Kardiyoloji Uzmanı Dr. Fethullah Kayan, kalp krizi vakalarındaki artışlar, kalp krizini tetikleyen faktörler ve tedavi süreçleri hakkında İLKHA'ya önemli açıklamalarda bulundu.
Son dönemlerde kalp krizi risklerinin arttığını ve hatta kalp krizi oranlarının genç yaşlara kadar indiğini belirten Dr. Kayan, sigara kullanımının çok yaygın ve genç yaşlara indiğinden kalp krizine sebebiyet verdiğine dikkat çekti.
"Covid-19 aşısının kalp krizi ile doğrudan bir bağlantısına rastlanmamıştır"
Genç yaşlarda kalp krizinin sık görüldüğünü ve Covid-19 aşısının kalp kriziyle bir bağlantısının olmadığını vurgulayan Kayan, "Son zamanlarda kalp krizi vakalarında artış olduğu özellikle genç yaşlarda daha sık görüldüğü malumdur. Sosyal medya mecralarında kalp krizlerinin Covid-19 aşısıyla ilgisi olup olmadığı ifadeleri kullanılıyor. Yapılan çalışmalarda Covid-19 aşısıyla kalp krizi arasında doğrudan bir saptanmamıştır. Covid-19 hastalığının fizyopatolojisine bakıldığında Covid-19'a bağlı olarak trombo emboli olaylarının daha fazla olması ve tromboza yatkınlığının daha fazla olmasına bağlı olarak aslında akut kroner (kalp krizi) sendromlarında daha fazla olduğu görülmektedir. Ancak Covid-19 aşılama oranlarına bakıldığında ve aşı sonrasında geçirilen enfeksiyonların daha hafif olduğu göz önünde bulundurulduğunda aşılama sonrasında kalp krizi artışların olduğunu söylemek çok da isabetli bir durum olmamış olur." ifadelerini kullandı.
Kayan, "Nitekim bu çalışmaları esas kılan yapılan araştırmalardır. Özellikle tüm dünyaya baktığımızda 12 Milyar doz aşı kullanıldığı görülmüştür. Yaklaşık olarak da insanların önemli bir bölümü bir doz aşısını olmuş durumdadır. Kalp krizi bugün için dünyada ölümün birinci nedenidir. Özellikle Amerika'da, Avrupa ülkelerinde ve ülkemizde de ölümün birinci nedeni olmaya devam etmektedir." dedi.
"Gençlerde yapılan kalp krizi çalışmalarında eşlik eden en önemli faktör sigaradır"
Kalp krizi riskleri hakkında bilgi aktaran Kayan, "Kalp krizi risklerinde; özellikle yaş, hipertansiyon, kontrolsüz hipertansiyon, kontrolsüz diyabet hastalığı, yüksek kolesterol düzeyleri, obezite, ailesel genetik yatkınlıklar gibi faktörleri göz önünde bulundurulduğunda ve bunlarla beraber sigara, kokain ve benzeri kullanımları Kalp krizi riskleri faktörlerini arttıran sebeplerdir. Son zamanlarda madde kullanımının artmış olması, sigara kullanım yaşının çok küçük yaşlara kadar inmiş olması aslında genç yaşlarda görülen emarelerin önemli bir nedeni olarak önümüzde durmaktadır. Gençlerde yapılan kalp krizi çalışmalarında eşlik eden en önemli faktör sigara görülmektedir. Dolayısıyla burada Covid-19 aşısından ziyade sigara kullanımını azaltılması gerekmektedir." ifadelerini aktardı.
Kayan, kalp krizini tetikleyen faktörleri sıralayarak, "Kalp krizi özellikle ölüm riski olan bir hatalıktır. Kalp krizi meydana geldiği zaman tamamen herhangi bir şikâyet olmayabileceği gibi çok şiddetli göğüs ağrısı, nefes darlığı, bulantı, kusma, terleme gibi şikâyetlerle de kendini prezante edebilir. Nitekim bazı kalp krizlerinde hastalarda herhangi bir semptom olmadan aniden kalp durması ile de sonuçlanabilir. Özellikle 45 yaşın üstünde göğüs ağrısı olan vatandaşların özellikle bu göğüs ağrısı eğer çeneye, sol kola ve sırta yayılan bir ağrıysa bunda şüphelenmekte fayda vardır. Yolda yürümekle, merdivende çıkmakla, yokuş yukarı yürümekle göğüs ağrısı, nefes daralması gibi şikayetlerin olması aslında kalp damar tıkanıklarının bir semptomu olabilmektedir. Dolayısıyla göğüs ağrısı, nefes darlığı özellikle kriz esnasında bulantı, kusma ve soğuk terleme gibi vakalarda dikkat edilmesi gerekir. Bu tür durumlarda 45 yaş üstündekilerin hiç zaman kaybetmeden acile veya ilgili bölüme başvurması gerekmektedir." şeklinde ifade etti.
"Sağlıklı bir yaşamı elde etmek için sağlıklı kontrollerden geçmek gerekmektedir"
Kalp hastaları olan kişilerin tedavi süreçleri ve erken tanı hakkında da değinen Kayan, "Her hastalıkta olduğu gibi kalp krizlerinde de erken tanı hayat kurtarır. Yüksek oranlı kalp krizleri tedavi sonucunda daha düşük oranlara inebilmektedir. Dolayısıyla vatandaşların kalp kontrollerini, hipertansiyonu, diyabeti, kolesterol yüksekliği ve ailesinde kalp hastalığı olan kişilerin rutin kontrollerinin yapılması çok önem arz etmektedir. Sağlıklı bir yaşamı elde etmek için sağlıklı kontrollerden geçmek gerekmektedir. Hastalık oluştuktan sonra müdahale etmek işlerin daha zora sokulmasına sebebiyet verir." şeklinde kaydetti. (İLKHA)