Türkiye dahil birçok ülke çatışmalar nedeniyle vatandaşlarını Sudan’dan tahliye ediyor. Uluslararası toplum ise taraflar arasında barışın sağlanması için farklı adımlar atıyor
Uzmanlar, krizin büyümesinde bölgesel ve küresel unsurların etkili olduğuna dikkati çekerken, iç savaşın devam etmesi durumunda farklı boyutlarda insani krizlerin yaşanabileceğinin altını çiziyor.
İnsani ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (İNSAMER) Afrika Uzmanı Dr. Serhat Orakçı, Sudan'daki krizin her geçen gün büyüdüğünü ve derinleştiğini kaydetti.
Krizin büyümesinde bölgesel ve küresel aktörlerin rolüne değinen Orakçı, "ABD, Rusya ve Çin küresel boyutta, Mısır, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve İsrail bölgesel çapta, Çad, Etiyopya ve Libya'nın ise Afrika düzleminde Sudan'da etkin rolleri bulunuyor. Tüm bu aktörler Sudan'da çatışan kesimlerle temas halinde ve bu durum krizi derinleştiriyor." ifadelerini kullandı.
Sudan krizinin sadece Sudan ile sınırlı kalmayacağını ve çevre ülkeleri de etkileme potansiyeline sahip olduğunun altını çizen Orakçı, Orta Afrika Cumhuriyeti, Güney Sudan, Etiyopya, Çad, Libya ve Mısır mutlaka Sudan'daki istikrarsızlıktan zarar görecek ülkelerin başında geliyor. Sadece mülteci ve sığınmacı akışı bile bu ülkeleri etkilemeye yeterlidir. Ayrıca bu ülkelerdeki iç dengeleri sarsabilir ve yeni krizlerin ortaya çıkmasını da tetikleyebilir." dedi.
Orakçı, uluslararası toplum ile küresel ve bölgesel aktörlerin barış girişimlerinin son derece zayıf kaldığını belirterek krizin çözümü için sivilleşmenin önünün açılmasının şart olduğunu vurguladı.