HÜDA PAR Genel Başkanı ve AK Parti İstanbul 3'üncü Bölge 4'üncü Sıra Milletvekili Adayı Zekeriya Yapıcıoğlu, Habertürk TV'de Kürşad Oğuz'un sunduğu "Seçim 2023" programının canlı yayın konuğu oldu.
Yaklaşık 45 dakika süren programda Kürşad Oğuz'un sorularını cevaplayan Yapıcıoğlu, gündemdeki konulara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
HÜDA PAR'ın 4 milletvekili adayını da Meclis'e gönderebilecekleri inancını taşıdıklarını belirten Yapıcıoğlu, bunun için çalıştıklarını söyledi.
Arkadaşlarının aday oldukları yerlerden çok sayıda milletvekili çıkarmayı hedeflediklerini vurgulayan Yapıcıoğlu, çıtayı yüksek tuttuklarını belirterek bunun için ellerinden ne geliyorsa yapacaklarını ifade etti.
İttifak içerisinde olmalarına rağmen partilerinin içinden biri de olsa yanlışı kim yaparsa o yanlışı eleştirmeye, doğruyu ise desteklemeye devam edeceklerini dile getiren Yapıcıoğlu, hiç kimsenin yanlışının avukatlığını yapmayacaklarını kaydetti.
İttifak görüşmelerini sadece AK Parti ile yaptıklarını anımsatan Yapıcıoğlu, ittifakın içinde yer alan partilerin her birinin parti programında yer alan hususların birebir örtüşme zorunluluğunun olmadığını söyledi.
AK Parti ile yaptıkları ittifakın sadece seçim ittifakı olduğunu dolayısıyla partilerin birleşmediğini belirten Yapıcıoğlu, bu nedenle her bir partinin kendi siyasi programı ve duruşuyla bu ittifakın içerisinde olduğuna işaret etti.
"Öyle bir şey olursa kaotik bir ortam olur"
Millet İttifakı'nın ise bütün kararlarını oybirliğiyle alacağı için bu durumun ciddi sıkıntıları beraberinde getireceğini belirten Yapıcıoğlu, "İnşallah Türkiye o kaosa sürüklenmez ama öyle bir şey olursa nasıl kaotik bir ortam olacak hep birlikte göreceğiz. İnşallah Rabbim o şekilde bir kaosa memleketin sürüklenmesini bize göstermesin diye temenni ediyoruz, dua ediyoruz." dedi.
"Meclis'te milletin sesi olacağız"
Milletvekili seçilmesi halinde Meclis'te milletvekili yemini edip etmeyeceği sorusuna cevap veren Yapıcıoğlu, şunları söyledi:
"Siyasi Partiler Kanunu da 12 Eylül cuntasının bütün partilere dayattığı bir çerçeve var. Siyasi bir çerçeve var. O siyasi çerçeveye göre siyasi partilerin tamamı CHP'nin şubeleri olmak zorundadır. CHP'nin altı okuna göre yapılanmak, buna göre bir siyaset üretmek zorundadırlar. Mevcut Siyasi Partiler Kanunu'na göre. Fakat gerçekte öyle mi? Metinler zaman içeresinde eskir. Eğer yemin metnini değiştirme imkânımız olsaydı biz onu tartışmaya açardık, konuşurduk. Şimdi bir yemin metni var. Bunun değişmesi için anayasanın değişmesi lazım. Anayasanın değişmesi ise seçimden önce yapılacak bir şey değil. Ama seçimden sonra muhtemeldir ki yeni ve sivil bir anayasa gündeme gelecektir. Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı vardır. Mutlaka bu yeni anayasa yapılmalıdır. 12 Eylül askeri cuntasının anayasası değişmelidir. Bu bir cunta anayasasıdır. Mutlaka değişmelidir. Halen mevcut anayasa 1982 anayasası. İsmi bu. Biz diyoruz ki; eğer anayasalar bir yönüyle toplumsal sözleşme metinleriyse o zaman toplumun bütün kesimlerinin temsilcileri bir masanın etrafında toplanabilmeli. Ortak bir notayı bulmalıdır. Biz kendi şartlarımızı kimseye dayatmıyoruz. Ama bizim de söyleyecek sözümüz var elbette. Biz bu milletin özüyüz, biz milletin sesi olacağız orada."
Halkın partilerine yönelik teveccühünün her geçen gün arttığını müşahede ettiklerini belirten Yapıcıoğlu, oy potansiyellerinin ise yüzde 2-3 aralığında olduğunu ifade ederek ittifak oylarına önemli katkıda bulunacaklarını kaydetti.
"Sandık başında kimsenin hile yapmasına fırsat vermeyiz"
HÜDA PAR'lıların görev aldığı sandıklarda bütün vatandaşların oylarının emniyette olduğuna dikkat çeken Yapıcıoğlu, "Biz kimsenin hile yapmasına fırsat vermeyiz, göz yummayız. Bölgede pek çok partinin sandık görevlisi aslında o partili değil. O partinin adına sandığın başında bulunuyor ama başka bir partinin mensubu. Aslında o sandığın başındaki kişiler üyesi oldukları ya da adına görevli oldukları parti adına sandık korumaya gitmemişler. Başka bir amaçla gitmişlerdir. Biz sandık başına gidersek milletin iradesini, sandığın içeresine giren oyun, olduğu gibi sandıktan çıkmasını temin etmek için çaba göstereceğiz. Farkımız budur." dedi.
