Halid Meşal’den İslam Ümmetine: FİLİSTİN’İN ÖZGÜRLÜK PROJESİNE KATILIN

Cezayir’deki Toplumsal Barış Hareketi’nin 32’nci kuruluş yıldönümü ve Cezayir Bağımsızlık Günü münasebetiyle düzenlediği etkinliğe katılan İslami Direniş Hareketi (HAMAS)’ın Dış ilişkilerden sorumlu teşkilat başkanı Halid Meşal, Cezayir’in Filistin davasına desteğini övdü.

Etkinlikte yaptığı konuşmada “Filistin’in işgalden kurtarılmasında sizin de katkınızın olmasını istiyoruz” diyen Meşal, işgalin Filistin topraklarında geleceği olmadığını söyledi.

Cezayir’in Filistin davasına tarihi desteğine ve Cezayir Cumhurbaşkanlığı’nın Cenin Kampı’nın yeniden imarı için bağışta bulunmasına işaret eden Meşal, Toplumsal Barış Hareketi kurucusu Mahfuz Nahnah’la Filistin’e destek konusunda yaşadığı tecrübeyi anlattı.

Konuşmasında siyasete katılım konusuna da değinen Meşal, siyasi ortaklığın İslami hareketlerin düşünce ve söyleminde köklü bir yeri olduğunu dile getirdi.

Demokrasinin sonuçlarına açık siyasi ortaklığın milli çıkarlar için çalışmanın yükünün paylaşılmasını sağladığına ve bu nedenle önemli olduğuna değinen Meşal, HAMAS’ın siyasi ortaklık konusundaki tecrübesinden bahsetti ve ortaklığın çok yönlü bir kavram olduğunu belirtti.

HAMAS lideri, Gazze Şeridi’nin seçimlerde HAMAS lehine oy kullandığı için 2006 yılından bu yana ablukayla cezalandırıldığını kaydetti.

AB elçisi Cenin mülteci kampında inceleme yaptı

İŞGAL ORDUSU ULUSLARARASI HUKUKU İHLAL ETTİ

Avrupa Birliği (AB) Filistin Temsilcisi Sven Kühn von Burgsdorff, İşgal güçlerinin 48 saat süren saldırılarının hedefi olan, 12 Filistinlinin öldürüldüğü Cenin Mülteci Kampı'nda yaşananları "acı ve uluslararası hukuka aykırı" olarak değerlendirdi.

Filistin resmi haber ajansı WAFA'ya göre Von Burgsdorff, beraberindeki 30 diplomatla işgal altındaki Batı Yaka'nın Cenin kentinde bulunan Cenin Mülteci Kampı'nı ziyaret etti.

"Cenin Mülteci Kampı'na yapılan saldırı acı verici ve yaşananlar uluslararası hukukun ihlaliydi." diyen Von Burgsdorff, tansiyonun düşmesi için Siyonistlere baskı yapılması gerektiğini aksi takdirde şiddeti durdurmanın imkansız olduğunu vurguladı.

Von Burgsdorff, İşgalcileri "sivillere zarar verecek her türlü eylemden net bir şekilde kaçınmaya, uluslararası hukuka saygı göstermeye ve Yahudi yerleşimcilerin herhangi bir suiistimali durumunda açık şekilde sorumlulardan hesap sormaya" çağırdı.

Ziyaretin amacının "meydana gelen zararı yerinde görmek ve başta saldırılara maruz kalan çocuklar ve aileleri olmak üzere her koşulda korunması gereken kamptaki sivil halkla dayanışma" olduğunu dile getiren Von Burgsdorff, AB üyesi ülkelere Cenin'de yaşananlar hakkında kapsamlı bir rapor sunacaklarını kaydetti.

CENİN’E YAPILAN SALDIRI

Siyonist işgal ordusu, 3 Temmuz Pazartesi gününün ilk saatlerinde Cenin kenti ile Cenin Mülteci Kampı'na baskın düzenlemiş ve bölgeyi kuşatma altına almıştı.

İşgal güçlerinin havadan ve karadan yaklaşık 48 saat süren saldırılarında 4'ü çocuk 12 Filistinli şehid olmuş 20'si ağır yaklaşık 120 Filistinli yaralanmıştı.

