Uzmanlar boğulma vakalarına karşı uyarıyor

Havaların ısınmasıyla birlikte halkın en başta gelen etkinliklerden birisi denize girerek serinlemek oluyor. Özellikle denizlerde yaşanabilecek boğulma vakalarına karşı dikkat edilmesi gereken hususlarla ilgili uyarılarda bulunan uzmanlar, yüzme bilseler dahi kişilerin sahilden uzaklaşmaması, denize açılmaması, çocuklarını yalnız bırakmaması gerektiğini vurguluyor.

Zeytinburnu Belediyesi Merkezefendi Kapalı Yüzme Havuzu'nda yüzme antrenörlüğü yapan Timuçin Sein ve Cankurtaran Berkcan Kaval, deniz ve havuzlarda yaşanabilecek olumsuzluklara ilişkin İLKHA muhabirine değerlendirmede bulundular.

Yüzme Antrenörü Timuçin Sein

Vatandaşların öncelikle yüzme eğitimi almaları tavsiyesinde bulunan antrenör Timuçin Sein, "Malum yaz ayları geldi. İnsanlar serinlemek amacıyla denizlerde ve havuzlarda bu ihtiyaçlarını karşılamak isteyecekler. Denizlere girerken genellikle ufak çocukları yalnız bırakıyorlar. Ebeveynlere sesleniyorum! Ebeveynler çocuklarını yalnız bırakmamalı. Öncelikle yüzme eğitimi almalarını öneriyorum. Belediyelerimiz ücretsiz eğitimleri var. Bunlardan yararlanmalarını öneriyorum." dedi.

Boğulma tehlikesi geçirenler ne yapmalı?

Deniz ve havuzlara girerken dikkat edilmesi gereken hususlara da değinen Sein, "Atlayış yaparken suyun derinliğine ve bulanıklığına dikkat edilmeli. Havuzlarda derinlik genellikle 2 metreden başladığı için insanlarımız suya atladığında direkt derin su ile buluşuyorlar. Derin su ile buluştukları için yüzme bilseler de panik hali oluşuyor ve ani su yutmaları nedeniyle boğulma tehlikesi yaşıyorlar. İnsanların suya atlayarak girmelerini önermiyorum. Mesela Karadeniz bölgesinde akıntılar oluşuyor. Akıntının dikine yüzüldüğünde akıntı kişiyi daha da geriye çekecektir. İnsanlar akıntıya doğru kendilerini rahat bırakırlarsa akıntı onu götürdüğü yere kadar götürür ve sonrasında sağa ya da sola açılarak akıntıdan kurtulup sahile doğru yüzmeleri gerekir. Su panik sevmiyor. Suyun kaldırma gücü var. Bunu kullanmaları gerekir. Akıntıya direnç uygulamak insanı daha fazla yorar. Bazı insanlar kendilerini çok kastıkları için kasılmalar meydana gelmektedir. Bunlara karşı koymamak gerekir. Vücudun yorgunluğa tepkisi kas kasılmaları olarak kendisini gösterir. Eğer kramp ayağınıza girdiyse nefesinizi tutup, sırt üstü uzanıp yukarı bakarsanız su sizi kaldıracaktır. Genelde çırpınan insanlar boğulurlar. Çırpınmalarını önermiyorum. Nefes tuttuğumuzda vücudumuzun en üst bölgesi yukarıda kalır. Çırpınan insanların genelde ellerini görürüz. Eller içeride nefeslerini tutup rahat bir şekilde uzanırlarsa su onu zaten kaldırır." diye konuştu.

"Çocuklar suda yalnız bırakılmamalı"

Belediyelerin ücretsiz yaz kurslarında 4 yaşından itibaren yüzme eğitimleri verildiğini hatırlatan Sein, "Velilerin çocuklarını 4 yaşından itibaren yüzme eğitimine getirmelerini şiddetle öneriyorum. Çünkü 3 tarafımız denizlerle çevrili ve yaz aylarında insanlarımız genelde sürekli denizlerde ve havuzlarda serinleme ihtiyacı duyuyorlar. Çok küçük yaşlarda eğitim aldırmak isteyenler olursa özel havuzlarda eğitim almaları gerekir. 4 yaş altı çocuklarımız ebeveyn eşliğinde eğlendirme amaçlı suya sokulabilir. Ancak bu çocukları koruyucu malzeme ile yalnız bırakılmaları anlamına gelmez. Çocukları sadece serinlemeleri veya oyun oynamaları amacıyla suya sokabilirler. Ancak asla yalnız bırakılmamalı." şeklinde konuştu.

