İHH Adana Şube Başkanı Eraslan: Kudüs'te zulüm, işkence ve toprak gaspı var

İHH Adana Şube ve ASİM Başkanı Mahmut Eraslan, Kudüs'te zulüm, işkence ve toprak gaspı olduğunu belirterek saldırılara karşı kınamalar dışında bir tavır geliştirmek gerektiğini söyledi.

Ekleme: 14.04.2023 12:15:07 / Güncelleme: 14.04.2023 13:02:55 / Güncel / Adana Haberleri
Destek için 

İnsani Yardım Vakfı (İHH) Adana Şube ve Adana Sivil İnsiyatif Meclisi (ASİM) Başkanı Mahmut Eraslan, "Dünya Kudüs Günü" dolayısıyla İLKHA muhabirine açıklamalarda bulundu.

İşgalci siyonist devletin her sene Ramazan Ayı'nda Kudüs'e ve Mescidi Aksa'ya baskın düzenlediğini vurgulayan Eraslan, "Aslında karar önceden verilmiş, buna gerekçe ve kılıf buluyorlar. Bu bizim yeni gördüğümüz bir şey değildir. Siyonistler ahlaksız bir şekilde, acımasızca, hiçbir akla, vicdanına, inanca sığmayacak bir bakış açısıyla, tamamen şiddete odaklı olarak her Ramazan yaptığını yapıyor, maalesef. O yüzden, bunun karşısında belki de Müslümanların kendi konumunu, durduğu yeri ve tavrını belirlemesi lazım. Onlar, kimi nasıl katledeceklerini planlı bir şekilde, her yıl her Ramazan gerçekleştiriyorlar. Burada artık önemli olan, onlardan ziyade bizim ne yapacağımızdır yani Müslümanların ne yapacağıdır." diye konuştu.

"Kudüs bizim için İlk kıble, ilk kutsalımızdır"

İsra Süresi'nde Allah'ın Kudüs'ü ve etrafını mübarek kıldığını ve Kudüs'ün sadece bir toprak parçası veya sıradan bir mescid olarak değerlendirilmemesi gerektiğini söyleyen Eraslan, "Kudüs bizim için İlk kıble, ilk kutsalımızdır ve orada İslam tarihine baktığımızda bir değer vardır. Allah-u tealâ oraya İsra Süresi'nde işaret ediyor ki bir de orası artık şehit kanlarıyla sulanmıştır ve sürekli şehit veriyoruz, Müslümanlar olarak. Hatırlarsanız Mavi Marmara Gemisi'nde, Türkiye olarak on küsür şehit verdik, bu topraklar için. Dolayısıyla bizim için bir taş, toprak, cami, mescit meselesi değil, buraya Allah işaret etmiştir. Eğer Allah işaret ettiyse bizim için kutsaldır, mübarektir ve baş göz üstünedir." dedi.

"Kudüs'te zulüm, işkence ve toprak gaspı var"

Filistin'de yapılan zulümler için sessiz kalınmaması gerektiğini ifade eden Eraslan, "Haksızlık karşısında susan, dilsiz şeytandır. Yani bugün burada bir zulüm, işkence ve toprak gaspı var. Dolayısıyla burada bir tavır geliştirmek gerekiyor. Kınamayla olmuyor. Herkes kınıyor, sonuç ne oluyor? Onlar bildiğini okuyor. Neden? Çünkü onlar öldürmeye odaklı gaspa odaklı. O zaman Müslümanlar birlik ve beraberlik içerisinde olmalıdır. Neden desteklemeliyiz Filistin'i, direnişi? Orada dağdan gelmişler, bağdakini kovuyorlar. Yüce kitabımız işaret ediyor, Peygamber'in (Sallallahu Aleyhi Vesellem) diliyle bunlar lanetlenmiş bir kavim. Bunlar o zihniyeti sürdürdüğü için biz onlara karşıyız, yoksa yahudi oldukları, farklı bir inanç konusunda oldukları için karşı değiliz. Onların zulmüne, siyonizme ve katillere karşıyız. " şeklinde konuştu.

