ENES DURMAZ / DOĞRUHABER
Geçtiğimiz ay 14 Mayıs seçimlerine ilişkin kararlarını duyuran HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu "2023 cumhurbaşkanlığı seçiminde cumhur ittifakı adayı olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleme kararı aldık. Milletimize ve memleketimize hayırlı olsun." dedi. Seçim kararı sonrası HÜDA PAR’a yönelik iftira, yalan ve algılar üzerinden saldırılar gün geçtikçe artarak devam ediyor. Neredeyse bütün TV’ler, gazeteler, siyasi parti temsilcileri, gazeteciler tüm işlerini bırakıp HÜDA PAR’ın bir açığını bulmaya odaklandılar. Tüm uğraşlarına rağmen HÜDA PAR’ın eleştirilecek bir açığını bulamadılar. Yaşanan bu durum kirli odakları daha çok kızdıracak olacak ki bu defa yalan, iftiralar ile algı yapmaya başladılar. Bazı güruhlar yalanlarının, iftiralarının ortaya çıkacağını bildikleri halde ‘çamur at izi kalsın’ tarzında söylemlerine ve haberlerine devam ettiler. Onlar saldırdıkça beklentilerinin aksine HÜDA PAR daha çok güçlenmeye, halkın büyük ilgisine ve sevgisine mazhar oldu. HÜDA PAR’a yönelik içeriden ve dışarıda süren kirli saldırıları HAK DER Genel Başkanı Av. Bülent Demir ve MAK Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı M. Ali Kulat’a sorduk.
BU ONLARIN MİLLİ İRADEYE HİÇBİR ZAMAN SAYGI GÖSTERMEDİKLERİ KLASİK TAVIRLARINDAN KAYNAKLANIYOR
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nu kamuoyuna yapmış olduğu doyurucu, açıklayıcı açıklamalardan dolayı tebrik ettiğini dile getiren HAK DER Genel Başkanı Av. Bülent Demir, “HÜDA PAR’ın kamuoyu tarafından bilinmiyor oluşundan kaynaklanan bilgi eksikliğini çok güzel kendileri tamamladılar. Bu noktada bir camianın Türkiye kamuoyu tarafından şeffaf, objektif ve güzel bir şekilde tanınmasına katkı sunduğu için kendisine teşekkür ediyorum. HÜDA PAR’lı bazı isimlere FETÖ’nün kumpasları sonucu 2012’li yıllarda açılan davalara katıldığım süreçte oradaki açık oturumda da ifade etmiştim. Ne yazık ki FETÖ ve onun saz arkadaşları gerek sol cenah gerekse de yurtdışı tandanslı emperyalist güçlerin maşası olan kimseler, dindar Müslümanların, özellikle de Kürt dindar Müslüman kardeşlerimizin kamuoyu tarafından hüsnü kabul görmesini hiçbir zaman hazmedemediler. Bu onların eski Türkiye’ye özlemi ve milli iradeye hiçbir zaman saygı göstermedikleri klasik tavır tarzlarından kaynaklanıyor. Manevi DNA’larından kültür ve ahlak yapılarından kaynaklanıyor.” ifadelerini kullandı.