"Sakatlanma ve boğulmaların çoğu suya atladıktan sonra gerçekleşiyor"

Sein, "Denizlerde cankurtaran olan veya uyarı levhalarının olduğu bölgelerde girmelerini öneriyorum. Havuzlarda ise eğitim almalarını öneriyorum. Suya atlarken çok dikkat edilmeli. Sakatlanma ve boğulmaların çoğu suya atladıktan sonra gerçekleşiyor. Denizlerde yüzerken kafa dışarıda tekniği kullanmalarını öneriyorum. Çünkü etrafı daha iyi görebilirler. Nereye gittikleri veya sahilden ne kadar uzaklaştıkları ya da tekne ve sürat tekneleri, jet skiler olabiliyor. Bunlara çarpmamaları için açılmalarını önermiyorum." dedi.

Cankurtaran Berkcan Kaval

"Denize girmeden önce yüzme eğitimi alınmalı"

Yüzme bilmeyen vatandaşların denizlerde belirlenen şeritleri geçmemeleri gerektiğini hatırlatan Cankurtaran Berkcan Kaval, "Şeritler çocukların boyuna ve yetişkinlerin boğulmayacağı düzeyde yapıyor. Cankurtaranlar bir kişinin boğulup boğulmayacağını gözlemleyerek anlayabiliyorlar. Vatandaşlar da küçük çocuklarını tek başına suya bırakmamalı. Yaz aylarında denizlerde 10-15 bin kişi oldukları için çocukların o kalabalıkta görülmesi zorlaşıyor. Simitlere güvenilmemeli. Çünkü çocuklar simitlerde ters devrilebilir ve boğulma vakaları yaşanabilir. Çünkü çocukları derine bırakıyorlar. Ayakları yere değmeyen yerlerde suya atıyorlar. Çocuk çırpına çırpına, boğula boğula yüzme öğreniyor. Bu da çocuklarda fobi oluşmasına sebep olur. Çocuk bir daha suya girmeyebilir. Akıntılarda çocuklar boğulabilir, kimse de yardım etmeyebilir. Onun için havuzlarda profesyoneller eşliğinde veya ebeveynler iyi yüzme biliyorlarsa kıyıda derin olmayan yerlerde güvenli koşullarda amatörce eğitim verebilirler. Ancak bunu da önermiyorum. Denizler tehlikelidir ve bazı akıntılar sizi direkt derine çekebilir. O yüzden herkesin eğitim alması gerekir." diye konuştu.

"Boğulan birini kurtarmak için yüzme bilmek yetmez"

Denizlerde boğulma tehlikesi ile karşı karşıya kalanların yapması gerekenlere ilişkin de bilgi veren Kaval,  son olarak şu ifadeleri kullandı.

"Eğer yüzme biliyorsa ve kramp girmişse kendisini suyun üzerine rahat bir şekilde bırakarak krampın geçmesini beklemeli. Eğer kendinizi kasmazsanız su sizi kaldırır ve batmazsınız. Akciğerlerde hava var. Balon gibi düşünün. Balon suya batmıyorsa siz de batmazsınız. Ancak kişi yüzme bilmiyorsa can havliyle kurtulmak için çırpınır. Yüzme bilen vatandaşlar onu kurtarmaya çalışır. Kişinin boğulan birini kurtarması için yüzme bilmesi yetmez. Çünkü boğulma tehlikesi olan kişi onu kurtarmaya çalışana sarılabilir, onu da batırabilir. Cankurtaran eğitim aldığı için boğulma tehlikesi yaşayanlara nasıl yaklaşılması gerektiğini bilir. O yüzden yüzme bilmeyen veya iyi derecede yüzemeyenlerin denizde açılmamaları gerekir. Çünkü kramp girebilir, yorulabilirler. Akıntı sizi derine çekebilir, panik yapabilirsiniz. Kalp krizi vakaları da yaşanabiliyor. Onun için kesinlikle fazla açılmamaları gerekir. (İLKHA)