Mülteci kampından çekilen İşgal ordusu, bir askerinin öldüğünü açıklamıştı.

HAMAS:

Filistin halkının direnişe olan desteği bir dönüm noktası

HAMAS Basın Bürosu tarafından yapılan açıklamada, işgalci israil rejiminin Gazze'ye yönelik 2014 saldırısının, Filistin halkının siyonist işgaline karşı verdiği özgürlük mücadelesinde bir dönüm noktası olduğunu söyledi.

HAMAS, 2014 saldırganlığının Cenin'e yönelik saldırganlıkla tüm saldırılar gibi Filistin halkına siyonist işgalci vahşetini hatırlattığını ve Filistin direnişinin Filistin ve Filistin haklarını savunmak için yapılan fedakarlıkları hatırlattığını söyledi.

Siyonist terör rejiminin Gazze'ye yönelik 2014 saldırısının 9. yıldönümünde HAMAS, "israil işgalinin tekrarlanan saldırıları, Filistinlileri işgale direnmekten caydırmayacak" dedi.

Açıklamada, "Saldırılar, siyonist çetenin işgaline karşı direnme direncini pekiştirecektir. Filistinli direnişçilerin kayda değer bir zafer kazandığı Cenin'e yapılan saldırıda Filistin halkı ulusal birlik örneği sergilemiştir."

HAMAS, işgal güçlerinin harekatında hayatını kaybeden Filistinli şehidleri de selamladı, yaralılara acil şifalar diledi.

Bu ay, işgalci çetenin, Filistin halkı üzerinde kalıcı bir etki bırakan yıkıcı bir olay olan kuşatma altındaki Gazze Şeridi'ne yönelik geniş çaplı saldırısının 9. yıldönümü.

HAMAS yaptığı açıklamada, işgal altındaki topraklarda, tarihi Filistin'de, mülteci kamplarında ve diasporadaki tüm Filistinlileri birliklerini güçlendirmeye çağırarak, siyonist  işgalinin ancak bu şekilde mağlup edilebileceğini vurguladı.

İşgalci mahkumların ailelerinin

ESİR TAKASI TALEBİ

HAMAS'ın Gazze Şeridi'nde esir tuttuğu israilli mahkumların aileleri yardım istiyor.

HAMAS tarafından Gazze Şeridi'nde esir tutulan İşgal askerlerinin aileleri, onları Cenevre'de kabul eden Birleşmiş Milletler (BM) temsilcilerinin kendilerine yardımcı olacak bir tutum bildirme sözü verdiğini açıkladılar. Aileler kamuoyuna esirlerin serbest bırakılması için çaba gösterilmesi çağrısında bulundular.

Siyonist rejimin yakalanırken öldürüldüğünü söylediği ancak ailesinin Gazze Şeridi’nde esir olduğunu düşündüğü subay Hadar Goldin’in annesi Leah Goldin, Cenevre'deki BM karargahındaki insan hakları yetkililerinin kendilerine yardımcı olacak bir tutum bildirme sözü verdiğini ve olayla ilgili bilgi verme ihtiyacı konusunda anlaştıklarını söyledi. Goldin “9 yıldır çocuklarımızın akıbetiyle ilgili ölümcül bir bulanıklığın ıstırabını çekiyoruz. Bu tür bilgiler, bizimle onlar arasında bir esir değişimi anlaşmasını kolaylaştıran bir güven oluşturabilir” dedi.

2014 yılında İşgalcilerin Gazze Şeridi'ne düzenlediği askerî harekâtın son günlerinde Gazze'de esir alınan Hadar Goldin ve Oron Shaul adlı iki asker olmak üzere Gazze'de 4 İşgalci askerin esir olduğu biliniyor. İşgal ordusu, bu iki ismin yakalandıklarında öldürüldüklerini açıkladı. ‘Hannibal’ yöntemine göre yani İşgalcilerin kurşunlarıyla öldürüldüklerini doğrulayanlar var. O isimlerin arasında Etiyopyalı Yahudi Avira Mengistu ve Negev Bedevisi Arap kökenli Hişam es-Seyyid adında iki sivil de bulunuyor. Her ikisi de psikolojik rahatsızlıklara sahip ve 2014 ve 2015 yıllarında kendi istekleriyle Gazze Şeridi'ne girdiler.