Meyve üretimine olduğu kadar ihracatına da zarar veren Akdeniz Meyve Sineği ile mücadelenin önemi her geçen gün artıyor.
Ürün ve kalite kaybına neden olması nedeniyle ihracatı da olumsuz etkileyen zararlı, şeftali, kayısı, nektarin, erik ve narenciye gibi birçok ürünü tehdit ediyor.
Adana İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Toplantı Salonunda düzenlenen programa Adana Vali Yardımcısı Dr. Mustafa Yiğit, Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü Görevlisi Ziraat Mühendisi Köksal Katrancı, oda başkanları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve üreticiler katıldı.
"Zararlıların çoğaldığını görmekteyiz"
Tuzak dağıtım programının açılışında konuşan Adana Vali Yardımcısı Dr. Mustafa Yiğit, ilaçlamanın ekosisteme zarar vermeden yapılması uyarısında bulunarak, "Buradaki ovalar Türkiye'yi besliyor diyebiliriz. Bununla birlikte üretim yaparken, doğanın bir cilvesi orada üreyen zararlılar. Bu kadar ilaçlamaya ve biyolojik mücadeleye rağmen çoğalmaktadır. Belki doğanın dengesi bozulduğu için belki de üretim fazlalaştığı için böyle. Netice itibariyle bakıldığında bu tür zararlıların çoğaldığını görmekteyiz. Bu dengeyi iyi koruyarak, kullandığınız bütün zararlılar derken bütün böcekleri, kuşları öldürebileceğini de unutmamak gerekiyor. Bu nedenle sınırlı sayıda müdahaleler ve kimyasal ilaç kullanımı ile bu işin götürülmesi önem arz ediyor." şeklinde konuştu.
"Bununla yaşamayı öğrenmek zorundayız"
İl Tarım ve Orman Müdürü Muhammet Ali Tekin, "Akdeniz meyve sineğinin biyolojisine baktığınızda, biyolojik çeşitlilik açısından ele aldığımızda bu döngüyü kırmak artık biraz mümkün değil. Artık bununla yaşamayı öğrenmek zorundayız. İklim de Akdeniz meyve sineğinin yaşam döngüsü içerisinde en önemli faktörlerin başında gelmektedir. Hem iklim hem de zararlının konaklayacağı, ürüyeceği ürün portföyünün genişlemesi ile birlikte, gelecek yıllarda da Akdeniz meyve sineği mücadelesi devam edecek gibi görünüyor." diye konuştu.
"Ürünlerin pazarlanmasıyla ve satışıyla ilgili ciddi önlemler almamız lazım"
Temel hedeflerinin çiftçilerin üretmiş olduğu ürünlerin herhangi bir zarara uğramadan pazara ulaşmasını sağlamak olduğunu vurgulayan Tekin, "Çiftçilerin ekonomik kayıplarını önlemek, doğanın ve çevrenin kirlenmesini, ilaçla kontamine olmasını engellemektir. Bunun için öncelikle kültürel mücadele yöntemlerinde atık meyvelerin toplanması ve sürülmesi, toprağa karıştırılması, ürünlerin normal formlarının parçalanarak zararlının beslenmesine ve üremesine engel olmak. Bu yıl herhangi bir doğal afete maruz kalmazsak yaklaşık üç buçuk milyon ton civarında narenciye üretiminden bahsediyoruz. Geçen sene Türkiye’nin toplam narenciye üretimi dört buçuk milyon ton civarındaydı. Sadece Adana olarak üç buçuk milyon ton narenciye üretiminden bahsediyoruz. Bu ürünlerin pazarlanmasıyla ve satışıyla ilgili ciddi önlemler almamız lazım." ifadelerini kullandı.
"Hem çevreye hem doğaya daha duyarlı bir mücadele yöntemidir"
Söz konusu canlı ile mücadele yöntemlerini aktaran Tekin, şunları kaydetti:
"Diğer bir mücadele yöntemimiz Biyoteknik mücadele. O da bugün programını yaptığımız konu. Bu da hem çevreye hem doğaya daha duyarlı bir mücadele yöntemidir. Bu mücadele yönteminde sinekler bir tuzağı çekilerek, orada imha edilmektedir. Yani uçan anaçların, tekrar yumurta bırakacak sineklerin yakalanıp yok edilmesidir, temelinde bu vardır. Bunun dışında üçüncü bir yöntemimizde kimyasal mücadele'dir. Kimyasal mücadelede, altını çizerek söylüyoruz, burada en önemli konu kısmi yem dal ilaçlamasıdır. Bu da ağacın belli bir bölümünün, 1 metre kare gibi bir kısmının cezbedici ilaçla ilaçlanarak, sineğin o bölgeye çekilmesi ve temasla birlikte, ilacın etkisiyle sineğin ölmesini sağlamaktır."
"Muvaffakiyetler diliyorum"
Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü Görevlisi Ziraat Mühendisi Köksal Katrancı ise, 2020 yılında hazırladıkları Ulusal Eylem Planı ile Akdeniz Meyve Sineğiyle mücadele ettiklerini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Hali hazırda da 2023’te 45 ilimizde, sizin ilinizde de olduğu gibi haftalık tespit ve takibi yapılmakta ve entegre mücadele yöntemleri uygulanmaktadır. Bu zararlı ya bundan sonraki çalışmalarda buradaki teknik personel ki burada çok büyük emeği geçti, bundan sonra da çok büyük işler düşecek size ve değerli üreticilerimize. Muvaffakiyetler diliyorum. Herkese teşekkür ediyorum." (İLKHA)