiliriz." dedi.
"60 desibelin üzerinde ses dinlemeyin"
Durucu, müzik dinlerken 80 desibelin üzeri seslerin birey için tehlike arz ettiğini aktararak, "Özellikle müzik dinlerken müziğin sesini yüzde 60'tan fazla açmamamız gerek. Kabaca ses şiddetine ölçüm için birtakım parametreler kullanıyoruz ve bunu desibel olarak şiddetlendiriyoruz. Sesin şiddetini desibel olarak ölçüyoruz ve biz hastalara diyoruz ki 60 desibelin üzerinde ses dinlemeyin. Yani 60 desibel ses veya gürültü seviyesinin üzerinde uzun süre maruziyet kulaklarda kalıcı hasara yol açıyor maalesef. Bunu birebir 60 testi ve ölçme şansınız tabii ki çok olmayabilir ama hani kabaca biz buna yüzde altmışın üzerinde yani dörtte üçü üzerinde yaklaşık olarak veya üçte ikinin üzerinde müziği açmamamızı öneriyoruz. 85 desibelin üzerindeki ses dalgaları; motosiklet sesi, fabrika gürültüsü veya havaalanında bir uçağın motor gürültüsüne maruziyet iç kulaktaki hasarı daha da arttırabiliyor. 80 desibelin üzerinde bir saatten fazla kalmayı önermiyoruz. Veya müziğin sesi yüzde 80'in üzerine açıldıysa bir saatten fazla dinlememek gerekiyor. Eğer bu şekilde bir dinleme yapacaksanız mutlaka bir saatten sonra kulağımızı en az 10 dakika kadar dinlendirmek lazım. Kulağımız belirli bir sesin üzerinde belirli bir saatten fazla çalıştığı zaman kulakta kalıcı hasar meydana geliyor. Geriye dönüşümsüz hasarlardan korunabilmek için baştan alacağımız tedbirler çok önemlidir." şeklinde konuştu.
"Kulakta kalıcı hasar meydana gelmişse kişi ömür boyu çınlamayla yaşamak zorunda kalacaktır"
Kulakta kalıcı hasar meydana gelmesiyle oluşan belirtilere dikkat çeken Durucu, "Kalıcı hasarlarda öncelikle kişide çınlama meydana gelir. Özellikle birkaç saati geçen çınlamalar oluşuyorsa mutlaka doktorunuza başvurmanız lazım. Bazen de çınlamanın da ötesinde direkmen işitme kaybına yol açabilir. Doktora başvurduğunuzda doktorunuz size hemen bir işitme testi yaptıracaktır ve eğer ki bir hasarlanma meydana geldiyse bu yeni oluşmuş bir hasarsa verilecek birtakım ilaçlar, birtakım tedaviler bu hasarlanmayı tamamen geri döndürme şansı vardır. Eğer ki doktora başvurmasanız kulak kendi kendini tamir etmeye çalışacaktır. Tamir edemezse maalesef bu hasar vücudunuzda kalıcı şeklinde olacak ve ömür boyu çınlamayla yaşamak zorunda kalacaksınız veyahut ta ömür boyu işitme kaybıyla mücadele etmek zorunda kalacaksınız. Bu özellikle ince seslerde oluşan işitme kayıpları duymayı etkilediği gibi aynı zamanda anlamaya da olumsuz etkiliyor. Hastanın hem duyması zayıflıyor hem de konuşulanları anlamakta zorlanıyor. Bu tür problemle karşılaşmamak için mutlaka öncelikle yüksek sesle müzik dinlemiyoruz veya gürültülü ortamlardan uzak duruyoruz ondan sonra böyle bir problemle karşılaştığınızda mutlaka doktorunuza başvurup problemlerden korunabiliriz." ifadelerini kaydetti. (İLKHA)