Kongrede konuşan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, 14 Mayıs'ta gerçekleştirilen parlamento seçimlerinde yeni bir merhaleye geçtiklerini belirtti.
Yapıcıoğlu, "İlk gün söylediğimiz gibi yine aynı şeyi söylemeye devam ediyoruz. Hiçbir zaman, hiç kimsenin yanlışını alkışlamadık, alkışlamayacağız. Doğru kimden gelirse gelsin doğruya destek çıkarız, doğru yapanı cesaretlendiririz, yeri gelir alkışlarız." ifadelerini kullandı.
Geçtiğimiz hafta, partisinin Adana İl Başkanlığına yapılan menfur saldırıya değinen Yapıcıoğlu, 2012 yılından bu yana partisine yönelik birçok badireyi atlattıklarını söyledi.
"Yılanların bile dokunmayacağı bir pozisyonda Sacid kardeşimiz şehid edildi"
Yapılan saldırıların kendilerini yıldırmayacağını ve yollarına devam edeceklerini belirten Yapıcıoğlu, "Bir hafta önce 22 Temmuz günü Adana İl Başkanlığımıza alçakça bir saldırı gerçekleştirildi. Yılanların bile dokunmayacağı bir pozisyonda, namaz kılarken İl Sekreterimiz Sacid kardeşimiz şehit edildi. İl Başkanımız Salih Hoca da yaralandı. Rabbime hamd olsun Allah'u Teala Salih'imizi bize bağışladı, fakat Sacid'imiz secdeden hemen sonra almış olduğu darbe ile Rabbine yürüdü, şehitler kervanına katıldı. Rabbim şehadetini mübarek eylesin, katillerini de destekçilerini de bu menfur eylemi alkışlayanları da kahr-u perişan eylesin inşallah. Yola çıktığımız 2012 yılından bu yana birçok badire atlattık. Sesimiz bastırılsın, partimiz ve arkadaşlarımız görünür olmasın diye çok karartmalar uygulandı. Önümüze çok engeller konuldu. Bazen fiili saldırılara maruz kaldık. İşte o en son fiili saldırılarından bir tanesi geçtiğimiz hafta Adana'da gerçekleşti fakat bu engellemeler, bu saldırılar; bu kervanı durduramaz." ifadelerini kullandı.
"Her yeni merhalede daha güçlü, daha büyük bir mücadele vereceğiz ve yolumuzdan sapmayacağız"
Siyasetin halka hizmet etme aracı olduğunu anımsatan Yapıcıoğlu, "Geçtiğimiz 14 Mayıs'ta parlamento seçimleri yapıldı. Parlamentoda da temsil hakkı elde ettik. Aday gösterdiğimiz benimle birlikte dört kardeşimiz de bu davanın sesini, ideallerimizi orada, parlamentoda daha yüksek bir sesle dile getirme konusunda yeni bir imkân elde ettik. Konulan engellere rağmen girdiğimiz her bir seçimde sürekli ileriye doğru adımlar attık. Her yeni merhaleye geçtiğimizde yine kazanımlarla yolumuza devam ettik. 14 Mayıs'ta gerçekleştirilen parlamento seçimlerinde yeni bir merhaleye geçtik. Allah'ın izniyle ilk gün söylediğimiz gibi yine aynı şeyi söylemeye devam ediyoruz. Diyoruz ki: siyasetin kendisi de siyaset yoluyla gelinebilecek makamların kendisi de birer araçtan ibarettir. Sadece milletimize hizmet etmenin birer vasıtasıdır. Bizim asıl gayemiz, Rabbimizin rızasına ulaşmaktır. İnşallah biz yaradılış gayemizi unutmadan adaletin tesisi, zulmün ortadan kalkması için her yeni merhalede sahip olduğumuz her yeni araç ile daha güçlü, daha büyük bir mücadele vereceğiz ve yolumuzdan dönmeyeceğiz, sapmayacağız." ifadelerini kullandı.
"Allah'ın izniyle meşru daire içerisinde kalacağız"
Partisine yönelik yapılan dezenformasyonlara dikkat çeken Yapıcıoğlu, meşru daire içerisinde yollarına devam edeceklerini söyledi.
Partisinin birçok iftira, karalama, engel ve ötekileştirilmeye maruz kaldığını anımsatan Yapıcıoğlu, "Yolumuza engel çıkartanlar daha önceki dönemlerde, mesela Lice'de konvoyumuz saldırıya uğradığında hem saldırıya uğradık ve aynı zamanda aynı olay nedeniyle provokatörlükle ya da saldırgan olmakla suçlandık. 2015 seçimlerinden önce İdil'de köye güya seçim çalışması yapmaya gidenler oradaki kardeşlerimizi katlettiler, fakat yine de bizleri suçlu ilan ettiler. Ama geçtiğimiz hafta 22 Temmuz günü öyle bir şekilde kardeşimiz katledildi ki bunu örtecek herhangi bir kılıf bulamadılar. Hiç kimse bu şehidimize ya da yaşanan bu hadiseden dolayı bizlere herhangi bir ithamda bulunamadı. Şeytan bile bu işe bir gerekçe bulamadı. Şeytandan daha şeytan olan bazıları sosyal medya üzerinden buna bile kılıf bulmak için yarışa girdiler adeta. Allah'ın izniyle meşru daire içerisinde ve yine Allah'ın izniyle, yardımıyla yolumuzdan sapmadan, adaletten şaşmadan halka hizmet etmenin bir yolunu mutlaka bulacağız.
