Çocuklarda, özellikle hızlı büyüme dönemlerinde omurgada eğrilikler yaşanabiliyor. Bu dönemlerde çocukların omuzları arasındaki dengesizlik, kürek kemikleri ve karın bölgesindeki asimetriler skolyozun ilk belirtileri olabiliyor. Zayıf çocuklarda skolyoz daha rahat fark edilebilirken kilolu çocuklarda bu belirtiler gözden kaçabiliyor. Aşırı kilolu çocuklarda karın bölgesinde kilodan kaynaklanan boğumlar arasında asimetri olup olmadığının kontrol edilmesi skolyoz ile ilgili anne babalara fikir verebiliyor.
Skolyozun tedavisinde eğriliğin derecesi ve yaş önemli bir faktör oluştururken sporla ilgilenen çocuklarda ipli skolyoz ameliyatı ön plana çıkıyor.
İstanbul'da özel bir hastanenin Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Doç. Dr. İsmail Oltulu, skolyoz hakkında bilgi verdi.
Büyüme döneminde çocuğunuzu yakından gözlemleyin
Oltulu, "Omurgaya karşıdan bakıldığı zaman düz olması gerekmektedir. Omurganın sağa sola C ya da S şeklinde bir eğrilik oluşturması skolyoz olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca omurgaya yandan bakıldığında da var olan kavisler skolyoz rahatsızlığında kaybolmaktadır. Omurgadaki 10 derecenin altındaki eğrilikler skolyoz olarak değil daha çok eğrilik olarak değerlendirilmektedir. Özellikle büyüme dönemine giren çocuklarda hızlı boy uzamasına da bağlı olarak omurgada eğrilikler yaşanabilmektedir. Anne babaların bu dönemde çocuklarını daha yakından gözlemlemesi skolyozun erken tanısı bakımından önemlidir. Büyüme dönemleri genellikle kız çocuklarında 10-14 yaş aralığında artarken erkek çocuklarında 10-18 yaş aralığında olabilmektedir." dedi.
Çocuklarda bu dönemde en sık görülen skolyoz belirtilerini sıralayan Oltulu, şöyle devam etti:
"Önden ya da arkadan bakıldığında çocuğun omuzlarının yüksekliği arasında fark olabilir.
Çocuğa karşıdan bakıldığında karın boşlukları bölgesinde asimetri yaşanabilir. Bir taraf daha düz görünürken diğer taraf çukur şeklinde olabilir.
Meme uçları arasında asimetri oluşabilir.
Arkadan bakıldığı zaman kürek kemikleri arasında yükseklik farkı ortaya çıkabilir.
Kalçadaki leğen kemiklerinden biri daha yüksekte görülebilir.
Kilolu çocuklarda düşük dereceli skolyozların belirlenmesi daha güç olabilmektedir. Bu çocuklarda karın bölgesinde kilodan kaynaklı boğumların arasındaki asimetriye dikkat edilmelidir."
Skolyozun, çok ileri seviyelerde olmadıkça çocuklarda yürüme bozukluğuna yol açmadığını belirten Oltulu, ancak bacaklar arasında var olan yükseklik farkının skolyoza neden olabileceğine dikkat çekti.
Çanta skolyoz değil ağrı yapar
Oltulu, "Anne babaların ilk aklına gelen soruların başında çocukların ağır çanta taşımasının skolyoza neden olup olmadığıdır. Çocukların tek taraflı çanta asarak taşıması skolyoza neden olmamaktadır. Ancak uzun süreli ağır çantaların tek taraflı taşınması vücudun bir tarafına sürekli yük binmesine neden olmaktadır. Bu da çocuklarda omurga ağrısına yol açabilmektedir. Bunun yerine çocukların sırt çantasını her iki koluna takarak taşıması ve ağır çantaları uzun süreli taşımamaları önerilmektedir." ifadelerini kullandı.
