Siyonist işgalci bir terör rejimidir KUDÜS FİLİSTİN’İN BAŞKENTİDİR

Siyonist işgal rejimi, her ne kadar kendini BM’de kabul görmüş olarak lanse etse de bir işgal ve terör çetesi olmaktan öte gidememekte ve neredeyse her ülkede gördüğü bu ‘Karşıtlığı ve kabul edilmemeyi’ antisemitizm yaftasıyla kotarmaya çalışmaktadır. Aslında Siyonist Yahudiler kabul etmeseler de Kudüs Filistin’in başkentidir ve Mescid-i Aksa Müslümanların vazgeçilmezi, gözbebeğidir.

Ekleme: 15.04.2023 03:30:51 / Güncelleme: 15.04.2023 03:31:02 / manşetler
Destek için 

FARUK KUZU/DOĞRUHABER

1917 yılında dönemin Fransız komutan işgal ettikleri Şam-Filistin topraklarına ayak bastığında ilk iş olarak ‘Şark’ın en sevgili sultanı ve Kudüs Fatihi’ olarak anılan Selahaddin Eyyubi’nin mezarına gidip necis ayaklarıyla vurarak “Kalk Selahaddin biz yine geldik” demişti.

İşgal taksiminde Filistin, İngilizlere düşmüş; ama onlar da bir süre sonra Kudüs bölgesini Balfour Deklarasyonu ile Rostchild’ler üzerinden Siyonist Yahudi çetelerine terk etme kararı almışlardı.

İleride Mossad ve Şin Bet (İç Güvenlik Birimi) gibi katil ve terörist yapılara dönüşen Haganah, İrgun ve Stern gibi terör çeteleri ortalığı kasıp kavurarak korku imparatorluğu kurmuşlar ve önlerine gelen her şeyi yakıp yıkmışlardı.

Bunun neticesinde 1948 yılının 14 Mayıs’ında siyonist işgal rejiminin kurulduğu açıklanmış ve İslam Dünyası’nın tam kalbi sayılan Filistin/Kudüs’ün işgali BM nezdinde bir resmiyet kazanmış oldu.

Her ne kadar BM’deki daimi üyeler ve onların gölgesindeki ülkeler Yahudi işgali tanısalar da 1979 yılında İran Devriminden sonra Ayetullah Humeyni, Ramazan ayının son Cuma’sını Dünya Kudüs Günü ilan ederek bir duyarlılığın fitilini ateşlemiş oldu.

1948’den 2023’e geçen sürede Siyonistlerin işgalleri neredeyse her gün sürmüş ve nihayette bugün mazlum Filistinlilerin ellerindeki toprak oranı %15’e kadar düşürülmüştür.

DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDA KUDÜS GÜNÜ DUYARLILIĞI

1979 yılında ilan edilmesinden bugüne her yıl ramazan ayının son cuması anılan ‘Dünya Kudüs Günü’ dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlar tarafından ciddiyetle ve duyarlılıkla ele alınmaya devam ediyor.

Endonezya’dan Fas’a Kafkasya’dan Yemen’e kadar tüm İslam Coğrafyası’nda olduğu gibi değişik ülkelerde yaşayan Müslümanlar tarafından da önemle yapılan etkinliklerde Siyonist işgal rejimine sert mesajlar veriliyor.

HER EVDE MESCİD-İ AKSA’YI ANIMSATAN BİR GÖRSEL OLMALIDIR

Müslüman neslin Filistin Dava’sıyla büyümesi için, Siyonist işgal rejiminin vahşetini öğrenerek büyümesi için her evde Mescid-i Aksa’yı, Kudüs’ü sembolize eden ya da tasvir eden bir görselin (Duvar süslemesi, resim, tablo, biblon vs) gerekir.

Öyle ki evin içindeki bireyler ve hatta yetişen çocuk ve gençler bu görsellerin öncülüğünde Kudüs ve Mescid-i Aksa konusunda duyarlı davranabilsinler, hayatlarının önemli bir noktasında daima bu değerler yer edinsin…

HENİYYE'NİN DÜNYA KUDÜS GÜNÜ MESAJI: İSRAİL YOK OLACAK

Dünya Kudüs Günü münasebetiyle bir mesaj yayınlayan İslami Direniş Hareketi (Hamas) Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, ne kadar büyük bir fedakarlık gerektirse de kararlılık ve direnişle yollarına devam edeceklerini, Siyonist işgal rejiminin ise mutlaka yok olacağını dile getirdi.

Heniyye, Dünya Kudüs Günü münasebetiyle Minberu'l-Kuds'e yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi: "Kararımız, ne kadar fedakarlıkta bulunmak gerekse de ve ne kadar pahalıya mal olsa da, ribat, sebat, göğüs germek ve yola devam etmektir. Halkımızın Kudüs'te Mescidi Aksa'nın içinden, Batı Şeria'dan, Gazze'den, 1948 Bölgesi'nden ve gurbet diyarlarından verdiği mesaj budur. Kahraman esirlerimizin mesajı da bu yöndedir."