İTİBARSIZLAŞTIRMA ÇABALARI YURTDIŞI ODAKLIDIR EMPERYALİST GÜÇ ODAKLIDIR
Halkın HÜDA PAR’a yönelik itibarsızlaştırma çabalarına prim vermeyeceğinin altını çizen Demir, “Dolayısıyla bizler bu kesimin HÜDA PAR veya HÜDA PAR tabanındaki kardeşlerimize ilişkin itibarsızlaştırma çalışmalarına asla prim vermeyeceğiz. Türkiye halkı HÜDA PAR’ı bünyesine basacak ve bu seçimde katkı sunduğundan dolayı hak etmiş olduğu ancak belli mihraklar tarafından itibarsızlaştırmaya çalışma girişimlerini boşa çıkaracaktır. Ben HÜDA PAR’ı ve tabanını göstermiş olduğu bu dik duruştan dolayı bir kez daha tebrik ediyorum. Karşı cenahın yapmış olduğu itibarsızlaştırma çabaları, yurtdışı odaklıdır. Emperyalist güç odaklıdır. Teröre destek Avrupa, Amerika, İngiltere ve Yahudi tandanslı itibarsızlaştırmalardır. Bu saldırıların bizim nezdimizde kıymeti yoktur. Türkiye Müslümanları da bu noktada uyanık bir şekilde HÜDA PAR’ın yapmış olduğu katkının bilincinde olarak gereken desteği verecektir.” şeklinde konuştu.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN HÜDA PAR’I YANINA ALARAK İSLAMİ HASSASİYETİNİN DEVAM ETTİĞİNİ GÖSTERDİ
HÜDA PAR’ın Cumhur İttifakına yapacağı katkıya dikkat çeken MAK Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı M. Ali Kulat, “Özellikle sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan bunu anladı ama muhalefet anlamıyor. Aslında Erdoğan burada bir şey yapıyor. Adalet ve Kalkınma Partisi kurulduğu zamanlar bir duruşu vardı ve bu duruşun adı muhafazakâr demokrattı. Öyle diye tarif ediyordu kendini. İslami kelimeleri o dönem şartlarında kullanamıyordu. Ama ifadelerinde bizler muhafazakâr demokratız diyordular. Bu ifade ile aslında bir şey yapıyordu. Türkiye’de kapalı olan Ayasofya’yı açma, başörtüsü yasağını ortadan kaldırma gibi muhafazakâr, mütedeyyin insanların hassasiyetlerine hitap ediyordu. Parti tabanı da büyük oranda bu insanlardan oluşuyordu. Çünkü AK Parti Millî Görüş geleneğinden gelen bir partiydi. Ancak şu ya da bu nedenden dolayı parti daha seküler bir alana doğru kaydı. Özellikle MHP ile olan birliktelik sonrası tabanda bu algı çok yükseldi ve muhafazakâr insanların en azından bir kısmı partiye karşı mesafeli olmaya başladılar. Seçmenin bir kısmı da bu nedenle azaldı. Türkiye’de yaşayan her 5 seçmenden neredeyse 4’ü (ilk kez oy kullanacaklar hariç) yani yüzde seksene yakın bir bölümü bir veya birden fazla defa AK Parti’ye oy vermişti. Ama bu seçmenin bir kısmı belli ki AK Parti ile yolunu ayırmış. Şimdi bu ayrılan seçmeni sayın Erdoğan yeninden kazanma adına iki şeyden birini yapacaktı. Ya partiyi muhafazakâr noktaya getirmek için çok büyük bir çalışma ortaya koyacaktı ki bu da bu kısa süre içinde mümkün değildi. Ya da muhafazakâr parti olarak (muhafazakâr kelimesini HÜDA PAR kendisi için kullandığından söylemiyorum. AK Parti açısından söylüyorum. İslami hassasiyeti kastediyorum burada) iki partiyi bünyesine davet etti sayın Erdoğan. Bunlardan biri HÜDA PAR, diğeri de Yeniden Refah Partisi. Bu iki partiyi bünyesine almakla birlikte aslında bir şey yapmış oldu. İslami hassasiyetinin devam ettiğini, bu hassasiyeti önemsediğini gösterdi sayın Erdoğan.” ifadelerini kullandı.