Tedavi çocuğa ve skolyoza göre belirleniyor
Skolyoz tedavisi için belirlenmiş kriterlerden bahseden Oltulu, "Çocuğun yaşı, eğriliğin derecesi ve eğriliğin tam bölgesi skolyoz tedavisinin planlanmasında önemlidir. Skolyoz ameliyatı için eğriliğin 40-45 derecelerin üzerinde olması gerekmektedir. Daha düşük skolyoz derecelerinde farklı tedaviler uygulanabilmektedir." diye ekledi.
Oltulu, şöyle devam etti:
"20 derecenin altındaki eğriliklerde belirli aralıklarla gözlem ve röntgen kontrolü yapılmalıdır. Büyümesini tamamlamamış çocuklarda 6 ayda bir kontrol grafisi çektirmek önemlidir. Bu kontrollerde eğrilik çok fazla artış göstermiyorsa radyasyona maruziyeti azaltmak için grafiler 1 seneye uzatılabilmektedir. Çocuğun yaşı fizik tedavi yapmaya uygunsa Schroth egzersizleri tedavide uygulanabilmektedir.
Büyümekte olan çocuklarda eğrilik 20 derecenin üstündeyse korse tedavisi uygulanmaktadır. Vücutla uyumlu, günlük aktiviteleri engellemeyecek şekilde çocuğun ölçülerine göre özel olarak yapılan bu korselerin 23 saat kullanılması önerilmektedir. Bu çocuklarda da uygunsa fizik tedavi uygulanabilir."
Çocuğunuzun oturuşuna dikkat edin
Skolyoz olan çocukların egzersiz ya da sporlardan uzak tutulmasına gerek olmadığının altını çizen Oltulu, ancak çocukların ders çalışırken, bilgisayar ya da tablet başında zaman geçirirken oturmasına dikkat edilmesi, omurgayı düz tutacak şekilde hareket etmesinin önemli olduğunu kaydetti.
Güneş ışığı kemik sağlığı için önemli
Oltulu, "Skolyoz tedavisi gören çocukların duruş bozukluklarına dikkat etmelerinin yanı sıra beslenmesi de önemlidir. Kemik kalitesini artırmak için güneş ışığından mümkün olduğu kadar faydalanılmalıdır. Kalsiyum ve protein ağırlıklı beslenmek kemikleri güçlendirmek için ihmal edilmemelidir. Gerek görülürse D vitamini takviyesi kullanılabilmektedir." dedi.
Spor yapan çocuklar için ipli skolyoz ameliyatı ön plana çıkıyor
Oltulu, "Skolyoz ameliyatları genel olarak füzyonlu ve füzyonsuz skolyoz ameliyatı olarak iki ana başlık altında değerlendirilmektedir. Füzyonlu skolyoz ameliyatında omurganın arka tarafından açık kesi yöntemiyle girilerek eğrilik olan omurların arasına vida yerleştirilmektedir. Omurgayı düzeltme işlemi bu vidaların arasına koyulan sert çubuklarla yapılmaktadır. Bu ameliyatlarda vida koyulan omurgaların hareketi yok olmaktadır. Füzyonsun skolyoz ameliyatı olarak da bilinen ipli skolyoz ameliyatları ise daha çok sporla ilgilenen çocuklarda ön plana çıkmaktadır. Küçük kesilerle gerçekleştirilen ipli skolyoz ameliyatında vidaların arasına özel bir ip yerleştirilmektedir. Bu ipler sayesinde çocuğun hareket kabiliyetinde her hangi bir kayıp yaşanmamaktadır. Bu sayede çocuklar ilgilendikleri sporu devam ettirebilmekte erken dönemde spor hayatına dönebilmektedir. İpli skolyoz ameliyatı omurganın esnekliğini koruyabilmesinin yanında daha kozmetik bir ameliyat olması ile de dikkat çekmektedir." diye ekledi. (İLKHA)