Yapıcıoğlu: Memleketimize iyilik yapmak istiyorsak azmimizden asla taviz vermeyelim

Bursa'da iş adamları ile buluşan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, "Birilerine kızdığınız için değil; aklıselim ile memleketin iyiliğini düşünerek oyunuzu kullanın" dedi.

Ekleme: 26.05.2023 21:30:05 / Güncelleme: 26.05.2023 22:40:08 / Güncel / Bursa Haberleri
Destek için 

28 Mayıs'ta yapılacak 2'nci tur Cumhurbaşkanlığı seçimi için çalışmalarını aralıksız sürdüren HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, dün geldiği Bursa'da gün boyu temaslarına devam etti.

Yapıcıoğlu, Bursa Uluslararası Tekstil Ticaret Merkezi'nde (BUTTİM) bulunan işadamları ile bir araya geldi.

Yapıcıoğlu; rehavete kapılmaması uyarısında bulunarak, pazar günü yapılacak seçimler için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a destek talebinde bulundu.

"Zannediyorlar ki, sağ eliyle bozkurt işareti, sol eliyle zafer işareti yaparken sağ elini sadece sağcılar, sol elini de sadece solcular görecek; millet ikisini de beraber görüyor"

Millet İttifakının Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kredi kartı borçlarının silineceği vaadi ile ilgili konuşan Yapıcıoğlu, "Nasıl yapacaksın? Kanun çıkartma gücün yok. Bütçeyi dahi yapamıyorsun. Zaten kamunun kendine ait borçları varken, onları anca çevirirken bir de vatandaşın borcunun altından nasıl kalkacaksın? Ben size söyleyeyim ne olacağını! Eğer onun bu vaatlerine kanıp ona oy verenlerin oyu ile seçilirse cumhurbaşkanı seçildikten hemen sonra bu sözü unutacak ve hatırlatıldığında diyecek ki, 'arkadaşlar! Ben cumhurbaşkanı seçildim ama parlamento çoğunluğu bende değil ki! Kanun çıkaramıyorum, o yüzden kusura bakmayın. Ben Kemal! Sözüm söz. Ben sözümü yerine getirecektim ama elim kolum bağlı. Kabahat yine Cumhur İttifakının çoğunluğunda. Herkese mavi boncuk. Mukaddesatçıya, muhafazakâra, LGBT'ye mavi boncuk. Bunları nasıl oluşturuyorsun? Şimdi zannediyorlar ki, sağ eliyle bozkurt işareti, sol eliyle zafer işareti yaparken sağ elini sadece sağcılar, sol elini de sadece solcular görecek; millet ikisini de beraber görüyor.

Özetle, Allah korusun bir rehavet oluşur, sandığa yeterince ehemmiyet gösterilmez ya da allem kullem edip 'hile yapıp oy çaldılar' şeklinde hükümet değişikliğine giden bir yol açarlarsa Allah muhafaza etsin emin olun 29 Mayıs günü çok kötü bir Türkiye görmüş oluruz ve bundan hepimiz zarar göreceğiz. Belki o gün insanlar pişman olacak, oy verenlerin bir kısmı da dizlerine vuracak ama artık iş işten geçmiş olacak. Belki bir müddet sonra ülke tekrar bir seçime gitmek zorunda kalacak ama bu arada her şey altüst olacak. Belki bazı kayıplar yaşayacağız. Belki birileri bizim adımıza, milletimizin adına gidip Akdeniz'deki haklarımızdan feragat etmek için imza atacak. Belki birileri batıyı memnun etmek için birçok şeyden taviz verecek. Belki bu memleketteki insanların bir kısmı çok ciddi acılar yaşayacak. Henüz iktidara gelmeden nerelere parmak salladıklarını gördünüz." dedi.

"Rabbim sağlık afiyet versin ama eğer hastalanırsak ve sedyede bile olsak sandık başına gidip mutlaka oy kullanalım"

Yapıcıoğlu konuşmanın devamında; "Önce helalleşme dediler, bir hafta 10 gün sonra nasıl hesaplaşmadan bahsettiklerini gördünüz. Milleti nasıl ötekileştirdiklerini gördünüz. Türkiye bunu hak etmiyor! Bu millet bunu hak etmiyor! Rabbim memleketi o duruma düşmekte muhafaza eylesin. Belki onlarca olumsuz sebep sayabilirim. Sadece bu bahsettiğim hususlar bile ikinci turda sandığa gitmemiz gerektiğini ve niçin Recep Tayyip Erdoğan'a destek vermemiz gerektiğini çok net olarak ortaya koyuyor. O yüzden bir daha tüm kardeşlerimden istirhamım şudur! Lütfen rehavete kapılmayalım, gevşeklik göstermeyelim. Mutlaka sandığa gidelim. Misafirim geldi, başım ağrıdı, dişim ağrıdı, gitmeyeceğim gibi basit şeylerle sandığa gitmemezlik yapmayalım. Rabbim sağlık afiyet versin ama eğer hastalanırsak ve sedyede bile olsak sandık başına gidip mutlaka oy kullanalım. Çünkü bu sadece bizim seçimizi değil, milletimizin, 85 milyonun geleceğinin seçimidir. Türkiye tam bağımsız yolda ilerlesin mi yoksa batının kuyruğuna takılmış bir uydu düzen mi olsun?

Türkiye kendi iradesi ile kendi seçimini mi yapsın yoksa batının dayatmalarına boyun eğerek 'emriniz olur, nasıl isterseniz öyle olsun' diyen bir ülke mi olsun? Kafaların bu kadar karışık olduğu bir dönemde güçlü ve dirayetli bir liderin yönetiminde mi olsun yoksa etrafına çok farklı düşüncedeki insanların her birisinin etkisinde kalarak her tarafı memnun etmeye çalışan ve birbirinden ayrı bir siyasetsizliğin kurbanı mı olsun? Memleketimize iyilik yapmak istiyorsak azmimizden asla taviz vermeyelim. Birinci turda oy veren kardeşlerimiz hangi adaya oy vermişlerse versin inanıyorum ki memleket için hayırlı olanın bu olduğunu düşünerek oy vermiştir. Hiç kimse memleketinde kötülük olsun diye oy vermez. O arkadaşlarımızdan şunu istirham ediyorum. Lütfen kararınızı gözden geçirin. Birilerine kızdığınız için değil aklıselim ile memleketin iyiliğini düşünerek oyunuzu kullanın." diye belirtti. (İLKHA)