'Depremle hem geleceğimizi hem geçmişimizi yitirdik'

Deprem felaketinin üzerinden 2 aydan fazla bir süre geçse de acılar ilk günkü gibi taze. Hatay’ın Defne ilçesinde yaşayan fitoterapist Ali Can, yaşadıkları korku dolu günleri DOĞRUHABER’e anlattı. Can, “Deprem psikolojimizi de sarstı. Kent gitti. Geleceğimiz ve geçmişimiz gitti. Ölmüş bir kent var. Ölüyü gömeceksin ama gömemiyorsun. Kent bu.” dedi.

Ekleme: 13.04.2023 10:32:46 / Güncelleme: 13.04.2023 10:32:46 / Röportaj
Destek için 

MEHMET TAHİR ÖZSOY/DOĞRUHABER

Evlerinin depremde ağır hasar aldığını belirten fitoterapist Ali Can, depreme uykuda yakalandıklarını belirtti. “Ben kardeşim ve annem birlikte kalıyorduk. Mümkün olduğunca hızlı bir şekilde aşağı inmeye çalıştık.” diyerek yaşadıkları korku dolu anları aktaran Can, akrabalarından 6 kişinin depremde hayatını kaybettiğini kaydederek, “Dayımın kızı, eşi, oğlu ve kızı vefat etti. Bir de teyzemin oğlu ve eşi vefat etti. Yaşam evi diye insanlara mezar ev yapmışlar. Şimdi bunlar yargılanmayacak da ben mi yargılanacağım? Sıfır, oturulmamış binaların kolonları çatladı, yıkıldı. Nice binalar böyle yıkıldı. Burada denetim hatası var. Yeni bina çöküyor. Çalmazsan çökmez. Ben, komşum, akrabam, birileri çok para kazansın diye niye can versin. Bu enkazlarda birçok insan elini, kolunu, bacağını kaybetti. Düşen duvarlar eşyalar, camlar sebebiyle çok insan yaralandı. Bundan ders çıkarmalıyız. Bazı ülkeler bir insan için savaş çıkarıyor. Bizim buradaki insanların, ölenlerin ve yaralananların hesabını kim verecek? Bugüne kadar istifa eden olmadı. Demek ki hesap verilmeyecek.” dedi.

 “BU SUÇTA İMZASI OLAN HERKES YARGILANMALI”

Yaşanan acı tabloda suçu olan herkesin yargılanması gerektiğinin altını çizen Can, şöyle devam etti: “Naci Görür burada çok büyük bir depremin olacağını, çok şiddetli olacağını söylemesine rağmen bu örtbas edildi. Bu kesinlikle yargıya taşınması gereken bir durum. Öncelikle bunu belirteyim. Yani bunun hesabını kim verecekse vermeli. Bu kadar insan hayatını kaybetmişken, bunu örtbas edenlerin ortaya çıkmaması adaletsizliktir. Vatandaşlar olarak da bunun takipçisi olacağız. Vicdanımızda zaten yargıladık onları. Bunların insani değerleri yok. Kim olursa olsunlar. En alttakinden en üsttekine kadar bunu gizleyen herkes, bu tedbiri almayanlar, görevini yerine getirmeyenler kesinlikle yargılanmalılar. Bu konuda müteahitlerden, mühendislere, yapı denetim firmalarından, devlet dairelerinde memur olanlara kadar bu işte imzası olan herkesin yargılanması lazım.”

“İNSANLAR İHTİYACINDAN FAZLASINI BİRİKTİRMEYE BAŞLADI”

Bölgede dağıtılan yardımlardan insanların ihtiyacı kadar almasının önemine değinen Can, “Ben kendim birçok yerde sıraya girdim. Verilen yardım kolilerinin içinde yağ, makarna, fasulye ve salça var. Siz yemek yapmak istediğiniz zaman bu size bir hafta ya da 10 gün yeter. Bazıları da gidip her gün alırsa herkese nasıl yetecek? Maalesef burada insanlar ihtiyacından fazlasını biriktirmeye başladı. Bu korku nedeniyle olabilir. Neyin korkusu? ‘Bir ay sonra ne olacak?’ diye bunun hesabı yapılmış olabilir. Bu bencilce bir davranış. Ayrıca gıda yardımı uzun süre devam ettirilemeyeceği için yeni tedbirler de alınmalı. Mesela devlet denetiminde maliyetine satış yapan marketler açılabilir. Böylece yardım eden halkın ve devletin yükü hafifletilir.” ifadelerine yer verdi.

“ŞEHİR KAYALIK ZEMİNE KURULMALI”

Yeniden ayağa kaldırılacak Hatay’ın daha sağlam bir zemin üzerine kurulmasının yeni felaketlerin önüne geçeceğini vurgulayan Ali Can, “Acilen şunun yapılması lazım: bu kent, artık bu deprem hattı üzerinde kurulmamalı. Yani bizden öncekiler, bizi yeterince savunsaydı, bu konuda direnseydi ve toplumu bilinçlendirseydi biz şu an canımızla bedel ödemezdik. Bunun olması gereken yer kayalık zemin. Kent öyle yerlere kurulmalı. İnsanlar yüzyıllardır burada hata yapıyor ve canlarıyla ödüyor. Yeter artık. Biri çıkıp aklını kullanmalı. Bu burada olmuyor. Sürekli olarak çöküyor. Dolayısıyla bunun önüne geçilmeli.” cümlelerini kullandı.

“MÜHENDİS VE MÜTEAHHİTLER DEVLET BÜNYESİNDE TOPLANMALI”

Bütün mühendis ve müteahhitlerin devlet bünyesinde görevlendirilmeleri önerisinde bulunan Can, “Tıpkı devletin asker, polis, doktor çalıştırdığı gibi. Adam şahsi olarak yapıp malzemeyi çalıp canına okuyacağına, insanları öldürüp sakat bırakacağına, sen bünyende toplayıp kendin yapacaksın. Bu devlet için çok mu zor? Gerekirse TOKİ’nin içerisinde de bu uygulanabilir.” dedi.