"Partimize yönelik iftiraları halkın nezdinde hiçbir itibarı yok"
Sözde kimi siyasetçiler tarafından partilerine yönelik yapılan kara propagandalara da sert tepki gösteren HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, şöyle devam etti:
"Büyükşehir Belediye Başkanlarından birisi diyor ki; bu seçimde AK Parti Hizbullah'la ittifak yaptı. PKK neyse, HÜDA PAR da odur. Denkleme bakar mısınız? AK Parti HÜDA PAR'la ittifak yapmış. Ama diyor ki -aklınca kurnazlık yapıyor- AK Parti Hizbullah'la ittifak yaptı. Öte taraftan HÜDA PAR'ı da eli silahlı, 40 yıldır acımasızca, vahşice kan döken bir örgütü terazinin bir kefesine koyarken diğer kefeye HÜDA PAR'ı koyuyor. Bunlar çok bilinçli bir şekilde yapılan şeyler. Ama tutmuyor, tutmayacak. Sahada dolaşıyoruz. Onların yaptıkları bu tezviratlar, bu iftiraların tam tersine onların sözlerini yalancı çoban gibi halkın nazarında bir kıymetinin olmadığını biz çok net bir şekilde görüyoruz. Bunu doğrudan doğruya bize söyleyen insanlar var.
İletişim mailimize o kadar çok sayıda mail geliyor ki pek çok kişi teşkilatımızın bulunmadığı yerde teşkilat kurmak için partimize müracaat ediyor. Üyelik kayıtları için inanılmaz bir başvuru var. Buradan sokaktaki vatandaşların tepkilerinden şunu net anlıyoruz ki onların bu suçlamaları belki HÜDA PAR'ın parti programını merak etmiş insanların parti programını daha fazla okuyor. HÜDA PAR nedir, ne değildir, ne diyor? Memleket meselelerine çözümü nedir diye merak edip bakıyor. HÜDA PAR'ı tanıyor, tanıdıkça seviyor. Sevdikçe de HÜDA PAR'ın kitlesi yavaş yavaş büyüyor."
"İftiralara halk inanmıyor"
Sözde bir gazeteci tarafından Mersin milletvekili adayı Faruk Dinç'e yönelik oluşturulmak istenen algıya da cevap veren Yapıcıoğlu, Elâzığ İhya Der davasının FETÖ'nün yargıda hâkim olduğu bir dönemde FETÖ'nün kumpas davalarından birisi olduğunu, o kumpas davasına rağmen tutuklanarak zulme uğrayan Faruk Dinç'in beraat ettiğini söyledi.
İsmail Saymaz isimli sözde gazetecinin yalancılıkta zirveye oynayan bir kişi olduğunu belirten Yapıcıoğlu, "Her gün bir iftira, her gün bir çarpıtma, her gün televizyonda bizim adayımızı suçluyor. Ama yalan bir yorum. Yalanın da zirvesi. Kabul etmiyorum. Hiç kimse de kabul etmiyor merak etmeyin. Ona inanan bir kitlesi var. Onlar inanıyor, halk inanmıyor." diye konuştu.
"Ümmetçi olmak cumhuriyetçi olmanın önünde engel değil"
"Federasyon" cümlesiyle üzerinden defalarca televizyon kanallarında HÜDA PAR'ın parti programına ilişkin yalan yanlış söylemlerde bulunulduğunu ifade eden Yapıcıoğlu, HÜDA PAR'ın parti programının hiçbir yerinde federasyon istediklerine dair bir cümlenin bulunmadığını anımsattı.
Yeni bir anayasaya ihtiyacın olduğunu, yeni anayasada değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez bir maddenin olmaması gerektiğini söylediklerini vurgulayan Yapıcıoğlu, "Biz devletin şekli cumhuriyettir, saltanat olsun böyle bir şey söylemiyoruz. Bizim fikrimiz sorulsa biz yine diyeceğiz evet cumhuriyet olsun. Ümmetçi olmak cumhuriyetçi olmanın önünde engel değil. Ben diyorum ki gelin hep beraber bu milletin temsilcileri olarak bütün siyasi partiler bir masanın etrafında oturalım ve bir anayasa yazalım. Ama bizim yazdığımız anayasa neticede beşer kelamıdır. Üzerinden zaman geçince eskir. Bugün için mükemmel bir metin ortaya koyduğunuzu düşünebiliriz. Fakat bizim torunlarımız, torunlarımızın torunları da bu maddelere dokunamaz diye bir kayıt koymanın ne anlamı var. Kimin hakkı var buna?"
