Şanlıurfa'da anız yakmanın yasak olduğu ve bu yasağa uymayanlar hakkında yasal işlem yapılacağı söylenmesine rağmen yakılan anızlar, telafisi mümkün olmayan tahribatlara yol açıyor.
İkinci ürün ekimi için yakılan anız; çevreye, toprağa ve canlılara zarar verirken telafisi mümkün olmayan zararlara da neden oluyor.
Hukukçu Muhammed Said Güneş, orman ve anız yangının cezaları ile ilgili İLKHA'ya konuştu.
Güneş, ormanları yakmak, yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçların genel veya özel af kapsamına alınmayacağının kanunda düzenlendiğine dikkat çekti.
Hafif diye tabir edilebilecek hataların bile Orman Koruma Kanununda 1 ila 3 yıl arasında hapis cezası uygulandığını söyleyen Güneş, izin verilen yerlerde ateşin yakılıp söndürülmemesinin de suç olduğunu belirtti.
Güneş, valiliklerden izin alınmadığı müddetçe anız yakmanın kabahat olarak düzenlendiğini ve idari para cezası olarak yaptırıma tabi tutulduğunu ifade etti.
"Ormanları yakmak genel veya özel af kapsamına alınmıyor"
Orman yangını çıkarmanın genel veya özel af kapsamına alınmayacağını vurgulayan Güneş, "Orman yangınları noktasında belirtilmelidir ki Anayasa Madde 169'dur. Anayasa Madde 169, ormanların korunması ve geliştirilmesine yönelik düzenlenmiştir. Bu kanun hükmünde özellikle ormanları yakmak, yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlarda genel veya özel af kapsamına alınmayacağı belirtilmiştir. Eğer kişi orman yakmak suçunu işlemişse bu noktada artık Cumhurbaşkanı ya da bütün Meclis bir araya da gelse bu kişi hakkında cezaevine girmemesi için herhangi bir şey yapamayacaklar. Bu konuda eğer cezası neyse cezaevine girecek ve hapis cezasını sonuna kadar yatacak." dedi.
"Basit bir ateş yakma bile sırf tehlike suçu olarak düzenlemiştir"
İzin verilmeyen yerlerde yangın çıkmasa bile ateş yakmanın tehlike suçu oluşturduğunu belirten Güneş, "Ormanlara zarar vermek noktasında Orman Koruma Kanunu düzenlenmiştir. Orman Koruma Kanununda ise özellikle basit düzeyde bile kalacak olsa 'ormanlarda konaklayamazsınız, kalamazsınız, geceleyemezsiniz' ya da 'girişi yasaktır' şeklinde düzenlemeler var; fakat maalesef vatandaşlar bu konuda dikkatsiz davranabiliyor. İzin verilen yerlerin dışarısında ateş yakma, orman yangının çıkması gerekmiyor, basit bir ateş yakma bile sırf tehlike suçu olarak düzenlemiş olup bu da ayrıca cezalandırılacaktır." diye konuştu.
"Kasten ormanın yakılmasına herhangi bir üst sınır belirlenmemiş"
Ormanda ateş yakmanın cezalarından bahseden Güneş, "Hafif diye tabir edilebilecek hatalar bile Orman Koruma Kanununda özellikle 1 ila 3 yıl arasında hapis cezası olarak düzenlenmiştir. Ormanda izin verilen bir yerde ateş yakıldı fakat gereği gibi söndürülmedi, umursanmadı diye oradan uzaklaşıldı ise bu sebeple eğer yangına sebebiyet verilirse 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası hükmü uygulanır. Eğer kasten ormanın yakılmasına sebebiyet verilirse herhangi bir üst sınır belirlenmemiş olmasına rağmen alt sınır olarak kanun 10 yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmedileceğini söylemiş." ifadelerini kullandı.
"Anız yakmak da bir suçtur"
Anız yangınının da bir suç olduğunu dile getiren Güneş, "Özellikle bölgemizde çok fazla anız yangını var. Anız yakmada belirtmemiz gerekir ki bu da bir suçtur. Özellikle anız yakma nedeniyle kişilere bir zarar verilirse, çevreye bir zarar verilirse, genel güvenlik bir şekilde tehlikeye girmişse bunlarda TCK kapsamında suç olarak düzenlenmiş. Hiçbir şekilde kişilerin hayatlarına zarar verilmiyor, mal varlığına zarar verilmiyor ya da çevreye bir zarar verilmese bile basit şekilde bile tabir etsek bu şekilde anız yakmak valiliklerden izin alınmadığı müddetçe bu da kabahat olarak düzenlenmiş. İdari para cezası olarak yaptırıma tabi tutulmuştur. " şeklinde konuştu.
"Anız yakanların TCK kapsamında yargılanması gerektiğini düşünüyoruz"
Anız yakanların yargılanması gerektiğine dikkat çeken Güneş, "Anız yakmada çok ciddi çevresel zararlar verilmektedir. Ancak anız yakmada özellikle idari kabahat olarak düzenlenmesinin nedeniyle diğer ceza hükümlerinin uygulanması oldukça güçtür. Bu noktada özellikle çalışmaların yapılarak anız yakmanın tamamıyla her haliklarda çevreyi kirletme suçu oluşturduğunu; bu nedenle TCK kapsamında yargılanması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda da ilgililerin gerekli kanun düzenlemeleri yapmalarını bekliyoruz. " dedi. (İLKHA)