Prof. Dr. Gökakın: Obeziteyle mücadelede küresel düzeyde çaba gerektiriyor

Önleme ve tedavi önlemleri düzelmezse 2035 yılına kadar küresel nüfusun yüzde 51’inin fazla kilolu ya da obez olabileceğini belirten Prof. Dr. Ali Kağan Gökakın, obeziteyle mücadele etmenin bireysel, toplumsal ve küresel düzeyde çabalar gerektirdiğini belirtti.

Ekleme: 15.07.2023 16:25:03 / Güncelleme: 15.07.2023 16:27:10 / Güncel
Destek için 

Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ali Kağan Gökakın, son zamanlarda sıklıkla gündeme gelen obezite cerrahisi hakkında merak edilenleri aktardı.

Dünya Obezite Federasyonu tarafından yayınlanan Dünya Obezite Atlası 2023 verilerine göre aşırı kilo ve obezitenin ekonomik etkisi 2035 yılına kadar 4 trilyon doları aşacağını belirten Gökakın, "Önleme ve tedavi önlemleri düzelmezse 2035 yılına kadar küresel nüfusun yüzde 51’inin yani 4 kişiden birinin fazla kilolu ya da obez olacağı tahmin ediliyor." uyarısında bulundu.

Dünya Obezite Atlası’nın verilerini değerlendiren Gökakın, bu sayının 2 milyar kişiye denk geldiğini belirterek obeziteyle mücadele etmenin bireysel, toplumsal ve küresel düzeyde çabalar gerektiğini belirtti.

"Birçok hastalığın altında yatan nedenlerin başında olan obezite; kalp hastalığı, diyabet, yüksek tansiyon, belirli kanser türleri, uyku apnesi, eklem problemleri ve psikolojik sorunlara sebep olabiliyor." diyen Prof. Dr. Ali Kağan Gökakın, "Bilinçli beslenme, düzenli egzersiz, sağlıklı yaşam tarzı seçimleri ve erken müdahale, obeziteyi önleme veya yönetme açısından önemlidir. Sağlık uzmanları, obezite konusunda farkındalığın artırılması, sağlıklı yaşam tarzı seçimlerinin teşvik edilmesi ve uygun sağlık hizmetlerinin sunulması konularında önemli bir rol oynamaktadır." şeklinde konuştu.

"Diğer tedavi yöntemlerinden yeterli sonuç alamayan kişiler için düşünülebilir"

Aşırı obeziteye sahip olan ve kilo kaybı için diğer tedavi yöntemlerinden yeterli sonuç alamayan kişiler için obezite cerrahisinin düşünülebileceğini belirten Gökakın, "Obezite cerrahisi genellikle aşırı obeziteye sahip yani vücut kitle indeksi 35 veya daha yüksek olan veya obezitenin yanı sıra ciddi sağlık sorunları olan kişilere önerilir. Cerrahi prosedürler, kilo kaybı ve metabolik iyileşme sağlayarak obeziteye bağlı sağlık sorunlarını azaltabilir. Her ameliyatta olduğu gibi obezite cerrahisinde de birtakım riskler bulunmaktadır. Ancak bu riskler diğer karın için ameliyatlardan fazla değildir. Obezite cerrahisi konusunda bir uzmana danışmak ve tüm riskler ve faydalar hakkında detaylı bir bilgilendirme almak önemlidir." uyarısında bulundu.

"Obezite doğurganlığı da olumsuz etkiliyor"

Vücut kitle endeksi 35’in üzerinde olan kadınları merkezine alan bir araştırmaya da değinen Prof. Dr. Gökakın, "Obezite doğurganlığı da olumsuz yönde etkiliyor. Yapılan çalışmalar gösteriyor ki bu kişilerde yumurta kalitesinde de düşüş yaşandığı gözlemlenmiştir. Bu tip hastaların sağlıklı bir gebelik sürecini sürdürmeleri için obezite problemini çözüme ulaştırmaları faydalı olacaktır. Obezite cerrahisini tercih eden bu gruptaki hastalarımıza ameliyattan 1 yıl sonra ideal kilosuna kavuştuktan sonra gebe kalmalarını önermekteyiz." dedi.

Cerrahi prosedür hastanın sağlık durumuna göre belirleniyor

Obezite cerrahisinin ana hedefinin hastaların kilo vermesine yardımcı olmak olduğunun altını çizen Prof. Dr. Gökakın, "Obezite cerrahisi, aşırı obezitenin tedavisinde kullanılan bir dizi cerrahi prosedürü ifade eder. Bu prosedürler, kilo kaybını sağlamak ve obeziteye bağlı sağlık sorunlarını azaltmak amacıyla obezite hastalarının sindirim sistemini değiştirmeyi veya sınırlamayı hedefler. Mide Küçültme Cerrahisi (Gastrik Bypass), Tüp Mide Cerrahisi (Sleeve Gastrektomi) ve Ajustabl Mide Bandı (Lap Band) gibi bazı yaygın obezite cerrahisi prosedürleri mevcuttur. Her hasta için en uygun cerrahi yöntem, bireysel faktörlere, obezite düzeyine ve sağlık durumuna dayalı olarak değerlendirilmelidir." ifadelerini kullandı.

Obezite cerrahisinin, kilo kaybını hızlandırmak ve sürdürmek için tasarlandığını belirten Gökakın, "Cerrahi sonrası dönemde kilo kaybı süreci başlar ve zamanla devam eder. Bu, daha sağlıklı bir vücut ağırlığına ulaşmanızı sağlar ve obeziteye bağlı sağlık sorunlarının azalmasına yardımcı olabilir." dedi ve şunları ekledi:

"Ameliyat sonrasında birçok obeziteye bağlı sağlık sorunu iyileşebilir veya azalabilir. Eğer ek hastalıklarınız varsa tansiyon, şeker ve kalp gibi büyük bir ihtimalle bu hastalıklar için kullandığınız ilaçları artık bırakacaksınız. Örneğin, diyabet kontrol altına alınabilir, hipertansiyon düzeltilir, uyku apnesi semptomları azalır ve eklem problemleri hafifleyebilir. Ayrıca, genel sağlık ve yaşam kalitesi iyileşebilir. Atletik performansınızda da gözle görülür bir artış yaşayacaksınız.

Obezite cerrahisi sonrası, bedeninizdeki değişikliklerle birlikte psikolojik ve duygusal değişiklikler yaygın olarak görülmektedir. Obeziteye bağlı psikolojik stres, düşük özgüven ve depresyon gibi sorunların ortadan kalkmasıyla kendi beden algınız, özgüveniniz ve sosyal etkileşimleriniz üzerinde etkiler gözlemleyebilirsiniz." (İLKHA)