Yaz aylarının gelmesi ve havaların ısınmasıyla beraber vatandaşlar serinlemek amacıyla, baraj, nehir, göl gibi sulara girmeye başladılar.
Bilinçsiz bir şekilde bu sulara girildiği takdirde olumsuz sonuçlarla karşılaşabileceğini belirten Karataş, suyun şakaya gelmeyeceğini ve bu konuda mutlaka dikkatli olunması gerektiğini söyledi.
Yüzmeyi bilen insanların dahi boğularak hayatını kaybedebileceğini söyleyen Karataş, vatandaşların sulara girerken tabela ve kuralları iyi takip etmeleri gerektiğini söyledi.
Boğulma esnasında çevredeki vatandaşların nasıl davranmaları gerektiğini anlatan Karataş, kesinlikle ekipmansız müdahale etmemelerini, aksi takdirde kendi canlarına da mal olabileceğini belirtti.
"Yüzen vatandaşlar mutlaka ama mutlaka tabelaları takip etmelidirler"
Serinlemek amacıyla suya giren vatandaşların kesinlikle tabelaları takip etmeleri gerektiğini söyleyen Karataş "Bildiğimiz üzere yaz ayları geldi, vatandaşlarımız bu aylarda serinlemek adına, göllere, derelere, denizlere, bataklıklara girerek yüzmeye başladılar. Bu gerçekten de önemli bir nokta. İnsanlarımız serinlemek için sulara giriyor ama sığ sular var, dibi görünmeyen sular var, akıntılı sular var, göller, barajlar var, buralarda yüzen vatandaşlar mutlaka ama mutlaka tabelaları takip etmelidirler. Eğer can kurtaran var ise bu sularda yüzmeleri gerekmektedir. Diğer konularda eğer yüzme bilmiyorlarsa, beni abim kurtarır, babam kurtarır, annem kurtarır düşüncesiyle suya giriyorlarsa kesinlikle hata yapıyordur. Çünkü insanlar bunu çok iyi biliyor ki, çoğu haberlerde de görmüşüzdür, çocuğunu kurtarmaya gitti, hayatını kaybetti, bu yüzden su şakaya gelmez. Bu nedenle mutlaka profesyonel kişilerin bulunduğu, kontrolünün yapıldığı yerlerde yüzülmesi gerekmektedir." şeklinde konuştu.
"Yüzmeyi bilmesi demek, boğulmayacağı anlamına gelmez"
Sadece yüzmeyi bilmeyen vatandaşların değil, yüzmeyi bilen vatandaşların da boğulabileceğine dikkat çeken Karataş, "İlaç kullanan, alkol alan, epilepsisi olan, travmatik hastalıkları olan insanların, deniz, göl gibi yerlerde suya gireceklerse mutlaka ama mutlaka can yeleğiyle suya girmeleri gerekmektedir. Yüzmeyi bilmesi demek, boğulmayacağı anlamına gelmez. Anoksemi çok önemli bir durum, çünkü insanlar panik halinde kimseyi tanımıyorlar, bu yüzden boğulma sırasında kişiyi kuramaya gittiğinizde size sarılabilir, hayatınıza mal olabilir. Buradan şunu söyleyebiliriz, eğer yüzmeyi biliyorsanız bile mutlaka yanınızda can yeleği, can simidi ya da sizi kurtarabilecek ekipmanların olması gerekmektedir." ifadelerini kullandı.
"Cankurtaran olmayan yerlerde suya girmesinler"
Cankurtaran olmayan yerlerde suya girilmemesi gerektiğini belirten Karataş, "Dünya sağlık örgütünün boğulma raporuna göre, yılda 372 bin insan boğularak, anoksemiden ölmektedir. Ağrıda barajımız var, Murat Nehri var buralarda lütfen ama lütfen, birçok çocuğun canını kaybettiğini biliyoruz bu sularda, şunu söylemek istiyorum, cankurtaran olmayan yerlerde suya girmesinler, yüzmeyi bilseler bile girmesinler. Çünkü boğulma sırasında sizi kurtaracak kişinin de yüzmeyi çok iyi bilmesi gerekiyor, bilse bile sizi kurtarmaya geldiğinde bir can yeleğinin olması lazım. Ağrıda görüyoruz, çocuklar don atlet ile sularda yüzüyorlar, yani can simitleri yok. Bizler bu vatandaşlarımıza şunu söylüyoruz, çocuklarınızı buralara yollayıp profesyonel eğitmenler eşliğinde yüzsünler, buralarda yüzmeyi öğrenseler bile bu tür sularda yüzmelerini tavsiye etmiyoruz." dedi. (İLKHA)