Ramazan ayının sonuna doğru gelinirken, Kadir gecesi hakkında İLKHA’ya açıklamalarda bulunan Molla Fasih Memiş, Ramazan ayının son 10 gününde aranan ve feyzini Kur'an-ı Kerim'den alan mübarek Kadir gecesini zikirle, Kur'an'la, duayla ve yetimlerin gönüllerini okşayarak geçirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Ramazan ayının incisi ve bin aydan hayırlı Kadir gecesine nail olduklarını belirten Molla Memiş, "Allah'a hamd olsun bu sene de ümmet olarak ramazan ayına eriştik ve Ramazan'ın sonlarına geldik. Malum Kadir Gecesi, Allah Teâlâ'nın ümmeti Muhammed'e has kıldığı onlara lütfettiği bir gecedir. Öyle bir geceki yüce rabbimiz Kur'an-ı Kerim'de, "Doğrusu Biz, onu (Kur'an'ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu bilir misin? Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır" diye buyurmuştur. Yine Resul-i Ekrem Efendimiz Aleyhisselam "Kim kadir gecesini Allah'a iman ederek ve sevabını Allah'tan umarak ihya eder ve kıyamda geçirirse, geçmiş günahları bağışlanır." Bin ay takriben kameri ay hesaplandığında 80 küsur yıl yapıyor. Bin ömre bedeldir Kadir gecesi." ifadelerini aktardı.
"Yüce Allah kadir gecesini Ramazan ayında gizlemiştir"
Memiş, Kadir gecesinin hangi geceye nail olduğu, hangi gecede ihya edilmesi hususunda bilgi aktararak, "Kadir gecesi, Ramazan'ın hangi gecesi olduğu hususunda değişik rivayetler vardır. Resulullah Aleyhisselam'dan mervi bir hadisi şerifte 'Kadir gecesini ramazanın son 10 gününde arayınız', başka bir rivayette 'Kadir gecesini ramazanın 10 gününün tekli gecelerinde arayınız' buyurmuştur. Yani 21,25,27 gibi. Yine başka bir hadiste 'Kadir gecesi Ramazan'ın 27'nci gecesidir' demiştir. Tabi bu Hadis-i Şeriflere baktığımız zaman aslında yüce Allah kadir gecesini Ramazan ayında gizlemiştir. Bunun sebep ve hikmeti bütün müminlerin Müslümanların Ramazan ayının bütün gecelerini kadir gecesiymiş gibi değerlendirip takdir etmeleri gerektiğidir. Tabi bununla beraber asırlardır İslam ümmeti Ramazan ayının 27'nci gecesini Kadir gecesi olarak kabul etmiş ve o geceyi ihya etmektedirler. Bunun dışında yine İslam aleminde Müslümanlar Ramazan'ın son 10 gününü Kadir gecesine münaki olabilmek için mescitlerde itikafa girerek geçirirler ve dolayısıyla mutlaka o gecelerin birinde Kadir gecesiyse Kadir gecesine mülaki olurlar. Dolayısıyla Kadir gecesinde yapılan bir salih amel bir bakıma bin ay yapmış gibi sevap kazanmasına vesile olur. Kadir gecesinin kıymetini o yüzden bilmeliyiz." şeklinde belirtti.
"Kadir gecesini kendimiz için bir milat addedip oturup bir nefis muhasebesi yapmalıyız"
Kadir gecesini nasıl geçirilmesi ve hangi ibadetlere yoğunluk gösterilmesi hakkında bilgi veren Memiş, "Kadir gecesi tabi gün batımından sonra iftarlar açılır ve sonra Kadir Süresinde zikredildiği gibi şafak sökünceye kadar tan yeri ağarıncaya kadar yani fecre kadar selamettir, huzurdur. Biz bu Kadir gecesini kendimiz için bir milat addedip oturup bir nefis muhasebesi yapmalıyız. Geçmiş ömrümüzde günah işlemiş isek ki mutlaka günah işlemişizdir her insan günah işler, o işlediğimiz günahları hatırlayıp o günahlar üzerinde nedamet duyup tövbe ve istiğfar etmeliyiz. Allah'tan af ve bağışlanmamızı istemeliyiz. Bol bol Kur'an okumalıyız ve varsa kılmadığımız namazlarımızı bu gecede kaza etmeliyiz. Umulur ki Allah bu gecenin hürmetine kabul eder. Yatarak uykuda geçirdiğimiz namazlar kaza edilir. Ayrıca bu gece dua gecesidir dilimiz kalbimiz zikirle meşgul olsun. Allah-u Teâlâ'yı zikredelim. Ayette buyurulduğu gibi ayakta, yatarak, uzanarak, oturarak Allah'ı zikredelim, salavatı şerife okuyalım, sadaka verelim, çevremizde fakir, mağdur, yetim kişiler varsa gönüllerini okşayalım. Yapılan bir iyilik, sanki 80 yıl yapmış gibi değerlendirilecekse biz bunu yapalım. Varsa hastalarımız akrabalarımız gitme imkânımız yoksa bile yakınımızda değillerse bile en azından telefon açalım hâl hatırlarını soralım, gönüllerini hoş edelim." şeklinde ifade etti.
"Kur'an ile amel etmek farzdır"
Memiş, Kadir gecesinde indirilen Kur'an-ı Kerim'in önemi hakkında da konuşarak, "Bu mübarek gece feyzini, kadrini Kur'an-ı Kerim'den alıyor. Kur'an, Allah-u Teâlâ'nın kelamı, aleme nizam vermek için gönderilmiş, iman eden müminlerin hem dünya hem ahiret saadetlerini sağlayan bir kitap. Allah-u Teâlâ Kur'an'ı Muhammed Mustafa'nın (Sallallahu Aleyhi Vesellem) kalbine indirdi. Muhammed Mustafa (Sallallahu Aleyhi Vesellem) bütün Peygamberlerin sultanı oldu. Allah-u Teâlâ Kur'an-ı Kerim'i aylar içerisinden Ramazan ayında indirdi, Ramazan ayı 11 ayın sultanı oldu. Kuran'ı Kerim Kadir gecesinde nazil oldu kadir gecesi bin aydan daha hayırlı oldu. Kur'an-ı Kerim Hazreti Muhammed'e (Sallallahu Aleyhi Vesellem) iman eden ümmetine indi 'Siz insanlık için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz' buyurdu. Dolayısıyla dünyada da ahirette de en hayırlı olmak istiyorsak Kuran'ı okumalıyız ve anlamalıyız. Kuran'ı hayatımıza tatbik etmeliyiz. Kuran şifadır, zikirdir, duadır. Kur'an ile amel etmek farzdır. Dolayısıyla hem okuyacağız hem de anlayacağız hem de hayatımıza uygulayacağız." ifadelerini aktardı. (İLKHA)