Uludağ, iklimin küresel koşullar ve yerel faktörlerin etkileriyle şekillendiğini ifade etti.
Doğayla barış içinde, ekolojik dengeye zarar vermeden yaşamın sürdürülmesi gerektiğini vurgulayan Uludağ, orman alanlarının korunması ve artırılmasının önemine dikkati çekti.
Uludağ, Türkiye'nin yaklaşık yüzde 30'unun ormanlarla kaplı olduğunu, orman alanlarının su varlığını koruyup düzenlediğini belirtti.
Ağaçların, yağmur suyunun yeryüzüne direkt inerek akıp gitmesini önlediğini ve yağmur sularını havzada tutarak koruduğunu anlatan Uludağ, şunları kaydetti:
"Bir bölgedeki orman varlığı o bölgedeki su bilançosunu doğrudan etkiler. Türkiye'ye yıllık 501 milyar metreküp yağış düşüyor. Bunun 274 milyar metreküpü doğrudan buharlaşıyor. Türkiye'nin kullanılabilir su potansiyelinin 112 milyar metreküp olduğunu düşünürsek, sadece ağaçlandırmayla buharlaşmanın önemli bölümü önlenebilir. Buharlaşmayı yüzde 50 oranında azaltsak şu anki su potansiyelimizden daha fazla suyu tasarruf etmiş oluruz. Dolayısıyla yaşadığımız ortamı ve doğayı sürdürülebilir kılmalıyız."
Uludağ, ormanların yer altı sularının oluşmasına katkı sağladığını, diğer yandan ağaçların gövdesi ve kökleri ile yağmur suyunu tutarak sellerin önüne geçtiğini sözlerine ekledi.