Şanlıurfa Harran Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şerif Kurtuluş, hasta- hekim el ele verdiğinde doğru tedavi planlaması ile astımın her durumda kontrol edilebilir bir hastalık olduğunu söyledi.
Şanlıurfa Harran Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şerif Kurtuluş, Dünya Astım Günü nedeniyle bir açıklama yaptı.
Kurtuluş, hasta- hekim el ele verdiğinde, doğru tedavi planlaması ile astım her durumda kontrol edilebilir bir hastalık olduğunu, bu kontrolün sağlanmasında astım semptomlarını arttıran faktörlerin belirlenmesi, bu faktörlerden korunmanın sağlanması ve düzenli takip altında tedavinin sürdürülmesinin önem taşıdığını söyledi.
Kurtuluş, "Dünya Sağlık Örgütü, Dünyada 339 milyon kişinin astım olduğu, yılda 400 bin kişinin ise astıma bağlı yaşamını yitirdiğini bildirmektedir. Her yıl 2 Mayıs’ta Dünya Astım Günü’nde toplum ve sağlık çalışanları için eğitim ve farkındalık etkinlikleri (Afiş, broşür, basın bildirileri ve canlı yayınlar) düzenlenmektedir. Bu yıl “Astımda Doğru Tanı ve Doğru Tedavi İçin El Ele” teması ile hasta- doktor iş birliği önerilmektedir." dedi.
Astım nasıl bir hastalıktır ve belirtileri nelerdir?
Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şerif Kurtuluş
Astım, tekrarlayan ve ataklar halinde gelen nefes darlığı, nefes alıp verirken ortaya çıkan hırıltı/hışıltı/ıslık sesi, göğüste baskı hissi ve öksürük gibi belirtilerle kendini gösteren bir hastalık olduğunu ifade eden Dr. Kurtuluş, tanı için nefes testi (solunum fonksiyon testi) yapılması gerektiğini ifade etti.
Astım tedavi edilebilir mi?
Dünyanın hiçbir yerinde astımı tamamen ortadan kaldıran bir ilaç tedavisinin olmadığını ifade eden Dr. Kurtuluş, "Astım tedavisinin amacı hastalığın şikayetlerinin kontrol altına alınması ve hastanın yaşamını normale en yakın şekilde devam ettirilmesidir. Uygun ilaç tedavisinin verilmesi ve astım tetikleyicilerinden uzak durulması ile astım belirtileri kontrol altına alınabilmektedir. Astım tedavisinde önemli yenilik olarak nefes açıcı (kurtarıcı) ilaçların astım tedavisinde artık tek başına kullanılması yerine mutlaka asıl tedavi edici ilaç olan inhaler kortizon ile birlikte alınması şeklinde olmuştur. Tedaviyle astımlıların önemli bir kısmı iş ve okul dahil günlük yaşamlarına, hastalık nedeni ile ilgili herhangi bir kısıtlanma olmadan devam edebilirler” diye konuştu.
Astım ilaçları bağımlılık yapar mı?
Kurtuluş, "Astım ilaçlarının büyük bir kısmı soluk alma yolu (inhalasyon) ile kullanılır. Yan etki olarak bazen ses kısıklığı ve ağızda yara(fungal enfeksiyon) olabilmektedir. Her hastaya inhaler cihaz eğitimi verilmektedir. Aynı zamanda kullanım sonrası ağız çalkalama ya da diş fırçalama işlemi yapması önerilerek yan etki gelişmesinin önüne geçilebilir." ifadelerini kullandı.
Astımı kontrol altında tutmak için astımlı hastaların neler yapması gerektiği konusunda uyarılarda bulunan Dr. Kurtuluş, "Solunum yolu enfeksiyonları, allerjenler, irritanlar ve kimyasallar gibi tetikleyicilere maruz kalmaktan kaçınılmalıdır. Sigaradan kurtulmak astım kontrolü için çok değerlidir. Yapılan araştırmalarda hastaların ilaçlarını doktorunun önerdiği şekilde kullanmasının ve obez hastaların kilo vermesinin, sağlıklı ve dengeli beslenmenin, düzenli egzersiz yapmanın, solunan ortam havasını temiz tutmanın astımın kontrolünü kolaylaştırdığı gösterilmiştir." dedi.
Kurtuluş, "Deprem sonrası enfeksiyonlar, hava koşulları, deprem yıkım, moloz taşıma, ayırma ve depolama işlemleri nedeniyle çalışanlar, güvenlik güçleri ve yakın yerlerde yaşayanlarda astım benzeri şikayetler oluşturabilmekte, astım varsa atağa neden olmaktadır. İş güvenliği ve uygun ayrıma, taşınma ve depolama önem arz etmektedir." diye konuştu. (İLKHA)