Gerçekten memleketin HÜDA PAR'a ihtiyacı vardır. Ve bizim bu ihtiyacı layıkıyla yerine getirebilmek için insanüstü bir çabayla ya da gücümüzün sınırlarını zorlayarak çalışma mecburiyetimiz vardır. Son seçim sürecinde daha çok insanlarla, daha farklı kesimlerle temas etme imkânımız oldu. Ayrıca aynı ittifakta bulunduğumuz diğer siyasi partilerin yöneticileri, üyeleri ile de birlikte çalışma imkânı bulduk. Onlar temas ettikleri HÜDA PAR'ın farkını hemen gördüler." dedi.
"Doğru kimden gelirse gelsin doğruyu destekleriz"
Daha önce olduğu gibi parlamentoda da HÜDA PAR olarak doğruya doğru, yanlışa yanlış demeye devam edeceklerini söyleyen Yapıcıoğlu, şunları kaydetti:
"Belki bizim diğer siyasi partiler kadar geniş maddi imkanlarımız olmayabilir. Belki çok büyük salonlarda çok şatafatlı süslemelerle kongreler yapamıyor olabiliriz. Belki seçim dönemlerinde devasa bütçelerle de reklam harcamaları yaparak çok fazla sayıda insana sesimizi duyuramıyor olabiliriz. İlk gün söyledik, şimdi bir kez daha söylüyorum. Bundan sonra da söylemeye devam edeceğim. Yüz yüze insanlara hitap etmekten daha etkili bir siyaset tarzı yoktur. Yol uzundur, yük ağırdır ve yapacak iş çoktur. Bizi bekleyen, dokunulması gereken insanların sayısı da çoktur. O yüzden süratimizi ve gayretimizi biraz daha arttırmamız lazım. Bu söylediklerimizi samimi bir şekilde yaparsak Allah'ın izniyle 10 yıl sonra belki iktidar olacaksınız.
Parlamentoya girdik, bu bir merhaledir. Belki birileri, 'Bunlar, bir partinin listelerinden girdiler. Artık onların da diğerlerinden farkı kalmayacak. Onların her söylediğine evet diyecekler. Her icraatlarına destek olacaklar.' diye bekleyebilir ya da öyle zannedebilir. Açık ve net ifadelerle söylüyorum. İttifak görüşmeleri esnasında muhataplarımıza da söyledik. Buradan bir kez daha kardeşlerime de bunu aktarmış olayım. Hiçbir zaman hiç kimsenin yanlışını alkışlamadık, alkışlamayacağız. Biz önceki dönemde de doğru kimden gelirse gelsin doğruya destek çıkarız, doğru yapanı cesaretlendiririz, yeri gelir alkışlarız da. Yanlışı da içimizden biri de yaparsa ona karşı dururuz, onu düzeltmek için elimizden gelen bütün çabayı ortaya koyarız. Fakat pek çok insan siyasette maalesef yanlış yapan kendilerinden biri olduğunda o yanlışı dillendirmek, ona karşı çıkmak, ona karşı durmak şöyle dursun, o yanlışı alkışlamayı bir vazife olarak görüyor. Biz yapmadık, bundan sonra da yapmayacağız inşallah."
"Meclis'in en önemli işlerinden bir tanesi yeniden bir anayasa yapmaktır"
Ekim ayında parlamentonun açılmasıyla birlikte kendilerini bekleyen çok sayıdaki işlerden en önemlisinin yeni bir anayasa yapmak olduğunun altını çizen Yapıcıoğlu, "10 yıldır memleketin yeni bir anayasa ihtiyacı olduğunu söylüyoruz. Şükürler olsun artık başka siyasi partiler de bu cunta anayasasından kurtulmak gerektiğini dile getirmeye başladılar. Özellikle iktidar partisi ve yeni seçilen Meclis Başkanı ilk konuşmasında Ekim ayında Meclis'in açılmasından sonra Meclis'in en önemli işlerinden bir tanesinin yeniden bir anayasa yapmak olduğunu söylediler. Bu konuda inşallah gücümüz nispetince yapabileceğimiz kadar kendi ilkelerimizi, kendi duruşumuzu, fikriyatımızı ve millete verdiğimiz taahhütleri yerine getirebilme konusunda bir çaba içerisinde olacağız. Biz diyoruz ki anayasalar madem bir yönüyle toplumsal mutabakat metinleridir o zaman halkın kahir ekseriyetinin inancının mutlaka bu anayasaya rengini vermesi gerekir. Bizi biz yapan değerler var. O değerler anayasaya rengini vermelidir. Bu anayasa milletin değerleriyle ve inancıyla çatışmamalıdır. Anayasa milletin tarihine, örfüne, kültürüne aykırı bir düzenleme getirmemelidir. Kimseye bir şey dayatmamalıdır. Bu anayasa insan ve milleti merkeze almalıdır. İnşallah Meclis açıldığında bunun mücadelesini orada da vereceğiz." ifadelerini kullandı. (İLKHA)