“BEDELİ NE OLURSA OLSUN KUR’AN’A SAHİP ÇIKACAĞIZ”

Peygamber Sevdalıları Vakfı, Diyarbakır İstasyon Meydanında yüzbinlerin katılımıyla Kur'an'a Saygı" mitingi düzenledi. Alçakça saldırıların arkasında ABD ve siyonstlerin olduğunu ifade eden Peygamber Sevdalıları Vakfı Başkanı Adnan Akgönül, “Yapılan bu alçakça eylemleri şiddetle tel’in ediyor ve bedeli ne olursa olsun kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’e her zaman ve zeminde sahip çıkacağımızı buradan ilan ediyoruz.” İfadelerini kullandı.

Ekleme: 31.07.2023 05:00:27 / Güncelleme: 31.07.2023 05:01:01 / manşetler
Destek için 

DOĞRUHABER

Diyarbakır yine tarihi bir güne şahitlik etti. Geçtiğimiz yıllarda düzenledikleri Kutlu Doğum Etkinlerinde milyonları bir araya getiren Peygamber Sevdalıları Vakfı bu defa kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’e yönelik alçakça saldırılara karşı meydanlara indi. İstasyon Meydanında düzenlenen "Kur'an'a Saygı" mitingine yüzbinlerin katıldığı gözlemlendi. Çevre il ve ilçelerden de katılımın olduğu mitingde alçak eylemler lanetlendi. Sunuculuğunu Emin Gülsever’in yaptığı miting İttihadul Ulema Üyesi Hafız Ömer Akgül’ün Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Açılış konuşmasını HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç yaptı. Daha sonra Peygamber Sevdalıları Vakfı Genel Başkanı Adnan Akgönül de günün anlam ve önemine binaen hazırlanan vakfın mesajını okudu.

SALDIRILARIN ARKA PLANINDA ABD VE SİYONİSTLER VARDIR

Programın ana teması ile ilgili konuşan Akgönül, “Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun. O’nun Rasulüne, ehli beytine, ashabına ve kıyamete kadar yolunu sürdürenlere salat ve selam olsun. Son birkaç yıldır Avrupa ülkelerinde, özellikle İsveç ve Danimarka’da İslam düşmanları sistematik bir şekilde Müslümanların kutsal kitabı Kur’an–ı Kerim’e yönelik çirkin saldırılarda bulunuyorlar. Alçakça yakıyorlar, yırtıyorlar ve ayaklar altına alıyorlar. Bu ülkelerin idarecileri ise buna izin vermekle kalmıyor, yapılan bu alçaklığı fikir hürriyeti olarak açıklıyorlar. Şunun bilinmesini isteriz ki bu yapılanlar, Haçlı saldırılarının bir devamıdır ve arka planında ABD ve Siyonistler vardır. Yapılan bu alçakça eylemleri şiddetle tel’in ediyor ve bedeli ne olursa olsun kutsal kitabımız Kur’an–ı Kerim’e her zaman ve zeminde sahip çıkacağımızı buradan ilan ediyoruz.” Şeklinde konuştu.

BÜTÜN MÜSLÜMANLAR HAKARETLERE, FİİLİ SALDIRILARA KARŞI TEK YÜREK VE TEK SES OLMALI

Saldırılara karşı Müslümanların ortak tepki koyması gerektiğinin altını çizen Akgönül, “Bu alçakça saldırılara etkili bir tepki ortaya koymak ve kutsallarımıza sahip çıkmak için buradan bütün Müslümanlara çağrıda bulunuyoruz: Bütün Müslümanlar Kur’an’a ve Hz. Peygamber aleyhisselatu vesselama yapılan hakaretlere, fiili saldırılara karşı tek yürek ve tek ses olmalı, hep birlikte ayağa kalkmalıdırlar. Saldırılara izin veren batılı ülkelere karşı tepkilerini ortaya koymalıdırlar. Kur’an–ı Kerim’e ve Hz. Peygamberin Sünnet–i Seniyyesine bağlılıklarını en gür sedayla haykırmalıdırlar. Kur’an’a ve Sünnete her zamankinden daha fazla sarılmalıdırlar. Kâfirleri ve münafıkları Allah’ın kitabı ve Peygamberin sünnetini yaşayarak kahretmelidirler. İslam’ın sönmez ve söndürülemez bir nur olduğunu Kur’an’a ve Hz. Peygamber aleyhisselatu vesselama saldıranların gözüne sokmalıdırlar.