"Kim oy için Kürt ve Türk'ü, Türk'le Arap'ı, Arap'la acemi birbirine düşürüyorsa o bütün insanlara düşmanlık yapıyor"
Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun çektiği Kürt videosuna ilişkin sorulan bir soruya cevap veren Yapıcıoğlu, "Kim 3-5 oy için Kürt ve Türk'ü, Türk'le Arap'ı, Arap'la acemi birbirine düşürüyorsa o bütün insanlara düşmanlık yapıyor." dedi.
"Benim elimde olmayan bir şeyden dolayı bana kızamazsınız" diyen Yapıcıoğlu, "Hiç kimse kendi annesini, babasını, doğacağı yeri seçmedi. Hiç kimse anadilinin ne olduğunu seçmedi. Hiç kimse tarihi geriye sarıp ben falanca adamın oğlu olarak dünyaya gelmek istiyorum ya da ben falanca anneden doğmuş olmaktan itiraz ediyorum. Ben başka bir aileden doğmak istiyorum diyemez. Böyle bir şansı yok. Eğer birileri düşmanlığı ya da dostluğu bu temel üzerinden kuruyorsa bu düşmanlık ilelebet devam eder. Zaten istedikleri tam da bu. Bizi değiştiremeyeceğimiz şeyler üzerinden düşman kılmaya, düşman yapmaya çalışıyorsa o insanlığa düşmandır. Bizim inancımız bize şunu söylüyor; bütün insanlar bir tek erkek ve bir tek dişiden türemişlerdir. Hazreti Âdem ve Havva'nın çocuklarıdır. Bu anlamda bütün insanlar kardeştirler. Yaratılışta birbirine eştirler ve bir tarağın dişleri gibi birbirlerine müsavidirler. Biz böyle inanıyoruz. Böyle bakıyoruz." ifadelerini kullandı.
"Kürt meselesi onlar için bir araç, mesele çözülürse ekmeklerini kaybedecekler"
HDP'nin de Kürt meselesinin çözümü konusunda samimi olmadığına dikkat çeken Yapıcıoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Çünkü bana göre onlar bu meselenin var olmaya devam etmesini istiyorlar. Çünkü bundan geçiniyorlar. Siyasetlerini bunun üzerine bina ediyorlar. Bu meselenin çözümsüzlüğü üzerinden kendi ideolojilerini koca bir halka dağıtıyorlar, dayatıyorlar. Asıl amaç kendi ideolojilerini yerleştirmek. Kürt meselesi onlar için bir araç. Mesele tamamen araçsallaştırılmış. Mesele çözülsün istemiyorlar. Mesele çözülürse onlar ekmeğini kaybedecekler. Mesele çözülürse onlar kendi ideolojilerini o topraklara özellikle Kürt halkı arasında bu denli yaygınlaştıramayacaklar.
Örgütün lideri bunu açıkça söylüyor. Bizim gayemiz Kürtleri kurtarmak ya da onun hakkı falan değil. Biz bu sistemin, biz komünist ideolojinin ya da tırnak içerinde 'bilimsel sosyalizmin' mükemmel bir şey olduğunu bütün dünyaya ispat edeceğiz diye söylüyor. Ama komünist ideolojide devlete yer yok. Devletsiz, ailesiz bir toplum."
Kemal Kılıçdaroğlu'nun Alevilik videosuna ilişkin ise Yapıcıoğlu, Kılıçdaroğlu'nu Alevi kimliğinden dolayı değil, CHP zihniyetinden dolayı bu memlekette cumhurbaşkanı olmasını, parti politikasını eleştirdiğini söyledi.
"Yardım için deprem bölgesinde bulunmayanlar halktan tepki görüyor"
Adıyaman'da Kılıçdaroğlu'na vatandaşların gösterdiği tepkinin sorulduğu programın devamında HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, şunları söyledi:
"Adıyaman'daki olayın içyüzü çok başka. Adıyaman'da deprem oldu. Birkaç saat sonra biz orada sahadaydık. Depremin olduğu sabahın 7'sinde orada insanlara çorba dağıtıyordu bizim arkadaşlarımız. Güneş doğmadan enkaz altından insanları çıkarmaya başladık. Türkiye'nin dört bir tarafından insanlar oraya aktı. Ama çoğunlukla da İslami hassasiyet sahibi vakıflar ve dernekler, diğer kamu görevlileriyle birlikte oradaydılar. Sivil anlamda söylüyorum, bunu yaptılar. Birileri de gitti oraya sadece selfie çekti, poz verdi, fotoğraf çektirdi. Sadece eleştirdi geldi. O gün orada yardım için bulunmayan insanlar tepki görüyorlar.
Kemal Bey'in bir de Adıyaman Samsat'ta olan bir olayı var, mutlaka onu da söylemeliyim. Orada Safvan bin Muattal'ın bir makamı var. Sahabedendir. Orada bir külliye yapılıyor. O külliye Rahmetli Kadir Topbaş döneminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin katkılarıyla başladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi el değiştirince, CHP'ye geçince yardımı kestiler ve inşaat durdu. Daha sonra Bakanlık devreye girdi. O külliye bitti. Oradaki vatandaşların CHP'ye ondan dolayı bir tepkisi var. Bunlar hepsi üst üste binince böyle bir tablo ortaya çıktı." (İLKHA)