HÜDA PAR KENDİ OYUNUN ÇOK ÜSTÜNDE BİR KATKI SAĞLAYACAKTIR CUMHUR İTTİFAKI’NA
HÜDA PAR’ın her kesimden destek alan bir parti olduğuna dikkat çeken Kulat, “Dolayısıyla HÜDA PAR sayesinde HÜDA PAR’ın da oy oranın çok üstünde bir oy hedefi var AK Parti’nin. Yani HÜDA PAR durduğu yer itibari ile sadece kendisine oy veren yüzdelik değil bunun çok üstünde bir yüzdelikle bir etki yapacaktır. Çünkü yine bir önceki yerel seçimde oyu neredeyse sadece HÜDA PAR kadar olan Saadet Partisi de kendisinden çok büyük bir oy etkisi ile katkı sağladı Millet İttifakına. Normalde Saadet Partisi’nin oyu İstanbul’da mesela yüzde bir ise Ekrem İmamoğlu’nun kazanmasını sağladığı oy oranı bunun çok üstünde oldu. Muhafazakar kesimin ona oy vermesini kolaylaştırmış oldular. Yani daha rahat oy verdiler çünkü bir meşruiyet alanı oluştu. Şimdi HÜDA PAR ile Doğu ve Güneydoğu bölgesi ağırlıklı ama Türkiye’nin her tarafında bulunan ki HÜDA PAR’ın söylenenin aksine sadece bir Kürt partisi algısı yok. Her kesimden destek alan bir partidir. Türkiye’de teşkilatlanmış ve teşkilatlanması da çok diri olan HÜDA PAR bu anlamda kendi oyunun çok üstünde bir katkı sağlayacaktır Cumhur İttifakı’na. Bunu gören yapılar iki nedenle saldırıyorlar HÜDA PAR’a. Birincisi HÜDA PAR’daki bazı insanların geçmişine ait bazı suçlamalarda bulunuyorlar. Bu suçlamaların yasal bir zemini yok. Olsaydı HÜDA PAR kurulamazdı. Türkiye’de belli suçları işlemiş insanların siyasi yasağı var. Kaldı ki insanların 20-30-50 yıl öncesini deşerek yarınlara ait bir sorgulama üzerinden siyaset inşa edilemez. İnsanlar dün farklı düşünürler, bugün farklı düşünürler. Bu noktada HÜDA PAR Cumhur İttifakına kendi oy oranın çok üzerinde destek sağlayacaktır.” dedi.
HÜDA PAR, CUMHUR İTTİFAKI İÇİN BİR GARANTÖR GÖREVİ GÖRECEKTİR
HÜDA PAR’ın İslami hassasiyetinden ötürü saldırılara maruz kaldığını ifade eden Kulat, “Bir de Doğu ve Güneydoğu’da sandık güvenliği olarak ifade edilen birçok kişinin eleştirdiği ‘bölgede sandık güvenliği yok’ vs. ithamlarına karşı Cumhur İttifakı için bir garantör görevi görecektir. Bunu anlayanlar bu niyetle saldırıyorlar. Diğer bir kısmı da İslami konuda duydukları rahatsızlıklarla böyle bir saldırı ortaya koyuyorlar. Yani AK Parti için biçtikleri rol daha seküler bir alan ama AK Parti o seküler alanda top koşturduğunda daha sınırlı bir seçmene ulaşabiliyor. Bunu fark etti AK Parti. Şimdi AK Parti bu açığını böyle kapatmaya çalışıyor. HÜDA PAR’ın da sonuçta meclise girmek gibi bir niyeti var, temsil ettiği tabanına kendini ifade edebilmesi ve daha büyüyebilmesi açısından. Dolayısıyla böyle bir ittifakın iki tarafa da artısı var. Dolayısıyla birileri de bundan rahatsız olacaklar.” diye konuştu.
DERTLERİ HÜDA PAR’I TANIMAK DEĞİL HÜDA PAR’A SALDIRMAK
Son olarak HÜDA PAR’lı yetkililere çağrıda bulunan Kulat şunları ifade etti; “HÜDA PAR hakkında konuşan hiç kimse HÜDA PAR’ın ekonomi, eğitim, sosyal, adalet, gençlik konularında ne düşündüğüne bakmıyor. Bir tek işte 30 yıl önce şu olmuştu. Yok 20 yıl önce bu olmuştu gibi konu başlıkları ifade ediliyor. HÜDA PAR’lı yetkililere buradan çağrıda bulunmak istiyorum; ‘Bu konuda gelen sorulara karşılık bu sorunlarla ilgilenmesi gereken Türkiye’nin bu konuda birimleri var. Onlar gereğini yaparlar. Biz şu anda bir siyasi partiyiz. Ve bizler siyasi parti olarak ekonomi projelerimizle, adalet ile ilgili yaklaşımımızla, eğitim ile ilgili ortaya koyduğumuz tavırlarla toplumun önüne çözümler önermek durumundayız’ deyip bu konudaki soruları geçiştirmeli bana göre.”