Dr. Nevvaf Tekruri:

EY HALKIMIZ, BİRAZ DAHA SABIR, SEBAT VE KARARLILIK GÖSTERİN

Dünya Kudüs Günü münasebetiyle açıklamalarda bulunan Filistin Alimler Birliği Başkanı Dr. Nevvaf Tekruri, Mescid-i Aksa murabıtlarına seslenerek "İşgal rejimi, Mescidi Aksa'ya yönelik baskınlarını durdurma kararını almış durumda. Bundan ötürü ey halkımız, biraz daha sabır, sebat ve kararlılık gösterin" dedi.

Ramazan ayının son Cuma günü olarak belirlenen Dünya Kudüs Günü münasebetiyle açıklamalarda bulunan Filistin Alimler Birliği Başkanı Dr. Nevvaf Tekruri, Mescid-i Aksa'nın murabıtlarına seslenip; duruşlarının, sebatlarının ve cihatlarının meyve verdiğini belirterek kendilerinden biraz daha sabır, sebat ve kararlılık göstermelerini istedi.

İşgalci siyonistlerle normalleşen rejimlere de seslenen Tekruri, bunun iddia ettikleri gibi Mescid-i Aksa ve Kudüs lehine bir çıkar elde etmek olmadığı aksine Müslüman rejimlerin Filistin topraklarının ve İslam'ın kutsallarının üzerindeki suç projesinde hizmet eden küçük askerler olmalarına sebep olduğunu kaydetti.

"SEBATINIZ VE CİHADINIZ MEYVESİNİ VERDİ"

"Peygamber efendimizin (Sallallahu Aleyhi Vesellem) İsra ettiği mübarek Mescidi Aksa'mızın zor bir dönemden geçtiği bu günlerde öncelikle mübarek Mescidi Aksa'nın murabıtları olan kardeşlerimize şu mesajı göndermek istiyorum" diyen Tekruri, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

"Sizin duruşunuz, sebatınız ve cihadınız meyvesini verdi. Şu an işgal rejimi hem yerleşim birimlerini hem de ordularını durduracağını açıklamış hem de suç unsurlarının Mescidi Aksa'ya yönelik baskınlarını durdurma kararını almış durumda. Bundan ötürü ey halkımız, biraz daha sabır, sebat ve kararlılık gösterin. Bizim yolumuz dikenli yoldur ve bu düşmanı yurdumuzdan çıkarıncaya kadar sabretmeliyiz.

"Mescid-i Aksa'ya Yönelik ortak çabanız, desteğiniz ve hareketiniz kimseyle sınırlı kalmamalı ve devamlı olmalıdır"

PEYGAMBER SEVDALILARI VAKFI:

“ÜMMET KUDÜS'Ü VE MESCİD–İ AKSA'YI HEP BİRLİKTE KURTARACAK!”

Dünya Kudüs Günü dolayısıyla basın açıklaması yapan Peygamber Sevdalıları Vakfı, Kudüs'ü işgalden kurtarmak için güçlü bir birlikteliğin elzem olduğunun artık görülmesi gerektiği ifade edildi.

Ramazan ayının son cumasının "Dünya Kudüs Günü" olması dolayısıyla Peygamber Sevdalıları Vakfı, İslam’ın 5'inci haremi şerif-i olan Diyarbakır Ulu Camii'nde Cuma namazına müteakip basın açıklaması düzenledi.

Basın açıklamasını Menaf Adıyaman okudu. Açıklamasına Allah'a hamd ve Hazreti Muhammed'e salat ve selam ile başlayan Adıyaman, İsra Suresinin 1. Ayeti kerimesini okudu:

"Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed'i) bir gece Mescid–i Haram'dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid–i Aksa'ya götüren Allah'ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir."

“KUDÜS'Ü BİRLİKTE ALACAĞIZ!”

İslam'ın ilk kıblesi özgürlüğe kavuşana dek seslerini yükselteceklerini vurgulayan Adıyaman, "İslam'ın ilk kıblesinin özgürlüğe kavuşması için buluşmaya, sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Bu işgal sürecinin çok da uzun süremeyeceğine, İslam ümmetinin özgür Kudüs'te toplanacağı günün yakın olduğuna inanıyoruz" dedi.

Adıyaman açıklamasının devamında, "Siyonist rejimin rüyalarında gördüğü kâbus, güçlü bir İslam birliğidir. Dağınıklığımızdan cesaretle işgali genişleterek büyüten ve kalıcı hale getirmeye çalışan Siyonizm'i durdurmanın tek yolu ittihattır. İttihadı oluşturabilmek için atılacak ilk adım ise Siyonist rejimi meşru görmemektir.” Dedi.

