Cizreliler: Kur'an'a yapılan saldırılara karşı somut adımların atılması lazım

Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırılara izin veren İsveç'in NATO üyeliği için onay verilmemesi gerektiğini ifade eden Cizreliler, İslam ülkelerinin Kur'an-ı Kerim'i yakanlara karşı ciddi adımlar atması gerektiğini belirttiler.

Ekleme: 28.07.2023 15:35:04 / Güncelleme: 28.07.2023 15:55:19 / Röportaj / Şırnak Haberleri
Destek için 

İsveç ve Danimarka başta olmak üzere Avrupa'da Kur'an-ı Kerim'e yönelik gerçekleştirilen saldırıları kınayan Cizre halkı, yol haritası olan Kur'an'ı Kerim'e sahip çıkılması gerektiğini kaydetti.

"Ciddi adımlar atılmazsa bu alçak saldırıların devamı gelecek"

Şükrü Şimşek

Sadece kınamakla değil ciddi adımların atılması gerektiğini söyleyen Şükrü Şimşek, "İsveç’in NATO’ya girmesi için Mecliste kesinlikle evet oyu verilmemesi lazım. Sonuçta bunlar İslam’a, başörtüye, Kur’an’a açık açık saldırıyorlar. Bu yapılan saldırıları da ifade özgürlüğü olarak lanse edip bırakıyorlar. Böyle bir ifade özgürlüğü olamaz. Kur’an-ı Kerim'in yakılması sıradan bir şey değil. Ciddi adımlar atılmasa bu vebalin altından hiç kimse kalkamaz. İslam ümmeti olarak bunun vebalini hepimiz vereceğiz. Kur’an-ı Kerim, Allah tarafından tüm insanlığa gönderilen mukaddes bir kitaptır. Yakılması alçaklıktır. Kur’an’a sahip çıkmamız lazım. Sadece kınamakla değil ciddi adımların atılması lazım. Bu adımlar Türkiye ile sınırlı kalmamalı. Tüm İslam ülkeleri, STK’lar, İslami cemaatler, siyasi partiler Kur’an-ı Kerim'e sahip çıkması gereklidir. Ciddi adımlar atılmazsa bu alçak saldırıların devamı gelecek. " ifadelerini kullandı.

"Pazar günü Diyarbakır’da Kur'an'a yapılan bu alçaklıkları telin etme amacıyla bir miting düzenlenecek"

Mehmet Gündüz

Saldırı yapanlara karşı dik duruşun gösterilmesi gerektiğini aktaran Mehmet Gündüz, "Avrupa ülkeleri şimdiye kadar bizim dostumuz olmamıştır, olmayacaklardır. Bunu dinimiz de söylüyor. Onlar ellerinden geldiği zaman Müslümanları bir kaşık suda boğmak için ellerinde geleni yapıyorlar. Bunun için Müslüman bir ülke olarak onlara karşı tepki, yaptırım gibi ne yapılası gerekiyorsa onu yapmalıyız. Son zamanlarda özellikle İsveç’te ve Danimarka’da bu olaylar karşımıza çıkıyor. İsveç’in de NATO’ya giriş süreci var. Bu giriş süreci ülkemizin elinde olan bir durumdur. Ülkemiz onay vermezse İsveç NATO’ya giremeyecek. Ülkemizin idarecileri, yöneticileri, meclisimiz buna karşı en büyük tepkisini dile getirmesi lazım. Onlara karşı dik duruşumuzu göstermemiz lazım. Tek ses olarak tepki verildiği zaman fazla etki oluşturmuyor. İslam İşbirliği Teşkilatı el birliği ile tek bir sesten ellerinden gelen yaptırımlar neyse o adımların atılması gerekiyor. Bu tepkilerin ciddi şekilde verilmesi lazım ki sesimiz daha gür ve etkili çıksın. Pazar günü Diyarbakır’da Kur'an'a yapılan bu alçaklıkları telin etme amacıyla bir miting düzenlenecek. Tüm Kur'an sevdalılarını o meydana bekliyoruz. Bu sıcak günlerde bu vaktimizi Kur'an'a ayıralım ve Diyarbakır’a gelelim." dedi.

"Kur'an-ı Kerim bizim en kutsalımızdır, Allah'ın bize gönderdiği yol haritasıdır"

Serdar Elçin

Saldırıların git gide artığını belirten Serdar Elçin, "Her Müslüman gibi Kur'an-ı Kerim yakanları, bu saldırıları yapanları lanetliyoruz. Sadece lanetlemekle kalmamalıyız. Elimizden ne geliyorsa onu yapmalıyız. Çünkü Kur'an-ı Kerim bizim en kutsalımızdır, Allah'ın bize gönderdiği yol haritasıdır. Bu yapılan saldırıları ifade özgürlüğü olarak lanse edenleri de lanetliyoruz. Bu konuda şunu diyebiliriz ki Türkiye bir STK değildir. Bu işi sadece kınamakla geçiştirmemeli özellikle meclise havale etmemelidir. Meclise havale ederek, farklı bir siyaset yapmış oluyor. Avrupa birliğine girme adına kendine bir koz olarak kullanıyor. Devlet bu konuda somut adımları mutlaka atması gerekiyor. Özellikle Dışişleri Bakanının en son yaptığı açıklamayla sadece adını duyduğumuz ama ne hikmetse kendisini hiçbir yerde somut olarak görmediğimiz İslam İşbirliği Teşkilatı ile somut adımlar atma ifadesi sevindiricidir fakat sözde kalırsa maalesef Türkiye gibi şu anda bölgesel güç olarak adlandıran bir ülkeye hiç yakışmayacaktır. O güç de sadece bir görüntü olarak kalacaktır. Eğer Türkiye bölgesel güç ise bunu özellikle Kur'an-ı Kerim'e yapılan bu saldırılar noktasında bu gücünü herkese göstermelidir.  Türkiye eğer İslam'ın son kalesi ise bu Kur'an-ı Kerim'e yapılan saldırılara karşı Türkiye somut adımlar atmazsa sadece bir dernek gibi kınamakla yetinirse bütün bu söylemler havada kalır. Kaldı ki bu bizim hiç istemediğimiz bir şeydir. Saldırılar git gide artıyor. Önce İsveç sonra Danimarka'ya sıçradı yarın başka bir devlete sıçrayacaktır. Bu insanlar arasında büyük bir nefrete sebep olacaktır. Bunun için bu saldırıları lanetliyoruz. Herkesi Kur'an'a sahip çıkmaya davet ediyoruz." dedi.

"Ciddi yaptırımların yapılması gerekiyor"

Hüseyin Müjde

Ciddi yaptırımların yapılması gerektiğini söyleyen Hüseyin Müjde, "En son Avrupa'da ve İsveç'te Kur'an-ı Kerim yakma olayı olmuştu. Bunun karşılığında İslam ülkelerinin, âlimlerin, Müslümanların buna karşı sessiz olmamaları lazım. En büyük yaptırımları yapmaları lazım. Gündemde Türkiye'nin onaylaması ile ve İsveç'in NATO'ya alınma süreci var. Biz Müslümanlar olarak bunu kabul etmemeleri gerektiğine inanıyoruz. Ciddi yaptırımların yapılması gerekiyor." dedi.

"Kur'an-ı Kerim için canımızı ve malımızı vermeye hazırız"

Yusuf Şimşek

Yusuf Şimşek, "Kur'an yakanların Allah belasını versin. Biz Kur'an-ı Kerim için canımızı ve malımızı vermeye hazırız." ifadelerini kullandı. (İLKHA)

İlgili Galeriler