"Dünya üç maymunu oynuyor"

Uluslararası güçlerin ve devletlerin içerisinde yaşanan zulümlerde iki yüzlü davrandığına dikkat çeken Eraslan,"Dünya üç maymunu oynuyor, bu yıllardır böyle. Çocukluğumdan beri, kendimi bildim bileli bu durum böyle. Sürekli onlar saldırıyor, bizler sadece kınamayla geçiştiriyoruz. Dolayısıyla bir haksızlık, hukuksuzluk var ve burada bir zulüm işleniyor. Buna karşı tavrımızın net olması lazım. Filistin direnişini neden destekleyeceğiz sürekli katliam var. Onlar Müslümanlara şiddet uyguluyorsa, buna karşı Müslümanların da gül atacak hali yok. Dünya güçleri şu an masa başa açıklamalarla geçiştiriyor. Bu nedenle, buna karşı bir direnç gerekiyor. Bunların anladığı dil, onlar nasıl silah kullanıyorsa, onlara karşı bir güç kullanılmalıdır. Tabii bu ferdi değil. Devletlerarası yaptırımlar uygulayacak, gerekirse de silahla mücadele edilecek. Biz bunun ismine inancımızda 'Cihad' diyoruz. Filistin farklı davasında direniş gösteriyor, saldırılar karşısında kendisini savunuyor. İşte biz buna 'Cihad' diyoruz. Çünkü saldırıyı yapan hep onlar. O halde biz bu insanlara gerçekten maddi ve manevi destek çıkmamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.

"Boykot uygulanmalı"

İşgalci siyonistlere yaptığı zulümlerle ilgili yaptırımlar uygulanması gerektiğine söyleyen Eraslan, "Aslında biz hafife alıyoruz. Boykot önemli bir olaydır. Boykot da uygulanmalı. Zaten ülkeler de bunu yapmıyor mu? Ülkeler birbirine ambargo uygulamıyor mu? Eğer bir yer suçlu bulunursa veya onu bastıracaksa ne yapıyor? Ambargo uyguluyor. O halde bizler de bireysel olarak gideriz, israil ürünü almayız. Burada da çok dağınık değil belli başlı ürünler, yani ekonomik olarak bunlara karşı tavrımızı netleştirmemiz gerekir. Bu noktada net olması gereken, açıkçası Müslümanlardır." sözlerini kaydetti. 

"Biz onların dinlerine girmedikçe, onlar bizlerden asla razı olmayacaklar"

'Küfür tek millettir' diyen Eraslan şunları kaydetti: 

Kitaba baktığımızda İslam'a, Müslümanlara düşmanlık edenlerin önde gelenleri kimdir?  Yahudiler ve Allah'a şirk koşanlardır. Bunlar da birleşmişler, küfür milleti tektir. Biz onların dinlerine girmedikçe, onlar bizlerden asla razı olmayacaklar. Bunu Yüce yaratan söylüyor. Allah onları psikolojisini, beyin gerisini açıklıyor ve ona göre hareket etmemiz gerektiğini söylüyor. Dağılmayın, ayrılmayın diyor. Eğer böyle bir duruma düşerseniz gücünüz dağılır diyor. Biz gücümüzü dağıtmışız. Onlar küfründe birleşiyor. Problem aslında bizde. Bizim dağınıklığımız onların gücü haline gelmiş. Bunlar kitaba, peygambere, inanca, mabete saygısızlar. Bunu somut ve pratik olarak uyguluyorlar. Dediğiniz gibi üç maymunu oynuyorlar. Onlar tavrını netleştirmişler. Bakınız, bir açıklaması var mı? Kadın yaşlı çocuk engelli demiyor şiddet ve  silah kullanıyor. Ondan sonra dönüp bir de utanmadan tekrar karşı tarafı televizyona etmeye ya da terörle tanımlamaya çalışıyorsun o yüzden onlardan hiçbir zaman zeytin dalı beklemeyeceğiz beklenmemeliyiz Rusya-Ukrayna savaşında batı şu an ne yapıyor? Ukrayna'ya silah yığıyor ve maddi destek veriyor. Peki, burada olan ne? israil dağdan geldi, bağdakini kovuyor. Sürekli işgal ediyor, evlere el koyuyorlar, yıkıyorlar. Yahudilerin sivilleri dahi tahrik ediyorlar ki askeri bir kavga da yok. Sürekli tahrik edip sürekli saldırıyorlar. Kadınlara, çocuklara, yaşlılara saldırıyorlar, evlere giriyorlar malları gasp ediyorlar. Bunları kamuoyunun önünde yapıyorlar, haberlerde çıkıyor. Ben bilmiyorum, görmedim, haberimiz yok diyemezler. En ufak bir İnsani yardım yok."

