Dışişleri Bakanı ve AK Parti Antalya Milletvekili Adayı Mevlüt Çavuşoğlu, Habertürk ekranlarında gazeteci Mehmet Akif Ersoy'un sorularını yanıtladı.
Gündeme ilişkin mesajlar veren Çavuşoğlu, seçim süreciyle ilgili konuştu.
"Antalya'da tepkiler çok iyi, gerçekten beklediğimin de ötesinde"
Antalya'da kendisine yönelik tepkilerin çok iyi olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, "Antalya'da tepkiler çok iyi, gerçekten beklediğimin de ötesinde. Çünkü bu seçimin kritik bir seçim olduğunu biliyorlar. Toplumun her kesimiyle diyaloğumuz çok iyi. İlk turda İnşallah bitecek. Cumhurbaşkanımızın da AK Parti'nin de oyu artıyor." dedi.
"Vatan ve milletimiz için Sayın Erdoğan'a olan destek artıyor"
Bu seçimin önemine vurgu yapan Çavuşoğlu, "Seçim atmosferinde mutlaka duygusal yaklaşımlar olur ama sonra bu seçim çok kritik bir seçim diyorlar. İlk aylarda farklı duygular olur ama sona doğru yaklaşıldığında mantık olarak değerlendirildiğinde vatan ve milletimiz için Sayın Erdoğan'a olan destek artıyor." şeklinde konuştu.
"Maalesef savunma sanayiinde TCG Anadolu'yu küçümsediler, öyle ki TOGG'u da küçümsediler"
Muhalefetin Togg ve TCG Anadolu'yu küçümsediğini ifaden eden Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Maalesef savunma sanayiinde TCG Anadolu'yu küçümsediler, öyle ki TOGG'u da küçümsediler. TOGG kurada hiçbir bakana çıkmadı. Bakanlıklara verildi şahıslara değil. Ben mesela 2 araç için başvuruda bulundum biri eşim biri kendim için ama çıkmadı." ifadelerini kullandı.
"Oy oranımız yüzde 40'ın üzerinde"
Mevlüt Çavuşoğlu daha sonra AK Parti'nin oy oranına ilişkin konuştu. Çavuşoğlu, AK Parti'nin oy oranının yüzde 40'ın üstünde olduğunu belirtti.
Muhalefetin üslubu çok sert: Küfürlü konuşuyorlar
Muhalefetin mitinglerde küfürlü konuştuğuna da dikkat çeken Çavuşoğlu, "AK Parti'nin oy oranı şu anda yüzde 40'ın üstünde. Bence muhalefetin üslubu çok sert. Mitinglerde küfürlü konuşuyorlar." dedi.
Öte yandan 14 Mayıs'ta yapılacak seçimleri bir beka meselesi olarak gördüğünü de sözlerine ekleyen Çavuşoğlu, ifadelerini şöyle sürdürdü:
"14 Mayıs seçimlerini bir beka meselesi olarak görüyorum"
"14 Mayıs seçimlerini bir beka meselesi olarak görüyorum. Şu anda karşımızdaki aday ve ittifak 'Selahattin Demirtaş'ı serbest bırakacağız' diyor, 'FETÖ ve PKK iltisaklı KHK'lıları görevlerine iade edeceğiz' diyor Kılıçdaroğlu. Mahkemeye gidenler mahkemeyi kazanıyorsa zaten mecburen iade ediliyor. Kılıçdaroğlu mahkemeyle iade edilmeyenleri söylüyor. Bu kişilerin bakanlığa dönmesi bir beka meselesi değil mi? HDP ve PKK'lılar yüz yıllık devlet anlayışını değiştireceğiz diyorlar. Bu bekamız için önemli değil mi? Rusya'ya karşı yaptırım uygulayacağız diyorlar. Bunlar devletimizin ekonomisi için önemli değil mi? CHP'nin Van mitingini gördünüz mü? Bir tane Türk bayrağı var mıydı? Demirtaş'ı bırakacağız diyor, Selahattin Demirtaş ile Öcalan'ın arasında bir fark var mı?"
"Biz şu anda F-35'e dönelim demiyoruz, paramızı verin diyoruz"
F-35 Projesi'ne ilişkin soruya Çavuşoğlu, "Biz şu anda 'F-35'e dönelim.' demiyoruz, 'Paramızı verin.' diyoruz çünkü biz kendi milli muharip uçağımızı üretiyoruz." yanıtını verdi.
Çavuşoğlu, F-16 almak istediklerini, tüm müzakerelerin tamamlanmasına rağmen ABD Dışişleri Bakanlığının ABD Kongresi'ne resmi bildirimde bulunmadığını söyledi.
Türkiye'nin, F-35 Programı'ndan ABD'nin CAATSA (Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Yasası) yaptırımlarıyla çıkarıldığını anımsatan Çavuşoğlu, "(S-400) 'Bunun kontrolünü bize verin, biz inceleyelim.' gibi doğrudan bizim egemenliğimizi ilgilendiren tekliflerde bulundu. Biz bunları kabul etmedik." dedi.
Çavuşoğlu, ayrıca NATO’dan hava savunma sistemi talebinde bulunduklarını belirterek, “'Hava savunma sistemine ihtiyacımız var, neyle karşılayacaksınız bunu?' diyoruz. 'Patriot teklifinde bulunun.' diyoruz. Onu da dil ucuyla söylüyorlar, resmiyette yok. 'Kongreden garanti alamayız.' diyorlar.” şeklinde konuştu.
"Türkiye'nin özellikle son 5 yıldaki uluslararası alandaki rolünü herkes çok iyi görmeye başladı"
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun diğer açıklamaları şu şekilde:
"Dünyanın en zengin ülkesinden en fakir ülkesine kadar etki yapan ve gıda krizini önleyen Tahıl Anlaşması, Cumhurbaşkanı'mızın öncülüğünde oldu. BM (Birleşmiş Milletler) de bunu zaten kabul ediyor. Sonuçta Cumhurbaşkanı'mızın ve Türkiye'nin özellikle son 5 yıldaki uluslararası alandaki rolünü herkes çok iyi görmeye başladı yani güçlü ve istikrarlı bir Türkiye ve güçlü ve vizyoner bir liderin önemini anlamaya başladı."
The Economist'e tepki gösterdi
"Dünya zor bir süreçten geçiyor. Dünyada güçlü ve istikrarlı bir liderin önemi anlaşıldı. Bunu gördüler. Erdoğan'a yüklendikçe ters tepiyor. Bu seçim döneminde eskisi kadar müdahale yok. Ama yine de bunlar kendilerini tutamıyorlar. Onlar Türkiye'yi dizayn edemez."