Bu cümleden olmak üzere; Müslüman âlimler, aydınlar, İslami STK’lar, tarikatlar ve cemaatler Kur’an–ı Kerim’e, Hz. Peygamber’e ve sünnetine yapılan saldırılar karşısında susmamalı, halkı bilinçlendirmeli hem ulusal hem de uluslararası çapta toplantılar, konferanslar ve etkinlikler yapıp halkı aydınlatmalı, duyarlı hale getirmeli ve harekete geçirmelidirler.” dedi.

DEVLET İDARECİLERİ BU NOKTADA BÜYÜK SORUMLULUK SAHİBİDİRLER

“Fakat bunlarla yetinilmemelidir.” Diye devam eden Akgönül, “Her defasında İslam düşmanları bizim kutsallarımıza, kitabımıza ve peygamberimize hakaret edip çirkin saldırılarda bulunuyorlar, bizler de tepkimizi ortaya koyuyor, bu çerçevede mitingler, yürüyüşler ve benzeri etkinlikler yapıyoruz. Ancak bunlar çok yetersiz kalıyor. Bu hal daha ne zamana kadar devam edecek? Bu alçakça eylemlerin mutlaka durdurulması, bir daha yapmaya cesaret edemeyecekleri şekilde tedbirlerin alınması gerekir.

İşte bu noktada devlet idarecilerine büyük iş düşmektedir. Devlet idarecileri bu noktada büyük sorumluluk sahibidirler. Bu sebeple Müslüman halk, âlimleri ve aydınları öncülüğünde organize hareket ederek tepkilerini ortaya koymalı, devlet idarecilerini saldırgan ülkelere karşı somut adımlar atmaları için zorlamalıdırlar.

BU EYLEMLERİN SON BULMASI İÇİN DAHA SOMUT ADIMLAR ATILMALI

Saldırılara karşı somut adım atılması çağrısında bulunan Akgönül, “Buradan Müslüman ülkelerin idarecilerine sesleniyoruz: Gelinen nokta itibariyle, Müslüman ülkelerin idarecileri bu alçakça hakaret ve saldırıları kınamakla yetinmemeli, bu eylemlerin son bulması için daha somut adımlar atmalıdır. Bu çerçevede, İsveç ve Danimarka ile siyasi, askeri ve ekonomik ilişkilerini kesmeli, bu ülkelerin diplomatlarını sınır dışı etmelidirler. Bununla birlikte buradan Sayın Erdoğan’ın şahsında Hükümete çağrıda bulunuyor ve diyoruz ki; Avrupa Birliği’ne girişi gözden geçirin, onlar İslam’a ve Müslümanlara bu kadar düşmanlık yaparken bu birliğe üye olmaya çalışmanın bir anlamı yoktur. Müslüman ülkelerin kendi birliklerini kurmaları için çalışın. İslam ülkelerine ve uluslararası kuruluşlara da çağrıda bulunuyoruz: İslam İşbirliği Teşkilatı derhal toplanmalı ve bu konu üzerinde çok daha ciddi durmalıdır. Müslüman ülkelerin devlet başkanları ve dışişleri bakanları bir araya gelmeli, saldırgan ülkelere karşı ortak kararlar almalıdırlar. Müslüman ülkelerin ortaya koyacakları tepki ve ortak kararlar, İsveç ve Danimarka gibi bu eylemlere arka çıkan ülkeleri cezalandırıcı ve caydırıcı tarzda olmalı, ümmetin birlik ve beraberliğini göstermelidir. Bu bağlamda, Türkiye İsveç’in NATO’ya üyeliğini kabul etmemeli, Türkiye Büyük Millet Meclisindeki bütün siyasi partiler ret oyu kullanarak tepkilerini ortaya koymalıdırlar.” İfadelerini kullandı.