"EN BÜYÜK SORUMLULUK İSLAM ÜLKELERİNİ İDARE EDENLERE DÜŞMEKTEDİR"

Müslümanların büyük bir sorumluluk altında olduğunu hatırlatan Adıyaman, "İslam coğrafyasında var olan sorunları sonlandırmak, ihtilafları ortadan kaldırmak, birliğimizi sağlamak, Müslümanları aziz, kâfirleri ve münafıkları zelil kılmak hepimiz adına büyük bir sorumluluktur. Burada en büyük sorumluluk İslam ülkelerini idare edenlere düşmektedir. Kudüs'te akan her bir damla kanın hesabı hepimizin defterine yazılmaktadır.” diye ekledi.

“MÜSLÜMANLAR HER GÜNÜ "KUDÜS GÜNÜ" İLAN ETMELİ”

"Dünya Kudüs Günü" münasebetiyle değerlendirmede bulunan Ankara Sivil Toplum Platformu (ASTP) Başkanı Mustafa Kır, Müslümanların her günü Kudüs günü ilan edip Mescid-i Aksa davasına sahip çıkmaları gerektiğini söyledi.

Müslümanların her günü "Kudüs Günü" ilan etmeleri gerektiğini ifade eden Kır, "Dünya Kudüs Günü 1979 yılından beri İslam coğrafyasında özellikle sivil toplum kuruluşları nezdinde anılmakta o günlerde Filistin ve Kudüs'te yaşanan israilin haksız hukuksuz eylemleri dünya gündemine taşınması açısından çok önemli bir gündür. İsrailin zulüm ve işkence yapmadığı, işgal ve ilhak etmediği herhangi bir güne rastlanmak mümkün değildir. Müslümanlar her gün Kudüs ve Mescid-i Aksa davasına sahip çıkmalıdırlar. Günlük olayları takip ederek kendi ülkelerindeki hükümet ve devlet başkanlarını Filistin, Kudüs ve Mescid-i Aksa'ya sahip çıkma ve israil karşısında durma yönünde mutlaka baskı yapmaları gerekir." diyerek açıklamasını sonlandırdı.

"AMAÇLARI YERİNE GETİREMİYORSANIZ BUNU İSTİSMAR ETMEDEN İİT’Yİ LAĞV EDİNİZ"

Amacı işgal edilen Filistin topraklarını savunmak olan İslam İşbirliği Teşkilatı, kuruluş amaçlarının gereğini yapmadıklarını aktaran Kır, devamında şunları söyledi:

"İslam İşbirliği Teşkilatı 1970 yılında kurulmuştur. Teşkilatın amacı işgal edilen Filistin topraklarını Filistinli kardeşlerimize iade etmek, Filistinlilerin özgürlüğünü sağlamak, özgür Kudüs özgür Mescid-i Aksa'yı inşa etmektir. İslam İşbirliği Teşkilatının 57 üyesinin başkanlarına seslenmek istiyorum; fabrika ayarlarınıza geri dönünüz. İslam İşbirliği Teşkilatı kuruluş amaçlarının gereğini yerine getirin. Eğer amaçları yerine getiremiyorsanız bunu fazla istismar etmeden İslam İşbirliği Teşkilatını lağv ediniz. Bunun yerine bu görevleri ifa edecek yeni bir teşkilatın kurulması ve Kudüs, Mescid-i Aksa ile Filistin özgürlüğüne kavuşturulması yönünde adımlar atılması gerektiğini ifade etmek istiyorum."

KATAR: “MESCİD-İ AKSA’YI KAYBEDERSEK FİLİSTİN MESELESİNİN DEĞERİ KALMAZ”

Katar Başbakanı, Filistinlileri ve onların istikrarını desteklemenin Doha'nın önceliklerinin başında geldiğini vurguladı

Katar Başbakanı Mohammad bin Abdulrahman Al Sani, televizyona verdiği röportajda Doha'nın mübarek Ramazan ayında Filistin topraklarında tansiyonun tırmanmasını engellemeye çalıştığını söyledi.

Siyonist işgalcilerin Ramazan ayında Kudüs'te yaptığı ihlaller, Mescid-i Aksa'nın tarihi konumunu değiştirmek için yeni bir gerçeklik dayatmasının tehlikeli bir uyarı ve bu kabul edilemez olduğunu belirtti.

Katar Başbakanı, İşgalcilerin bu tavrına Arap ve İslam ülkelerinin sessiz kalması ve Mescid-i Aksa'yı kaybetmemiz halinde Filistin meselesinin artık bir kıymetinin kalmayacağını vurguladı.

Al Sani, Siyonist rejim askerlerinin Mescid-i Aksa'daki Kabli camisinde ibadet edenlere yönelik saldırı ve tacizini barbarca ve taciz edici bir eylem olarak nitelendirerek ihlaller ve şiddet konusunda dünyanın ikili bir yaklaşıma sahip olduğunu vurguladı.