Filistin'in ve bulunduğunu yaşam koşullarının çok zor olduğunu aktaran Eraslan,  "Akşamları elektrik yok. Ticaret yok. Doğdukları topraklara insanları sokmuyorlar. Daha sonra özgürlükten bahsediyorlar. Batı fikrini değiştirmeyecek, onlar güçten anlıyor. Ülkeler bağlamında ne zaman ki Müslümanlar birlik ve beraberlik içerisinde tavrını ortaya koyar yaptırıma başlarlar, o zaman durum bir şekilde değişmeye başlayacaktır. " sözlerini kaydetti.

"Bir camiye, mescide, ibadethaneye, askeri operasyon yapmak normal midir?"

Bazı Müslüman devletler ile işgalci siyonist rejim arasında yaşanan normalleşme adımlarında çok dikkatli olunması gerektiği uyarısında bulunan Eraslan, sözlerine şöyle devam etti:

 "Bir camiye, mescide, ibadethaneye, askeri operasyon yapmak normal midir? Evlere girip evleri o insanların başına yıkmak normal midir? Bu yaşananlara geriden bakmak normal midir? Bunları kınamayla geçiştirmek normal midir? Hiçbiri normal değildir. Aslında normal olan şudur: 'Oraya insani yardımlar ulaştırılacaksa, insanlar ekonomiyi güçlendirme anlamında açılım yapacaksa, kapıları açacaksa evet bunlar normaldir. Müslümanlar, Müslüman devletlerin artık birbirine karşı adım atması lazım. Biri diğerini kışkırtıyor, kendi aramızda kavga ettiriyorlar ve ondan sonra diğer tarafta gaspa devam ediyorlar. Normal olan şudur:  'Müslümanlar bir araya gelecek, İslam İşbirliği Teşkilatı sözde değil, özde bir araya gelerek gerçekten işbirliği yapacaklar. Hem askeri hem ekonomik hem de ticari tüm boyutlarıyla işbirliği içerisine girecek o zaman biz normalleşmeye başlayacağız.  Kendi mahkemeni, birliğini, dayanışmanı gerçekleşmiştir, bak bakalım bundan sonra ne Mescid-i Aksa'da ne başka bir yerde işgal, tecavüz, işkence, operasyon var mı, yok mu? Yok, olmayacak, olamaz çünkü güç var ortada. Eğer toparlanırsak normalleşme olacak yoksa şuan israilin Filistin'e uyguladığı hiçbir şey normal değil, böyle bir normalleşme olmaz."

"Filistin direnişine katkı veren tüm müminlere gıptayla bakıyorum"

Kudüs'ün kendi nazarlarında Filistin'in başkentidir olduğunu ifade eden Eraslan, sözlerini şöyle tamamlandı:

"Bizim bakış açımız bu, çok net. israil terör devletidir. Bizler ne zaman mutlu olacağız? Kudüs gerçekten bizim olduğunda. Biz buradan Filistin direnişine katkı veren tüm mümin kardeşlerimizi selamlıyoruz. Ellerinden, alınlarından öpüyor, destekliyoruz. Allah yardımcıları olsun, Ramazan onlar için mübarek olsun. Müslüman olarak onlara gıptayla bakıyorum. Dualarımızda her zaman ona yer veriyoruz çünkü gerçekten onurlu bir direniş ortaya koyuyorlar. Bütün zulme, engellemelere, yasaklara, kışkırtmalara ve gözaltlılara rağmen geri çekilmiyorlar. Tabi ki bu bir imtihan sürecidir. Duamız ve temennimiz şu ki: 'Allah-u Teala bundan sonraki süreçte, onların imtihanını kolaylaştırsın. israilin ve onları destekleyenlerin tamamının gücünü bertaraf edip, yerle bir etsin.  İslam Ümmetinin Birliği ve beraberliği için zaferler nasip etsin. Önümüzde gelecek olan günleri İslam yüzyılı olmasını, barışın bizim ellerimizle tesis edilmesini, Mescid-i Aksa içerisinde dualaştığımız, ibadet ettiğimiz, Ramazan Bayramı gibi bayramlaştığımız bir gün olması temenni ve duasıyla. Allah yardımcımız olsun." (İLKHA)