ALLAH İSLAM’A, KUR’AN’A VE SÜNNETE SAHİP ÇIKABİLMEYİ NASİP ETSİN

Akgönül son olarak şöyle konuştu; “Şunu hiçbir zaman unutmamamız gerekir ki, Kur’an–ı Kerim’i Âlemlerin Rabbi olan Allah celle celalühü indirmiş ve onu kıyamete kadar koruyacağını da bize haber vermiştir. Onun için hiç kimse bu kutsal kitabı ortadan kaldıramaz, Onu değiştiremez, tahrif edemez ve etkisiz hale getiremez. Kur’an–ı Kerim’in korunması konusunda Allah’ın kimseye ihtiyacı da yoktur. Ancak burada söz konusu olan şey, Müslümanların konuyla ilgili görev ve sorumluluklarını yapıp yapmamalarıdır. Çünkü Müslümanların bu konuda görev ve sorumlulukları vardır. İşte biz, bu görev ve sorumluluğumuzun gereğini yerine getirmeye çalışıyor ve diğer Müslüman kardeşlerimize de uyarı ve hatırlatmalarda bulunuyoruz. Allah celle celalühü ayaklarımızı sabit kılsın ve kâfirler topluluğuna karşı bizlere yardım etsin, İslam’a, Kur’an’a ve Sünnete sahip çıkabilmeyi nasip etsin.

Velhamdü lillahi Rabb–il âlemin.”

MİTİNGE YURT İÇİ VE YURTDIŞINDAN DA KATILIM OLDU

Programda Kürtçe konuşma yapan Molla Beşir Şimşek de Kur’an’a sahip çıkmanın önemine dair önemli açıklamalarda bulundu. Şimşek, yetkili mercilerin bu saldırılara karşı etkili adımlar atması çağrısında bulundu. Programa yurt içinden ve yurt dışından katılım gösteren ülke ve kurum temsilcileri de halkı selamlayarak kısa birer konuşma gerçekleştirdi.  Son olarak sahneye çıkan Peygamber Sevdalıları Vakfı Onursal Başkanı Mehmet Göktaş da önemli açıklamalarda bulunarak yetkilileri göreve davet etti.

SAPKINLIKLARININ ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGEL KUR’AN-I KERİMDİR

Kur’an’ın sadece Müslümanların değil inanmayanların da gündeminden hiç düşmediğine dikkat çeken Göktaş, Kur’an’ı Kerim’in her yerde sapkınların karşısına çıktığını ifade etti.  Türkiye başta olmak üzere diğer İslam ülkelerindeki Kur’an’dan uzak hayat yaşayanların, Avrupa ve Batı dünyasındaki bu kesimin de “Acaba Kur’an buna ne diyor?” sorusunu sürekli aklından geçirdiğini ifade etti. Göktaş, “Özellikle Batı dünyasının bütün sapkınları şunu biliyorlar ki sapkınlıklarının önündeki en büyük engel Kur’an-ı Kerimdir, kilise kokuşmuşluğun karşısında pes etmiş, etkinliğini yitirmiştir. Bütün bunlar ne anlama geliyor biliyor musunuz? Bütün bir insanlık itiraf ediyor ki Kur’an şeksiz ve şüphesiz Allah’ın kelamıdır, Allah’ın bütün bir insanlığa Mesajıdır ve kıyamet gününe kadar var olacaktır. Bunun en büyük delillerinden biri de sapkınlar tarafından yakılması, hedefe konulmasıdır. Kur’an’ın bu şekilde hedef olmasının sebebi sadece kokuşmuşluğun karşısına dikiliyor olmasından değil, nûr olmasından, nura, aydınlığa çağırıyor olmasındandır. Çünkü yarasalar nuru sevmezler, ışığı sevmezler.” şeklinde konuştu. Kur’an’a yönelik saldırıların yeni olmadığını ifade eden Göktaş, Müslümanları asıl öfkelendiren şeyin bu saldırıların devletlerin desteğiyle, devletlerin himayesinde yapılmasından kaynaklandığını ifade etti. Program dua ve teşekkür konuşmalarının ardından sona erdi.